İkram Kali

Van'dan asker alınmasın!

İkram Kali

Birinci Dünya Savaşı sırasında eli silah tutan Vanlıların çoğunluğunun cephelerde savaşmasından dolayı Rus birlikleri ve Ermeni çeteleriyle Hoy cephesinde savaşan mühimmatı tükenen Türk askerlerine Van’dan cephane taşıma görevi okul çağındaki çocuklara düşmüştü. Vanlı 120 kahraman çocukların  eşsiz kahramanlık öyküsü dönemin gerçeklerini anlatan  örneklerden yalnızca  biridir.

1915’te Van’ın işgali, yakılıp yıkılması sırasında 30 bini aşkın Vanlı hayatını kaybetmiş, muhacirlik sırasında ise binlerce Vanlı açlık, hastalık, eşkıyaların saldırıları sonucu yollarda can vermiştir.  Vanlıların isyan ve işgal yıllarında yaşadığı çetin günler 2 Nisan 1918’de Van’ın düşman işgalinden sonra ekonomik ve sosyal alanlarda devam etmiştir.

 Vanlıların yakın tarihte yaşadığı acı olaylar Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi tarafından 1990 yılında Van’ın kurtuluşunun 72. yıldönümü münasebetiyle 2-5 Nisan Kurtuluş Haftası’nda düzenlenen  “Yakın Tarihimizde Van Uluslararası Sempozyumu”nda  çeşitli yönleriyle ele alınmıştı. Dönemin Van Valisi merhum Adnan Darendeliler, Rektör Prof. Dr. Nihat Bayşu ve çok sayıda Vanlının ilgi gösterdiği üç oturum halinde yapılan sempozyum 2 Nisan’da başladı. 3 Nisan günü sonuç bildirisi açıklanması ve  4 Nisan günü ulusal ve uluslararası gözlemciler tanıklığında Zeve’de Toplu Mezar kazısı yapılmasıyla devam etti.  5 Nisan’da Zeve bulgularının sergilendiği Van Müzesi Katliam Seksiyonu’nun açılışının ardından tarihi yerlerin gezilmesiyle sempozyum son buldu.

Bildirileri kitap haline getirilen, Van’ın hafızasına önemli katkı sağlayan, sempozyumu Van Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Danışmanı ve Vanlı olarak yakından takip etme şansım oldu. Çeşitli üniversitelerden yerli ve yabancı 21 ünlü bilim insanının Ermeni iddialarına yanıt niteliği taşıyan tebliğler sunduğu  “Yakın Tarihimizde Van” konulu sempozyumda ilginç belgeler eşliğinde aydınlatıcı bilgiler paylaşıldı.

Van’ın kurtuluşunun 100. yılı ve askerlik tartışmaları gündeme gelince öğretim görevlisi Mehmet Çelik’in Van’ın 1918 sonrası hüzün veren fotoğrafını yansıtan tebliğinde yer verdiği askerlik konusunu anımsadım.

Van’ın 1919 tablosu şöyle;

Ruslar, Van ve civarından çekilirken, silah ve mühimmatın çoğunu Ermeni ve Nasturi çetelerine bırakıyor. Ancak bu silah ve mühimmatlar Ermenilerin kendi başına bölgede tutunmalarına yetmiyor. Çünkü Rusların çekilmesi üzerine Nisan 1918’de Türk ordusu Van’a giriyor. Bu sebeple Ermenilerin bölgede dayanacakları bir kuvvet kalmıyor. 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarakeresinden birkaç gün sonra Van’a çok yakın olan Musul havalisi İngilizler tarafından işgal ediliyor.

İngilizler bölgeye yerleştikten sonra Türk ordusunun Van’a girmesiyle güneye ve doğuya kaçan Ermeni çetelerini teşvik, destek ve teşkilatlandırma işini üzerlerine alıyor. Böylece daha önce Rusların yaptığı gibi, Ermenileri donatma, kullanma, tahrik etmek görevini İngilizler üstleniyor. Van’ın doğu ve kuzeydoğu tarafında Selmas, Dilman, Husreva ve Rumiye civarına kaçan çetelerden bazılarını da  İranlılar Türkiye aleyhinde teşkilatlandırıyor.   Bugün yaşanan olayların bir benzeri cereyan ediyor.

Devam edelim.

Musul’u işgal ettikten sonra Van’ın güneyine yerleşme amacı olan İngilizler, emellerine ulaşmak için başı boş Ermeni çetelerine silah, cephane temin ederek Osmanlı idaresine karşı organize ediyorlar.  Her türlü destek sağlayarak yönettikleri Ermeni çeteleri savunmasız köylüleri katletmekten geri kalmıyorlar.  İngilizler bunlarla kalmıyor, bölgedeki aşiretlere baskı kurup tehdit ederek kendilerini desteklemelerini istiyor. Tüm baskılara  boyun eğmeyen Milli, Hayderan, Zibar, Bedir, Şikak,  Giravi ve diğer aşiretler İngiliz ve Ermeni çetelerine karşı kahramanca mücadele ediyorlar.

Van ahalisinin yaşadığı sıkıntılar 1918 sonrası bu kez ekonomik, sosyal alanlarda devam ediyor.

1915 öncesi 70 bin olan Van merkezinin nüfusu 1920’lerde 2 bin 500 kişiye kadar düşüyor. Van’da katliamlardan kurtulan İslam ahalisi öyle azalıyor ki askere gönderilecek erkek sorunu yaşanıyor.

Bu konuda Van Valiliğinden 5 Mart 1919 ve 25 Mart 1919 tarihlerinde harbiye nezaretine çekilen telgraflarda Van’ın içinde bulunduğu yürek burkan hüzünlü durum anlatılıyor.

Telgrafta “ahali harpte çok kayıp verdiğinden, muvakkaten istisna edilen Van Vilayetindeki 1311 ve 1312 doğumluların askere alınmasının ziraat mevsimi sonuna kadar bırakılması” ve Van vilayetinin bazı köylerinde hiç erkek kalmadığı, bazı köylerinde ise on haneden çalışabilecek (ancak) bir erkek kaldığı (bu sebeple) bu bölgeden şimdilik asker alınmaması isteniliyor.

Van’da durum bu kadar vahimdir.

Acılarla yoğrulmuş, çok büyük çileler çekmiş Van’ın tarihini okumak, araştırmak ve doğru anlamak lazım.

Van bugünkü yaşadığımız Van değil, bir de tarihin sayfalarında kalan yitik Van var.

Yazarın Diğer Yazıları