Van’da Yaşayan Vanlılar Bursa’da Yatırım Yapıyor

Gayrimenkul Danışmanı- Resim Sanatçısı Murat ERGENOĞLU

Bedia Barak-Bursa

Birçok eseriyle kişisel ve karma sergileri olan ünlü ressam Murat Ergenoğlu başarılı iş adamı olmanın yanı sıra Bursa Nilüfer Belediyesi korosunda da sanatçı kimliğiyle dikkatleri çekiyor. Van’a olan sevgisini, özlemini fırçasıyla tablolara yansıtan Ressam Ergenoğlu’nun ofisinin her karesinde Van’ın eski görünümlerinden izlenimler bulunuyor.  

“VAN BENİM ÖBÜR YANIM”

Yıllardır Bursa’da yaşayan sanatçı Van’ın adını duyunca yaşadığı çocukluk yıllarına geri döndüğünü ve mutlu olduğunu söyledi.

Ergenoğlu, “1998 yılında Van’dan ayrıldım. Van ismi geçen her an çocukluğumu ve Van hatıralarım aklıma gelir. Van’da yaşarken mobilya mağazam vardı. İşlerim dolayısıyla sanatla çok iç içe olamıyordum. Sadece 3 sergi açabildim. Okul yıllarından sonra tabelacılık, resim sergisi ve Van Güzel Sanatlar Galerisi’nde kişisel sergi açtım. Sonra Ankara, Bursa derken sergilerim ve resimlerim çoğalmaya başladı. Bursa’da çevre daha farklıydı. Daha çok kendimi geliştirme şansı buldum. Hocalarımızdan Selahattin Sönmez ile çalışmak büyük şans oldu benim için. Bursa’da ki sergileri gezerken her sergide bir şeyler kapmaya çalıştım. Ressamlar gurubuna katıldım. İşlerim bir yerde çalışmamı kısıtlıyordu. Bireysel olarak kendi işimi açtıktan sonra bir odamı atölye olarak dizayn yaptım ve çalışmalarıma burada devam ediyorum. Zaman zaman eğitimde veriyorum. Öğrencilerim var. Şimdiye kadar 11 sergim oldu. Yenisinin hazırlıkları bitmek üzere” dedi.

“TOPRAK BİR EVDE DOĞMUŞUM”

Yaşamında sanata ayrı bir sayfa açan Ergenoğlu,  20 Aralık1963 yılında doğunun tarihi ve doğal güzellikleriyle tanınan şirin beldesi Van’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. Ortaokul yıllarında resim yeteneğinin farkına vardı. Hedefi Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi öğrencisi olmaktı.  1981 yılında girdiği sınavda bu amacına ulaşamamış olması, onda yılgınlık yerine, resme karşı aşırı bir arzunun oluşmasına kapı araladı. Askerlik döneminde, Ankara Muharebe Okulu’ndaki komutanlarının desteği ile pek çok esere imza atarak birçok “Başarı Ödülü” aldı. Profesyonel anlamda ilk kişisel sergisini 1983’te Van Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde açtı. Ticari faaliyetleri gereği 1998 yılında Bursa’da tanıştığı sanat çevresi resme bakışında farklı perspektifler kazandırdığı gibi, zengin sanat ortamı da onun kişisel tecrübelerine katkı sağladı. Bursalı sanatseverlerin yoğun ilgisini çekti. Fırçasıyla yansıttığı duygularını besleyen engin hayal dünyasında, çocukluk yıllarındaki tecrübelerinin önemli bir rol oynadığını vurgulayan Ergenoğlu toprak konusunda şunları söylüyor :   “Toprak bir evde doğmuşum. Uzun yıllar bu toprak evin kokusunu içime çektim. Çocukluğumda da hep toprağın üzerinde oynadım. Annemin köyüne sık sık giderdik ve ben ekin biçerken tarla da, buğdayı elerken harman yerinde hep toprağın içindeydim ve bu günler benim hayatımın en neşeli ve zevkli günleriydi…”

     Sanatçının toprak rengi hayallerini, duygularını yansıttığı her yeni çalışma, onun toprakla ne denli bütünleştiğinin bir başka göstergesi oldu.

 

“RESİM RUH HALİNİZİN ESERİDİR”

Resim yapmanın zamanla alakası olmadığını ifade eden ressam Ergenoğlu, ruh halinizle alakalıdır dedi.

Ergenoğlu, “Resimde zaman sınırı yoktur. Tamamen ruh halinize bağlıdır. Ne yapacağınızı önceden planladıysanız, fırça darbeleri ruhunuzda oluşan görüntüyü kısa bir sürede aktarır. Önemli olan sadece ne yapmak istediğinize karar vermenizdir. Psikolojik bir durum. Önceden hayal etmek, düşünmek lazım.

“VAN’IN KENDİNE HAS BİR ÖZELLİĞİ VAR”

Van hakkında araştırma yapan herkesin fark edeceği kendine has bir özelliği olduğunu kaydeden Ergenoğlu, halen eski Van’ın anlatıldığını söyledi.

Ergenoğlu, “Van’ın Türkiye’nin her tarafında farklı bir imajı vardı. Rahmetli babam Muharrem Ergenoğlu anlatırdı. Gittikleri yerlerde Vanlıyım diyince ayrı bir saygıyla ve güvenle karşılanırlarmış. Ticaret yapan insanlara kapılar tamamen açılırmış. İstanbul’a mal almaya giderlermiş. O kadar çok Vanlılara güven duyarlarmış ki senet sepet istemeden her istediklerini alabilirlermiş. Allah hepsinden razı olsun. Rahmet içinde olsunlar. Onların Van için bıraktıkları güzel bir itibar vardı halen var. Bizde tabi onların çocukları olarak bıraktıkları bu mirastan bu itibardan faydalandık. Bizde  gittiğimiz her şehirde bu güveni devam ettirmeye çalışıyoruz. İlk Van’dan ayrıldığımızda doğulu olduğumuz için farklı bir yaklaşım oluyor. Sonra tanıdıkça güveni, samimiyeti gördükçe bu imaj kalkıyor” şeklinde konuştu.

“BİZLER MAHALLE ÇOCUĞUYDUK”

Çok güzel bir çocukluk yaşadığını anlatan sanatçı Ergenoğlu, mahallelerde olan oyunlarla büyüdüklerini ifade etti.

Ergenoğlu, “Biz topakla iç içe büyüdük. Bir mahalle çocuğuyduk. Kovalamaca, göz yummaca, misket oynadık. İnönü İlkokulunda okudum. Arkadaşlıklar, dostluklar çok güzeldi. Büyüdük, askere gittik geldik aynı arkadaşlıklar devam etti. 10 yaşında ki aynı muhabbet, aynı samimiyet 30 yaşına kadar sürdü. Terör olayları, dışarıdan gelen göçler Van’ın güzelliğini, özelliğini yavaş yavaş kaybettirdi. Küçük il havasından, kent havasına dönüştü. Böyle olunca sıkıntılar başladı ve kopukluklar oldu. Çocuklarımızın geleceği için, daha huzurlu yetişsinler diye Bursa’ya yerleştik. 7 yıl hizmet sektöründe çalıştım. Spor kompleksimiz vardı. Beden terbiyesine bağlı çalışıyordum. 7 yıl sonra özellikle Van’da ki dostlarımın isteğiyle yardımıyla bu işe başladım. Yatırım yapmak isteyen hemşerilerimin isteğiyle arsa, gayrimenkul gibi alım satım işlerine başladım. Biranda Gayrimenkul işinin içinde bulundum ve işten ayrılarak bu işime devam ettim” dedi.

“VANLI İŞ ADAMLARI BURSAYA YATIRIM YAPIYOR”

Yaklaşık 15 Vanlı iş adamının Bursa’da danışmanlıklarını yaptığını söyleyen Ergenoğlu, Vanlıların Bursa’da çok fazla olduğunu, Bursa’da yaşamayan Vanlılarında yatırım yaptıklarını söyledi.

Ergenoğlu, “Sadece güvene bağlı olarak bir telefonla Bursa’da Gayrimenkul danışmanlıklarını yapıyorum. Şöyle bir yer var bana al ya da burada yerim var satar mısın demeleri yetiyor. Hepsinin vekaleti var bende. İşimden çok memnunum. İşimin en güzel tarafı resimlerime zaman ayırabiliyorum. Sanatıma zaman ayırabiliyorum. Kendime zaman ayırabiliyorum. Nilüfer Belediyesi korosunda olduğum için konserlerime gidebiliyorum. Ayda 2 defa Bursa’da konserimiz oluyor. Bazen şehir dışında konserlerimiz oluyor. Daha önce bunlara zaman ayıramıyordum. Hocamız çok iyi. Yaşar Kemal hocamız çok sesli koroda Türkiye’de tek” diye konuştu.

“MAZBUT  BİR YAŞANTI İSTEYEN BURSA’YA GELİYOR”

Van’da ki yaşantıya en uygun ilin Bursa olduğunu düşündüğü için bu şehre yerleştiğini ifade eden Ergenoğlu, mutaassıp bir yaşam isteyenlerin tercihinin Bursa olduğunu söyledi.

Ergenoğlu, “Ben Bursa’ya gelmeden önce araştırma yaptım. İstanbul bize göre çok yorucu geldi. İzmir, Antalya yapımıza, aile yaşantımıza uymadı.  Bursa’da çok güzel bir manevi hava var. Büyük Zat’ların burada olması, geçmişte Osmanlının izlerinin kalıntılarının olması özellikle bu nedenle tercihim oldu. Benim gibi düşünenlerde bu yüzden gelmişlerdir. Deprem sonrası çok gelen oldu buraya Van’dan fakat sonra tutunamayarak geri gittiler. Bursa’nın  dağı var, denizi var, yeşilliği var. Birde büyük illere çok yakın. Tek büyük eksikliğimiz Van’a uçak olmayışı. Çok fazla Vanlı olmasına rağmen, talep olmasına rağmen yok. Direk uçak olursa çok güzel bir köprü de olur. Van’dan Bursa’ya genelde inşaatçılar geliyor. Bursa’da memur, devlet dairesinde çalışan Vanlı da çok var” şeklinde konuştu.

“VAN’I ÇOK SEVİYORUM”

İmkanı olsa Van’a yatırım yapmayı çok istediğine değinen Murat Ergenoğlu, Van’ı çok sevdiğini söyledi.

Ergenoğlu, “Çevremde ki insanlara da tavsiye ediyorum. Van çok güzel bir şehir. Büyükşehir oldu ve her gün gelişiyor. İmkanı olan herkesin yatırım amaçlı Van’ı düşünmesi gerekir. Babam Muharrem Ergenoğlu, Van’da 27 yıl Marangozlar Dernek Başkanlığı yaptı. 15 yıl Esnaf Odaları Birlik Başkanlığı yaptı. Gururla söylüyorum Van’da çok sevilen, sayılan ve değer verilen biriydi. İnsanlar bana güveniyorsa halen onun ismi altında güveniyor, sayıyor. Biz 2 erkek 4 kız 6 kardeşiz. Büyük kardeşim Dışişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu’nda çalışıyor. Babamız sayesinde ayakta duruyoruz. Nur içinde yatsın. Bütün büyüklerimiz de babam gibi değerli insanlardı. Van’a sürekli gidip geliyorum. 2 kardeşim, amca çocuklarımız, dayı çocuklarımız Van’da yaşıyor. Van’dan kopmamız mümkün değil. Kökümüz orada. Van’ın çok güzel bir imajı var ve bu imajı Türkiye’nin her yerine yayıldığını ve burada da aynı yankı devam ediyor. Bu güzelliklerini, örf adetlerini, samimiyetlerini kaybetmemelerini istiyor ve bütün hemşerilerime saygı, sevgi gönderiyorum. Sizlere de bu güzel söyleşi için teşekkür ediyorum” dedi. 

Bakmadan Geçme