
1 Mayıs'a doğru!
Şahin Akçap
Dünyada uğruna ölünecek bir kaç sözcük vardır.
Onur, şeref, gurur, namus, vatan, özgürlük, erdem, alın teri ve emek...
Bu sözcükleri kutsallaştıran biricik dünya şairlerinden biri de Nazım Hikmet'tir...
Onun, o ölümsüz şiiriyle 1 Mayıs'ı karşılamak istiyorum.
Güneşi içenlerin türküsüyle...
GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ
Bu bir türkü:-
toprak çanaklarda
güneşi içenlerin türküsü!
Bu bir örgü:-
alev bir saç örgüsü! kıvranıyor;
kanlı; kızıl bir meş'ale gibi yanıyor
esmer alınlarında bakır ayakları çıplak kahramanların!
Ben de gördüm o kahramanları,
ben de sardım o örgüyü,
ben de onlarla
güneşe giden köprüden geçtim!
Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi.
Ben de söyledim o türküyü!
Yüreğimiz topraktan aldı hızını;
altın yeleli aslanların ağzını yırtarak gerindik!
Sıçradık; şimşekli rüzgâra bindik!.
Kayalardan kayalarla kopan kartallar
çırpıyor ışıkta yaldızlanan kanatlarını.
Alev bilekli süvariler kamçılıyor şaha kalkan atlarını!
Akın var güneşe akın!
Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın!
Düşmesin bizimle yola:
evinde ağlayanların göz yaşlarını
boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar!
Bıraksın peşimizi kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!
İşte:
şu güneşten düşen
ateşte milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!
Sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten düşen ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at!
Akın var güneşe akın!
Güneşi zaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın!
Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk!
Güneşi emziriyor çocuklarımıza karımız,
toprak kokuyor bakır sakallarımız!
Neş'emiz sıcak! kan kadar sıcak,
delikanlıların rüyalarında yanan
o «an» kadar sıcak!
Merdivenlerimizin çengelini yıldızlara asarak,
ölülerimizin başlarına basarak yükseliyoruz güneşe doğru!
Ölenler döğüşerek öldüler; güneşe gömüldüler.
Vaktimiz yok onların matemini tutmaya!
Akın var güneşe akın!
Güneşi zaaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın!
Üzümleri kan damlalı kırmızı bağlar tütüyor!
Kalın tuğla bacalar
kıvranarak ötüyor!
Haykırdı en önde giden, emreden!
Bu ses!
Bu sesin kuvveti,
bu kuvvet
yaralı aç kurtların gözlerine perde vuran,
onları oldukları yerde
durduran kuvvet!
Emret ki ölelim
emret!
Güneşi içiyoruz sesinde!
Coşuyoruz,
coşuyor!..
Yangınlı ufukların dumanlı perdesinde
mızrakları göğü yırtan atlılar koşuyor!
Akın var güneşe akın!
Güneşi zaaaaptedeceğiz
güneşin zaptı yakın!
Toprak bakır gök bakır.
Haykır güneşi içenlerin türküsünü,
Hay-kır
Haykıralım!