Van'ın tek kenkan ustası Eşref Tuci: Kehrizleri çalıştırmaya hazırım

Van'ın antik sulama sistemi kehrizler ilgi bekliyor. DSİ Bölge Müdürlüğü'nden emekli kenkan Eşref Tuci Büyükşehir Belediyesi Van Su Kanalizasyon İdaresi (VASKİ) ve DSİ Bölge Müdürlüğü'nün destek olması halinde Eski Yengi ve Vakıf kehrizlerini çalıştırarak Van'ın kültür mirasına ve turizmine kazandırabileceğini söyledi.

Burhan Ergin 

Geçmişte Van şehir merkezinin içme ve sulama suyu ihtiyacını karşılayan 33 kehrizden (kuyulusu galerisi)  geride kalan 2 kehriz kurumların ilgisini bekliyor. 1980’li yıllara kadar DSİ 17 Bölge Müdürlüğü Van Şube Müdürlüğü tarafından bakım ve onarımı yapılarak işletilen su mimarisinin antik sistemi kehriziler plansız yapılaşma ve ilgisizlik nedeniyle işlevsiz hale geldi.   

Van’ın değerli kültür mirası kehrizlerin yok edilmesinin önemli kayıp olduğunu Vansesi Yazı İşleri Müdürü İkram Kali’ye anlatan DSİ Bölge Müdürlüğü’nde uzun yıllar kenkan (su ve maden galerilerinin bakım onarımını yapan usta)   olarak çalıştıktan sonra emekli olan Eşref Tuci, Büyükşehir Belediyesi VASKİ  ve DSİ Bölge Müdürlüğü’nün destek olması ve yetkililerin istemeleri halinde Eski Yengi ve Vakıf kehrizlerini ekibiyle birlikte çalıştırarak kültür ve turizme kazandırabileceğini söyledi.   

“Eski Yengi ve Vakıf kehrizlerini Van’ın kültür ve turizmine kazandırmaya hazırım” 

Van'ın içme ve sulama suyu ihtiyacını uzun yıllar karşılayan 33 kehrizden geriye kalan 2 kehrize  sahip çıkılıp bakım ve onarımlarının yapılmaması durumda  son örneklerinde tamamen yok olacağına dikkat çeken Eşref Tuci, “  Günümüzde bir bardak suyun ambalajlanarak ticaret ürünü olarak  satılması kehrizlerin değeri ve önemini daha iyi ortaya koyuyor. Az masrafla sağlıklı içilebilir su imkanı sunan kehrizler eskiden içme ve sulama ihtiyacını karşılamanın yanında şehrimize güzellik, ferahlık ve özellik katmaktaydı. Van'ın kent kimliğinde önemli yeri olan, tarihi mirasımız kehrizlerden yüzlerce yıldır insanımız kana kana su içmiş. Kontrolsüz yanlış yapılaşma, ilgisizlik sonucu kehrizleri yok olmaya yüz tutu.  İki kehriz bugünde sularını cömertçe akıtmaya hazır beklemektedir. VASKİ ve DSİ Bölge Müdürlüğü işbirliği, yetkililerin talimatlarıyla ekibimle birlikte Çavuşbaşı’nda bulunan Eski Yengi ve Sofi kerizlerinin bakım onarımlarını yaparak işler hale getirebilirim. Kurtaracağımız iki kehrizden insanlarımız özlemini çektiği billur gibi suyu kana kana içerken yerli yabancı turistlerde Van’ın su mimarisinin antik sisteminin örneğini yakından görme imkanı bulabilecekler” dedi.    

Kehriz ve kenkan suyun bileşkesi gibidir” 

Kenkan ustalığının meşakkatli, riskli bir iş olduğunu anlatan Tuci, “Ben 1960 yılında DSİ Şube Müdürlüğü’nde kenkan ustalarının yanında işe başladım. 8 çocuğum, 12 torunum var. Oğullarım Turan, Taner, Kadir'i kenkan ustası olarak yetiştirdim. Çocuklarımda kehrizleri, kenkanlık mesleğini biliyorlar. Yani Van'ın üç genç kenakanı daha var. Yusuf Kaya diye bir arkadaşımı kenkan olarak yetiştirdim.  Kenkan ustalarım Herkül Mustafa'nın babası rahmetli Hacı Reşit Kaya ve Ali Poyraz'dı. Bunların yanında mesleğin inceliklerini, iş ahlakını öğrenerek kenkan oldum. Kenkan Agâh Dayı, Tefik Usta, Sıdık Usta, İbrahim Melten, Hacı Reşit Kaya, Ahmet Beycan, Kerem Aydoğdu, Kerem Caniş, Mahmut Gürsoy, Şükrü Sargın, Ali Poyraz ve ismini hatırlayamadığım daha birçok kenkan vardı. Ben ikinci kuşak kenkan sayılırım. İşimi hep severek yapar, çok çalışırdım. Mayıs ayında akar durumda olan 24 kehrizin bakım onarımını ekiplere ayrılarak yapardık.  Bu çalışma sırasında göçükler meydana gelir, hayati tehlikeyle karşı karşıya kalırdık. Kenkan ve ekibi ‘su hayrının sevabı bütün sevaplardan yücedir’ hadisine mazhar olan kazancını helal bilen insanlardı. Suyu akan kehriz kenkan ve ekibin en büyük mutluluğu olur, yorgunluk bırakmazdı.   Kenkanlik mesleğinin unutulup gitmemesi kehrizlerin yeniden çalışır hale getirilebilmesi için evlatlarıma da bu işi öğretim.  Kenkanlık mesleğini aktif olarak yapan tek ben kaldım.  Ekibim Hüseyin Kusman, Faruk Tuci, M. Emin Kusman ve Yusuf Kaya’dan oluşuyor. Kuyuların tabanında suların sızması için 3 yöne doğru tünel, 9-10 metelik bir kuyuda da bir lağım açıyoruz. Kehrizlerde çalışan bir ekipte 4 kişi bulunur. Kenkan, kenkan yardımcısı, çarkcı, kovacı.   Bakım ve onarım çalışmasında kenkan ve tecrübesi olan yardımcı kuyuya iner.  Kehrize bacadan inerek bakım ve onarım yapıyoruz.  Özel yapılmış kısa saplı kazma-kürek, kasık, çizme, şapka ve giysi bizim çalışma malzemelerimizdir. Kehriz tünellerine inilen bacaların genişliği 75-80 cm. arasındadır. Her yirmi metrede bir bakım baca olur, derinliği 9 m ile 33 metre arasında değişir. En makbul kuyu dar olandır. Suyolundan çıkan malzemeyi kalın kendir halatın ucuna bağlanmış kova ile dışarıya çıkarıyoruz. Galeride aydınlatma için karpit lambası kullanıyoruz.  Kenkan ve ekibi sadakat, dayanışma, güven, sevgi, saygı, disiplin, hoşgörü ve sorumluluk bilinci içeresinde çalışırlar. Zor ama "Sadakatların en erdemlisi su vermektir” inancıyla çalışırız. Kehriz ve kenkan suyun bileşkesi gibidir” ifadelerini kullandı. 

“Jandarma Komutanlığı içinden geçen Vakıf ve Eski Yengi kehrizlerini çalıştırabiliriz”   

Erek Dağı’ının yer altı sularıyla beslenerek akan kehrizlerin önemine dikkat çeken Tuci, “Kehrizler Urartu'lardan Selçuklu'lara, Osmanlı'lardan Cumhuriyet’e kadar şehrimizin içme ve sulama suyunu sağlamıştır. Erek dağı eteklerinden yelpazeler içindeki geçirimli katmanlardan su taşıyan yatay yer altı su yolu sistemine kehriz denilmektedir. Ruha huzur, şehre ferahlık, bedene canlılık katan kehriz suları bağ- bahçe ve tarla sulamasında da kullanılmıştır. Vanlılar espri de olsa  kehriz suyu içmiş, çocukluğunda kehriz suyunda yıkanmış kişileri günümüzde ayrıcalıklı ve  şanslı Vanlı olarak tanımlıyorlar. Kehrizlerin suyu yumuşak, içimi lezzetlidir. Bugünkü Tepebeşı/Valimithat Bey Mahallesi Çavuşbası Jandarma Komutanlığı içinden geçen Vakıf ve Eski Yengi kehrizlerini  onarıp bakımını yapabiliriz. Sofi Kehrizi yüzde 98 akarı olan kehrizdir.  Komutanlığın önünde bulunan ve kehriz suyu ile çalışan eski Topçuoğlu Değirmeni’nin olduğu yerde işler hale getireceğimiz kehrizleri ve akan suyu gözle görülür, içilir halde şehrimize kazandırabiliriz. Kehrizler geçmişten bizlere emanet edilen nadide eserdir, sahip çıkılması, yaşatılması gerekir” dedi.  

Bakmadan Geçme