Hikmet Aksoy

'Milli ' Eğitim ve 'Milli Müfredat...'

Hikmet Aksoy

Milli Eğitim Bakanlığı hazırladığı taslakla, ilkokul, ortaokul ve lise müfredatını silbaştan yapma hazırlığı içinde olduğu anlaşılıyor. "Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var" örneği, önceki dönemlerde de  böyle gerekli-gereksiz değişiklikler yapılmıştı.
"Dereler aka aka durulur" örneği, eğitimde müfredat programı değiştirile- değiştirile rayına oturacağı görüşü var "milli eğitim"i yönetenlerde nedense...
Doğruyu-yanlışı zaman gösteriyor her seferinde.
Zaten, şimdiye değin hep böyle olmadı mı?
Her nöbet değişiminde, müfredat programını değiştirmek ön akıl(!) olmadı mı bu ülkede...
Kim olursa olsun, gelen- giden her iktidar; kendi görüşü etrafında yeni kuşaklar yetiştirme arzusu/heyecanı, dünden bugüne ülkede yaşandı/yaşanıyor.
Her dönemin,  "en iyisini biz biliriz, yaparız"  anlayışının farklılıkları "milli" olarak değerlendirilen eğitimin sonunda vardığı noktadayız.
Çocuklarımıza ilkokullarda  kaç yıl oldu, "Andımız" söyletilmiyor.
Niçin?..
Efendim, "Türküm..." derken ayrımcılık yapılıyor.
Haydaaa!..
Ucuz görüş ama gel de anlat...
Açıklanan ve 2017-2018 öğretim yılında uygulanacak müfredat taslağına göre ilkokul 1. sınıflarda Hayat Bilgisi ve ortaöğretimde sosyal bilgiler derslerinde "Atatürkçülük"  konuları çıkarılmış... 
"Atatürkçülük" kavramının yer aldığı "İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük" dersine  ortaöğretimde yer verilecekmiş..
Ne denir ki; "Ali yapar, Veli bozar" anlayışı/görüşü... 
Yarın bir başkası gelir, o da kendine göre bir uygulama hevesine kapılır.
Başlangıçta dedik ya; bu işler bir tür " yoğurt yiyişi..."
xxx
Çocuklarımızın aile içinde ve cadde/sokakta, toplum içinde davranışlarını düzenleyen iki ders vardı eskiden...
Aile Bilgisi... Yurttaşlık Bilgisi... ..
Çok  bilgiler edinmiş/öğrenmiştik bu iki derste öğretmenlerimizin öğretileriyle...     
Aile içinde anneye, babaya, ablaya, ağabeye, küçüğe- büyüğe ve sokakta/caddede nasıl davranılacağını daha ilkokul sıralarında öğrenmişti benim kuşak.
Çocuk olarak, yaşamın kurallarına/yasaklarına daha o yaşlarda  uyardık.
Yurttaşlık Bilgisi dersinde ise yaşadığımız, her türlü nimetlerinden, havasından, suyundan yararlandığımız bu toprakların, bizim ve kutsal olduğunu o yaşlarda belleğimize nakşetmiştik.
Konuları itibariyle bağımsız bağımsız - bence de kutsal- olan bu iki ders ne oldu?   
Kaynatıldı, diğer derslerin içeriğine hapsedildi.
Yurttaşlık ve yurt sevgisi... Aile Bilgisi...
Ucuzlatılan birer kavram olmadılar mı?
xxx
Yönetime gelen her iktidarın müfredat programları hazırlayıp bunu uygulama hevesine kapılmasını doğru bulmuyoruz. Bu uygulamaların  yetişen kuşakları "milli duygu ve heyecan"lardan  uzaklaştırdığını yaşanan olaylarda görüyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı, "milli" olmanın gerekleri üzerine ülke gerçeklerini de dikkate alıp bilim kurullarına, eğitimcilere hazırlatıp toplumsal tartışması yapılmış  bir  "milli müfredat programı"na ihtiyacımız olduğunu belirtmek isteriz.

Yazarın Diğer Yazıları