6 Mayıs Hıdrellez sevincin, mutluluğun ve hüznün günü

"Hızır, İlyas ve darağacında üç servi; Deniz, Hüseyin ve Yusuf!" 
Mezopotamya ve Anadolu uygarlıkları için 6 Mayıs önemli bir kutlama günü olan hıdrellez'dir. Sadece bu bayramı Türkler kutluyor demek de haksızlıktır. Çünkü bu medeniyetler coğrafyasında her ulustan, etnik kökten insanlar bulunmaktadır. Ortak amaç bolluk ve bereketin müjdecisi baharı iyi dileklerle, umutlarla karşılamaktır.
Bugün Anadolu'nun birçok köşesinde Hıdrellez şenlikleri düzenlenir. Kim yerde sabah henüz güneş doğmadan kalkılır, dualar edilir. Sulara çiçekler atılıp hayatın berrak geçmesi niyaz edilir. Yoğurt mayalanır, niyet çekilir, baht açma toplantıları düzenlenir, yeşermiş, çiçeğe ve meyveye durmuş ağaçlara kurdeleler bağlanır. Kâğıtlara kavuşulması istenilen dilekler yazılıp sulara atılır. Dere kenarlarına kumdan, çamurdan evler yapılarak dünyada mekân ahirette iman istenir. 
 Uşak'ın Kırka Köyünde, Van'ın Köprüler (Gem) Köyünde her Hıdrellez Gününde görkemli şenlikler düzenlenerek kazanlar kurulup, yemekler pişirilir. Etraftaki tüm köylere haber salınıp, davetiyeler gönderilir.
 Yemyeşil bir derenin akıp gittiği Van'ın Akköprü koruluğunda daha düne kadar piknikler düzenlenir, evlenme çağına gelmiş genç delikanlılar ve kızlar en güzel giysiler giyerek şenliğe katılıp baht ararlardı.
Hıdrellez İslamiyet'ten önceki geleneklerden biridir. Kimine göre Şamanizm'in sözünü ettiğimiz uygarlıklara bir yansımasıdır.
Hıdrellez denilince akla aşağıdaki güzel düşünceler ve dilekler gelir. Yani:
" Kalbi temiz, Allah'a inanan insanlara yardım eder.
" Uğradığı yerlere bolluk, bereket, zenginlik sunar.
" Dertlilere derman, hastalara şifa verir.
" Bitkilerin yeşermesini, hayvanların üremesini, insanların kuvvetlenmesini sağlar.
" İnsanların şanslarının açılmasına yardım eder.
" Uğur ve kısmet sembolüdür.
" Mucize ve keramet sahibidir.
6 Mayıs Hıdrellez ne yazık ki bugün ülkemizde yalnızca Hıdrellez olarak anımsanmıyor. 
6 Mayıs 1972 yılında acı ve sarsıcı bir olayın günü de oldu.
Emperyalizme karşı Türkiye'nin tam bağımsızlık bayrağını yücelerde tutmaya çalışan Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan vatanlarını sevmek suçundan Ankara Merkez Cezaevinde idam edilerek yaşamlarına son verildi.
Üç gencin darağacına çekilerek bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin sona ereceğini, mutlak Amerikancı düşüncenin hâkim olacağını düşünenler yanıldılar. Ölümleri Türkiye'nin tam bağımsızlık mücadelesi utkusunu daha da alevlendirdi.
Bugün ülkemizde bir istatistik yapıldığında Deniz Gezmişlerin ölümünün ardından doğan en az on çocuktan birinin adı ya Deniz ya Yusuf ya da Hüseyin olarak kondu!
Hıdrellez'inizi kutlarken; bu ülkenin aydınlık geleceği için Amerika Emperyalizmi ve onun yerli işbirlikçilerine karşı mücadele ederken hayatları acımasızca alınan üç gence Tanrı'dan rahmet diliyorum.