İdris Ortakaya

Fenerbahçe Spor Kulubü Sivil Toplum Örgütümü...

İdris Ortakaya

Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve diğer spor kulüplerin tamamı özünde birer sivil toplum örgütleridir. Ancak şimdiye kadar bu kulüplerin hiç biri sivil toplum örgütü sorumluluğunda ve bilincinde hareket etmediler. Bu hem kulüpler açısından hem de ülkemiz açısından büyük bir talihsizliktir. Bunlar kendilerini spor içine hapsetmiş, sporun dışında hiçbir olay onları ilgilendirmemiştir. Büyük halk kitlelerini peşlerinden sürükleyen bu spor kulüplerinin sanki spordan başka, herhangi bir görev ve sorumluluklarının olmadığını sanmaktaydılar. Kafalarına vurulunca bağırmaya başladılar. Şimdi sivil toplum örgütü olduklarının bilincine vardılar. Yine de geç kalmış sayılmazlar.’ Zararın neresinden dönersen kardır’ diye düşünülürse geçmişi telafi edebilirler diye düşünüyorum.

Fenerbahçe kulübü Başkanı Sayın Aziz Yıldırım bir açıklama yaparak Fenerbahçe Kulübünün bir sivil toplum örgütü olduğunu deklare etti. Bu habere çok sevindim. Ancak Fenerbahçe çok eski tarihlerde kurulmuş 100 yılı aşkın bir geçmişi vardır. Sayın Aziz Yıldırım da uzun yıllardır bu kulübün Başkanlığını yapmaktadır. Bu günlerde çok görkemli bir gövde gösterisi yapan Fenerbahçe toplumsal muhalefetini ülke çıkarları doğrultusunda da kullanmalıdır. Aziz Yıldırımın kafasına vura vura Fenerbahçe ’nin bir sivil toplum örgütü olduğunu öğrettiler. Her kayıp bir kazançtır mantığı ile hareket edersek, Fenerbahçe ’nin bir sivil toplum örgütü olmasının ülkemiz için çok önemli bir kazanç olduğu kanısındayım. Çünkü insanlar birey olduklarının bilincine varabilir iseler toplumsal gelişmemizde çok önemli bir aşama kaydetmiş olurlar. Bu durum ise bireyler topluluğunun örgütlenmiş halidir. Ülkemizin demokratikleşmesi için sivil toplum örgütleri önemli katkı sağlarlar. Sivil toplum örgütleri toplumun her sorunu ile ilgilenen ve o sorunların çözümünü arayan, çözünceye kadarda ilgililerle demokratik zeminde mücadele eden kuruluşlardır. Bu kuruluşlar ülkenin ve toplumun genel çıkarları doğrultusunda hareket etmek zorundadırlar. Kişilerin özel çıkarları sivil toplum örgütleri tarafından korunamaz. Sayın Aziz Yıldırım’ın canı yanınca Kulübün sivil toplum örgütü olduğunu gündeme getirdi. Bu şahsiliği dahi önemsemekteyim. Bundan böyle bir sivil toplum örgütü gibi hareket ederse, Aziz Yıldırım bir çığır açacaktır diye düşünüyorum.

Ülkemizin 81 il ve 700 ilçesinde örgütlenen büyük bir sivil toplum örgütü lideri olarak, Sayın Aziz Yıldırım’ın bu açıklamasın ’dan çok mutlu oldum. İnşallah bundan böyle ülkemizde siyasi iktidarların yapmış oldukları iyi ve doğru şeylere destek verir, yanlışlarının da karşısına dikilir. Diğer spor kulüplerine örnek olur ve sporun dışında da toplumsal sorumluluklarımızın olduğu bilinci ile hareket edebilmek demokrasi açısından çok önemli bir kazanç elde etmiş oluruz.

Ülkemizde sivil toplum örgütleri gerçek anlamda görev ve sorumluluklarını bilerek, ülkesine sahiplenme doğrultusunda mücadele edebilir bir performans sergilemeleri, siyasi iktidarların daha dikkatli ve sorumlu adım atmalarını sağlar. Çünkü toplumsal muhalefet aynı zamanda toplumsal denetim sağlar. Bu yaklaşım ülkemizin genel çıkarlarının korunmasında çok büyük bir gücün var oluşunun işareti olur. Sivil toplum örgütleri olarak bizler, siyasi muhalefet partilerinin, kendi küçük siyasal çıkarları uğruna, ülkenin genel çıkarlarına zarar verdiklerini gözlemekteyiz. Bizler onlar gibi yapılan her şeye yanlış dememeliyiz. Onlardan daha farklı ve daha doğru bir politika izleyerek, doğruya doğru yanlışa da yanlış diyebilme yürekliliğini göstermeliyiz. Şu veya bu siyasi görüş bizleri ilgilendirmemeli, kişisel tercihlerimiz ayrı ancak, örgütsel tercihlerimizde hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmamalıyız. Mutlaka taraf olmalıyız o da ülkemizin genel çıkarları doğrultusunda  taraf olmalıyız. 

Yazarın Diğer Yazıları