Van Gölü İncileri

Van Gölü İncileri


NAZAR EYLE

ALPER ALPEREN

İkrar eyledim sözüme

Pirim göründü gözüme

Nazar eyledim özüme

Can canana nazar eyle

Verdiğin ikrara saldım

Aşk ile ummana daldım

Ben pirimden himmet aldım

Dön cihana nazar eyle

Nazar eyle, nazar eyle

Kendine has nazar eyle

Aç gönlünde bedesteni

Atlas libas Pazar eyle

Nazar eyle, nazar eyle

Suizanı mezar eyle

Aç gönlünün bahçesini

Tüm cihanı gülzar eyle

Garibim ihsana geldim

Serimle meydana geldim

Aşk ile rıdvana geldim

Dön bu yana nazar eyle

Geçicidir dünya hanı

Veren Mevla alır canı

Önce sen kendini tanı

Sonra bana nazar eyle

Diken olup gülde bitme

Tut elimden beni itme

Yolun eğrisine gitme

Doğru yana nazar eyle

Ozan Alper sevdam gitmez

Hazan vurmuş gülüm bitmez

Dalımda bülbülüm ötmez

Bahçıvana nazar eyle.

SEVDAYA DÜŞENDE

ARİFE ÖZDEN

Garip bir sessizlik sardı ülkemi

Gönül diyarında yolculuk mu var

Kadim bir rayiha sardı hücremi

Zamanın deminde sonsuzluk mu var

Gemiler rıhtımdan uzaklaşırken

Mendiller yaşlarla selamlaşırken

Gözlerin ufukla vedalaşırken

Gönüle sığmayan hasretlik mi var

Ebem kuşağıyla süslenmez sema

Anılardan sızar esrik bir eza

Yaprağın vedası hazana reva

Ömrün baharında yalnızlık mı var

Asude bulutlar güneşe meftun

Zemheriler yaz oldu, sahralar meskun

Maşuktan gelince acıdan memnun

Kötürüm kalbinde sevdalık mı var?

ÖMÜR TAKVİMİ

GÖNÜL ESVEDİ

Hayat öyle bir yer ki mutsuz olduğunda

insanları sevindirecekkadar tezat,

güldüğünde içten içe yakacak kadar hazin

bir şekilde geçip gidiyor her şey

Hiç kalmayacağımız bir dünyada

hep kalacakmışız gibi yaşıyoruz

nasıl saatleri akıp gidiyorsa,

ömür takviminin yaprakları da

bir ağacın yapraklarının uçuşması gibi

uçup gidiyor üstümüzden

Kendine bile anlatamayacak kadar aciz

rüzgârın önüne terk edilmiş bir yaprağın

savrulması gibi savruluyor insan,

kendimizi kaybetmişiz de haberimiz yok

farkına varmaya ömrümüzün son demine

gelip gaflete düşmemiz gerekiyor galiba

Kimliğimizi sunuyoruz meydanlara

aslımızı gömüyoruz kendimizle

binlerce satırları içimizden geçirip

bir bakışın derinliğinde saklı tutuyoruz

yazmamayı tercih ediyoruz…

Yazmasak da olur, gönülde büyüyen

siyah gül hasreti olduktan sonra

varsın söylenmişlere de

bakışlarda saklı söylenmemişlere de

birey Allah’ımız olsun.

TURNAM

BERFİN IŞIK

Garip garip ötme turnam

yüreğin virandır senin

agah olup süründüm gurbet elde

turnam ötüşün salandır senin

süzüldü sevdam süveyda bir gönle

turnam, telli duvağım yarandır senin

yüreğim yaralı turnam, gider oldum

hasret kokan memleketim yuvandır senin

İz bıraktın tabip gönlüme turnam,

kafeste can havli bülbülüm yarendir senin

yanık yanık sesin gelir menzile, turnam

tez haber götür bu dağlar amandır senin

Umudu güz bahçeme umutsuz gazel ettin

turnam, gönle sapmış, yay kaşlar

ok kirpiklerelinde silahtır senin

kışın gazeli düşmüş söğüttüm, turnam

bir başına uçup gittiğim yollardır senin

Küll-i malım talan oldu turnamumudum sensin

yaralıyım, çaresizce yürüdüğüm kaldırım sensin

tez avare göçüp gideceğim bu bağda yoldaşım sensin

viran olmuş yurdumun göçebe kuşuyum ben

turnam kül olmuş ömrüm ömründür senin.

GELMİŞSİN

ELMAS ÇAĞLA

Güya sen gelmişsin benim şehrime

içimin denizlerinde bir kaos kımıldama

sadece yüzüm, gözlerim değil

kirpiklerim, ellerim de gülüyor

kuşların cıvıltısı karışıyor şarkıma

Sanki sen gelmişsin ses var kapıda

gülüşünün ipeğinden anlıyor kalbim

güneşte bir işve ağaçlar kımıl kımıl

taze toprak kokuyor köşe bucak

altın bir mehtap ısmarlamalı akşama

Tut ki sen gelmişsin ah hayal bu ya

kış bitmiş, kuzular meleşiyor ovada

bir ceylan nazlı nazlı süzülüyor uzakta

kırk indi yağmuru boşalıyor dağlara

Bugün sen gelmişsin diye kentime

zincirlerimden kopmuşum, dilim çözülmüş

tükenmiş karanlıklar tan ağarıyor bak

geceler gündüze teslim ben sana

yaşayıp gidelim şöyle can cana...

SEVDA YÜKLÜ GÖLGELER

HÜSEYİN ABİ

Hasretlik gönül bağımda  şiir

dize dize sözlerinde sensin

hicran yolculuklar kalemim

siyah mürekkebim sensin

ırmaklar çağlar vuslat boyunca

şifa bulur harabe goncalar

yaprağında güneş doğar

ay gölgelenir

sessiz sessiz akan yaşlar sensin

ab-ı hayatın yudum ömrü

keder ile neşenin ak teli

mezar sevdanın son kefeni

toprak toprak örten sensin

mevsim hep gözlerinde bahar

tomurcuk çiçekler hep sen kokar

solgun, kırık sevda yüklü satırlar

harf harf yazdığım sensin

yollar yorgun, düşman mesafe

sen gör kendini bendimde

güneş kızılım, bulut gölgem

gökyüzü rengi sensin.

OĞUL

EFDAL PETEK

Gel otur yanıma nasihat verem

Sen ister al ister alma be oğul

Ha bugün ha yarın dolacak sürem

Sonra suçu bende bulma be oğul

Yiğide sermaye akıldır işte

Çimentoya gerek çakıldır işte

Hayat baştan sona okuldur işte

Bu alemde tembel olma be oğul

Namert sofrasından bir lokma banma

Ab-ı hayat olsa suyundan kanma

Herkesi vefalı iyidir sanma

Gidip her kapıyı çalma be oğul

Sırrını sır eyle dileme aman

Cehalet bir ateş yelleme aman

Her gönülü duru belleme aman

Güvenip dibine dalma be oğul

"Hızlı gitme" derim, bozuktur yollar

Başa gelir sonra ne türlü hallar

İnanma ne derse yalandır fallar

Hakikatten ayrı kalma be oğul

Dinleme Efdal'ı eğriyse eğer

İnsanlığa karşı geriyse eğer

Vicdansız vefasız biriyse eğer

Ölse namazını kılma be oğul.

HAYKIRIŞLAR

ŞERİFE YEŞİL

Haykırışların duyulmuş boş sokaklarda

tozlu raflara kaldırılmış gözlerinin ışığı

semaya kadar yükselen umutların

en sıcağını görmüş birden toprağın

Baktığım her yer boşluk artık

tenimi yakıyor ruhumun ateşi

bir müzik geliyor en dipten

söylenmeyen sözlerin temsili gibi

Şafak söküyor ufuktan

süsleniyor caddeler şehrin ruhuyla

bense gece yarısındayım hala

sessizliğin karmaşasıyla.

PSİKOLOJİ

RABİA AYDOĞAN

Merhabalar, bugün sizlere biraz psikolojiden bahsetmek istiyorum.Bence psikoloji insanın içi, ruhudur.Mesela biz bir gün gülüyoruz, bir gün ağlıyoruz bunu,psikolojim bozuldu diye dillendirmemiz yanlış geliyor.

Dışarıya karşı söyleyemediklerimiz içimize attığımız her şey psikolojimize yansır, bir nevi sen nasıl hissetmek istersen psikolojimiz yani ruhumuz bunu yansıtır. Psikolojimizin düzelmesi ve ruh sağlığımız için size şunları söylemek isterim:Denginizi kaybetmeyin.Bir çıkar veya bir insan için alıştığımız, bildiğimiz şeylerden vazgeçmeyin, iç sesinizi her zaman dinleyin, aceleci olmayın, sevin, âşık olun, yaşayın ama size iyi gelmeyecekse veya sizi üzüp benliğinizden çıkarıyorsa bunu psikolojiniz için düşünüp uzak durmalısınız.

Şunu unutmayın ki sizi kimse üzemez siz kendinizi düşünmeyip üzülürsünüz.

SENİ

ARZU ALPDEĞER

Daha doğmamış tomurcuğa yazdım seni

eylülde yağmurunun huzurunda

Munzur’da göğe çizdim adını!

tozlu raflarda resmini

dudaklarımdan titreyerek dökülen ismini

yolların en karasına dizdim seni

Kum saatinde her bir zerreni

güneşin dünyaya dar geldiği vakitte

turnanın veda ettiğinde sevdaya

semadan geri dönerken dua

kör buluta, hırçın dalgaya

dingin fırtınaya yazdı seni

Hani neredesin, gelmeyecek misin

vaadim körpe kız misali dağlara,

kızgın vahalarda çiçek açan fundalıklara,

aşkın meyinden içen sarhoş kullara…

ve bir gün belki bir umutla

avuçlarımda doğacak olan sana

arşın en müphem mavisine çizdim seni

duyuyor, görüyor, anlıyor musun?

En müphem mavisine

doymadın mı sükuta?

GÜNLER

LEYLA YİĞİT KAYA

Günler geçmek bilmiyor

uyuyorum,

acım bir nebze olsun dinsin diye

yürüyorum,öyle ki

ayaklarımı hissedemiyorum

Unutamıyorum, sen unutsanda

bekliyorum sensizlik biter mi

bilemiyorum

seni çok özlediğimden

rüyalarıma geliyorsun

öyle ki rüyalarımda bile

küs, kaçan, kırılansın

aniden kayboluyorsun

deli gibi arıyorum

bulamıyorum

sende rüyalarında

beni görüyor musun?

neyim ben

kimim senin için?

Öyle zor ki ayrı kalmak

dayanılmaz,

sen unutsan da beni 

ben unutamıyorum.

Vansesi Özel Haber

Bakmadan Geçme