Azmi İlvan

Kes, Kopyala Yapıştır...

Azmi İlvan

Yaşam tarzımız da aynı Teknoloji terimleri gibi oldu. Hayat kolaylaştı mı,  yoksa tam tersi mi?

İnsani ilişkilerimiz de Kes Kopyala Yapıştır misali, samimiyetsiz ve yaratıcısız tekdüzeleşti mi?  Vardığımız noktada bu soruları sorar olduk kendi kendimize.

Sosyal yaşam,   olumsuz sebeplerden dolayı monotonlaştı. Çok değil,  20 yıl öncesine kadar şu lafı çok severdim ''kendi kendine Yetiyor''

Maddi yönden kimseye ihtiyaç duymayan, Sosyal yaşamda ilişkilerini koruyan insanlara,  sanki sihirli bir değenek.! değdi ve insanlar kendi kendine yetemez oldu.  Hırsları arttı, hep ben diyen insanlar çoğaldı, istekleri o kadar çoğaldı ki doyumsuzluk girdabına düştüler.

Hoşgörü ve alçakgönüllülük terk etti ülkemizi.  Sevgisizlik bünyemize zerk edildi.  Şöyle düşünürdüm hep, önce kendini seveceksin, kendini seven başkalarını da sever sayar derdim. Şimdi kendimizi bile sevmiyoruz artık. İçimize virüs girmiş gibiyiz, tüm güzel duyguları öldüren, vicdanımızı dinlememize engel olan, bardağın boş tarafını görür olduk. Halbuki bardağın tümüne bakıp  ne kadarı dolu ne kadarı boş onu görebiliyorsak, dünyaya bakışımız da değişir.

Yarısı dolu olan bir bardağa bakan kişi eğer bu bardağın yarısı boş derse o kişi hayata olumlu yaklaşıyor demektir. Bu kişiler hayata dört elle bağlanan ve yaşama hevesini hiçbir zaman kaybetmeyen insanlardır. Hayata bağlı olan ve pozitif olan insanları herkes sever. Bu nedenle her zaman bardağın dolu tarafından bakmak gerekmektedir.

Hayatın her alanında bu böyle olmalı, Siyasette de, İnsani ilişkilerde de, Aşk hayatımızda da, arkadaşlık dostluklarda da ve hatta aile içinde ki meselelere de bardağın tümüne bakmalıyız.

***

Hiç kimse demesin, ben hep böyle bakıyorum, inandırıcı gelmiyor. En ufak bir meselede daha, iyi hoşgörüyle çözeceğimiz meseleyi, hep ben haklıyım penceresinden bakıp büyüttükçe büyütüyoruz.

Yaratıcılığımızı yitirdik, sırf desinler diye toplum içinde bir yerlere gelmeye çalışır olduk. Emek hırsızlığından tutun, iftira yalan ile hazıra konarak çevremize kendimizi ispat etme çabasına girdik.

Emeğe saygının bittiği yerde, İnsanlığın da bittiğini ne zaman kavrayacağız. İnsanoğlunun sömürülmeye başlanmasının temelinde yatan en önemli unsur İNANCIDIR..!

İnanç derken,  yalnız Din penceresinden bakmayalım. Toplumun değer yargıları vardır,  bu değerler birileri tarafından öyle kullanılır ki, gün gelir kendi değerlerimiz bizlere ters gelmeye başlar. İnsanoğlu anlaşılamayan bir varlıktır. Kendi düşüncelerini kes yapıştır mantığıyla beyninize öyle işler ki, ben kimim ben bendemiyim diye çelişki yaşarsınız. Kopyalanmış bir beynin ufku kapalıdır. Soruşturmaz, sorgulayamaz hipnozide edilmiş gibi olur. 

Hipnozdan çıkmanın yolu tektir. Öyle el şaplatarak değil.

Okumak Okumak Okumak..!

Aze...

Yazarın Diğer Yazıları