YAŞAMA DAİR

Toplumsal dayanışma çok dinamik ve her an geçerli bir kavram olsa da, bazı özel zaman dilimlerinde önemi daha çok artmakta. Kader birliği yapmış milletler ve toplumlar, birbirine sıkı sıkıya kenetlenerek en zorlu felaketleri, acıları birlikte ve hızla geride bırakabilmekteler. İşte, 1999 Marmara depreminden sonra şimdi de toplumumuz Van depremi sonrasında yeniden birliktelik ve beraberlik yolunda çok güzel mesajlar verdiğine inanıyorum.
Kendi adıma Marmara depremi sonrası henüz bir psikoloji 3. sınıf öğrencisiyken Gölcük'teki çadır kentlerde gönüllü olarak görev yapmış, ancak Van depremi sonrası mesleğim adına kişisel katkı sağlayamamış olmanın hüznünü yaşamaktaydım. Ne mutlu bana ki, Vansesi gazetesi aracılığıyla kendi adıma bir şekilde sizlerle birlikte olabilme şansını ve mutluğunu yakaladım. Bu vesileyle Vansesi gazetesinin değerli yönetici ve çalışanlarına huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum.
Van'dan tüm dünyaya yansıyan kareler arasında benim en çok dikkatimi çekenler arasında, çadırlar arasında karlar içinde koşuşturan, oyunlar oynayan çocukların ayrı bir yeri var. Yaşama sevinci dolu yürekleriyle ve gülen gözleriyle tüm zorluklarına rağmen bugünü umutla kucaklayan Van'lı çocuklarımızın hepimize bir mesajları var sanki. Tıpkı halen yaşadığım yerdeki depremi yaşamış Gölcük'lü yarınlarımız-çocuklarımız-gibi. Doğaya meydan okurcasına; umutla bugünde var olmak, her şeye rağmen bu anı en olumlu şekilde yaşamak, yaşatmak…

DÜN…BUGÜN…YARIN…*

Çok uzun zaman önceydi.
O kadar uzun zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu.
İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı.
Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı.
Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan.
Bir parçasına dün dedi, diğer parçasına bugün,
Öteki parçasına da yarın.
Sonra fesat karıştı ve insan BUGÜN'ü unuttu.
DÜN'ü düşünüp pişman oldu,
YARIN'ı düşünüp telaşlandı,
İşin ilginç yanı tüm telaşları ve pişmanlıkları
Güneş doğup batıncaya kadar yaşadı.
Farkında olmadan rezil etti BUGÜN'ünü.
DÜN de BUGÜN için YARIN diyordu.
Bir türlü beceremedi, bir eliyle YARIN'a,
Diğer eliyle DÜN'e yapıştı.
BUGÜN'ü eline yüzüne bulaştırdı.
Mutsuz oldu insan.
Ne gariptir ki YARIN'ın telaşını da,
DÜN'ün pişmanlığını da hep BUGÜN yaşadı;
Ama bugünü hiç yaşayamadı.

Umutlarımızın ve yaşama sevincimizin daima canlı kalması  dileğiyle….

Bakmadan Geçme