Van’da iki doğru, bir yanlış

Kentleri yöneten atanmış ve seçilmişlerin kentin insanlarına gösterdiği saygı ve duyarlılık ortak aklın harekete geçmesinde birleştirici işlev görür.

Liyakat, ehliyet, bilgi birikim ve deneyim sahibi atanmış, seçilmiş yöneticiler halkı ilgilendiren iş ve işlemlerinde, kararlarında, projelerinde kent insanının düşüncesini önemseyerek görevdeşlik  yaratırlar.

İşgal ettikleri makamların gücünü kendi gücü gibi görmeyen, kibirden uzak,  halka hizmeti kutsal görev addeden, halka efelenmeyen vizyon sahibi idareciler hizmetleriyle kente değer katarak halkın gönlünde yer ederler.

Van şehri ve Vanlılar, 2011 depremlerinde adeta kendi kıyametlerini yaşadılar.

Vanlıların onlarca yıllık emekleri, kurulu düzenleri bir anda yerle yeksan oldu. Bir avuç birikimleri zor günlerde tükendi.   Binalar gibi insanların yürekleri de ağır hasar gördü.  Doğdukları, büyüdükleri evleri, eğitim gördükleri okulları, çalıştıkları iş yerleri yıkıma uğradı. Yıkılan  binalar gibi yaşanmışlıklar ve anılar enkaz altında kaldı.

Deprem sonrası devlet, hayırsever iş adamı ve kurumlar tarafından kentimize yeni modern okullar yapıldı.  Lakin yeni okul sevinci Van halkının kursağında kaldı.

Vanlıların anılarına, değerlerine saygı duymayan anlayış tarafından kentin yakın tarihinde yer eden okullara eski isimleri yerine  hafızayı silercesine yeni isimler verildi. Değerler bir çırpıda yok sayıldı.

Deprem travması yaşayan Vanlılar devletin gücünü kullanarak yapılan isim dayatmasını kabul etmediler. Okul mezunları, öğrenciler o semtin insanları okullarının yok sayıldığını gördükçe üzülerek kahroldular.

Ne vicdan, ne de akıl bunu kabullendi.

Van’ın ilk lisesi olan Atatürk Lisesi’nin kendi yerinde kendi ismiyle yapılması için  Vanlıların, okul mezunlarının başlattığı kararlı  mücadele neyse ki sonuç  verdi ve Atatürk Lisesi kendi yerinde inşa edildi.

Lakin Cumhuriyet, İkinisan, İnönü ilkokulları, Kazım Karabekir Lisesi gibi daha birçok okulun isminin de geri iade edilmesi gerekiyordu.

Vanlıların çabası, gazetemizin haberleri ve köşe yazılarımızla onur kırıcı yanlışın düzeltilerek kente mal olmuş   okulların eski isimlerinin geri iade edilmesi gerektiğini dile getirdik.

Vanlıların sesine kulak veren, toplumun düşüncelerine saygı gösteren, önerilere değer veren idareciler yanlışın giderilmesi yönünde karar aldıklarını açıkladılar. İl Milli Eğitim Müdürü Kıyasettin Kırekin çalışma sonucu Kazım Karabekir Lisesi’nin isminin geri verildiğini, eski okulların isimlerinin tamamının geri iade edileceğini açıkladı.  

Van halkına kentin değerlerine saygı duyan, hassasiyetlerine duyarlılık gösteren erdemli yöneticiler böyle davranır. Halka ve kente saygılı yöneticilik anlayışı Vanlılardan takdir de gördü, değer de.

                                                                       ***

Vanlılar kentlerine, kendilerine hizmet edenleri asla unutmaz, yeri gelir baş tacı yaparlar.

YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal rektörlük görevine seçildikten sonra halkla iç içe başarılı bir üniversite oluşturmak için kentin sivil temsilcileriyle bir araya gelerek düşüncelerini aldı.  Kenti üniversiteyle bütünleştirmeyi amaçlayan anlayış Vanlılardan ilgi ve destek gördü.

2011 yılında yapılan bu toplantıya birlikte katıldığım rahmetli Fevzi Levendoğlu ile Vanlıların, müzik çevrelerinin YYÜ’de kurulmasını istedikleri konservatuar konusunu aramızda konuşarak gündeme getirmemiz gerektiğini kararlaştırdık. Fevzi Abi söz alarak öneriyi dile getirdi. Rektör Bey öneriye samimiyetle yaklaşarak konservatuarın kurulması için çalışma başlatacağını açıkladı.   2013 yılında sözünün gereğini yaparak YYÜ Türk Müziği Konservatuarı’nı kurdu.  Ancak 3 yıl sonra bilinen nedenlerle konservatuarın kapatılması kararı Vanlıları şok ederek derinden üzdü. Bunun üzerine iki yazı yazdım. Rektör Beye seslenerek, “kendi elinizle açtığınız konservatuarı sizin elinizle kapatmaya çalışıyorlar” dedim. Vanlıların, müzik çevrelerinin tepkilerini ve yazılarımızı dikkate alarak yanlışa izin vermeyeceklerini açıklayan Rektör Battal, Vanlılara, kente verdiği önemle YYÜ Türk Müziği Konservatuarı’nın kapatılmayacağını müjdeledi.  

Rektör Battal’ın duyarlılığı ilimizde memnuniyet ve takdirler karşılanırken ortak aklın ışığında kazanan Van oldu.

Bunlar Van’da yapılan doğrulardır.

 Belediyelerin iki yılı 

Bugün 30 Mart 2016.

Mahalli idareler seçimlerinin yapılmasının üzerinden iki yıl geçti.  Van, iki yıl boyunca DTP’li Eş Başkanlar Bekir Kaya, Hatice Çoban ve çoğunluğu DTP’li meclis üyelerinden oluşan kadrolarca yönetildi.

Büyükşehir ve merkez ilçe belediyelerin 2 yıllık zaman dilimini ve mali kaynakları verimli kullanıp kullanmadığını Van’ın mevcut genel görüntüsü ortaya koymaktadır. Kentte yaşayan insanların hizmet beklediği belediyeler ile ilgili söyleyeceği sözleri, verecekleri performans notu vardır mutlaka.

Van Büyükşehir Belediyesi,  İpekyolu, Edremit ve Tuşba belediyelerinin 2 yıllık hizmetlerini eksikliklerini, başarılarını ayrıca DTP ve AK Parti’li belediye meclis üyelerinin performanslarını Van halkı adına değerlendirme görevi sivil toplum kuruluşlarına ve meslek odalarına düşer.   Meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarının bu sorumluluğu yerine getireceklerine şahsen inanmıyorum. Doğruyu söylemek objektif olmak kolay değil.

Neyse…

Köye dönüşen şehrimizi çağdaş modern görünüme kavuşturacak, insanların yaşam kalitesini, yükseltecek kayda değer proje hayata geçirilemedi. En basiti trafik, otopark, kent estetiği, sahillerdeki baraka gibi sorunlar dahi çözülemedi. Gönül isterdi ki belediyelerin çalışmalarını takdirle analım. Ama belediyelerin karnesi  bana göre bu yılda vasattır. 

 

Büyükşehir düzeltmeli

Bu da yapılan yanlış.

“Önce insan” diyen belediyeler çalışmalarını insan mutluluğunu esas alarak gerçekleştirirler. Katılımcılık anlayışları kağıt üzerinde, sözde kalmaz.  Demokratik, katılımcı belediyeler bir tek kişi dahi olsa halkın görüşüne değer vererek dayatma yapmazlar.

Büyükşehir Belediyesi bir süre önce Edremit, İpekyolu ve Tuşba ilçeleriyle 48 mahallede adres güncelleme ve alan taraması gerekçesiyle kente mal olmuş sokakların eski isimlerini silerek numarataj sistemine geçtiğini açıkladı.  Uygulamayla sokakların kadim isimleri gitti. Sokak isimlerine rağmen adres bulamayanlara Allah yardım etsin.  Vanlıları derinden yaralayan, insanların kentle olan bağlarını koparan numarataj uygulamasına son verilerek sokak isimlerinin geri iade edilmesi gerekir. Çağdaş belediyeciliğin, akılcı politikanın gereği budur.

 

Şehir Parkı

Eski İl Kütüphanesinin yeri 1975 yılında Van Belediye Başkanı Tayyar Dabbağoğlu tarafından kent parkı olarak değerlendirildi. Van’da her kesimden herkesin anılarının bulunduğu, kentin buluşma sohbet adresi olan bu parka Şehir Parkı ismi verildi.  Parkın ismi 2010 yılında DTP’li belediye meclisi tarafından silinerek Kürt edebiyatının en önemli ve en tanınan mutasavvıf-şairlerinden biri olan Feqîyê Teyran’ın ismi verildi.  İsim değişikliği ile hem Van’a hem de Feqîyê Teyran’a yanlış yapıldı. Zira tasavvufi konulara hâkimiyeti olan şahsiyetin isminin bir parka verilmesi doğru olmamıştır. Aynı şekilde şehrin hafızasında, yakın tarihinde yeri bulunan Van’ın ilk parklarından birinin isminin silinmesi de kırıcı olmuştur. İsme kimsenin itirazı yoktur olmaz da.  Yeni yapılan bir parka Feqîyê Teyran’ın ismi verilmeliydi.

 İsim yanlışının halka duyulan saygının gereği olarak düzeltilmesi gerekmektedir. İpekyolu Belediyesi yapacağı yeni bir parka Feqîyê Teyran’ın ismini verirken Şehir Parkı ismini parka, yani Vanlılara iade etmelidir.

Van’ın zamanı, heyecanı yanlışları düzeltmekle geçmemelidir.

Bakmadan Geçme