Van Gölü İncileri

Van Gölü İncileri


ÇALDIRIN GİTSİN

EFDAL PETEK

Önce hırpalayıp sonra yıktınız

Yetmez ise yine saldırın gitsin

Gönül harmanımı tümden yaktınız

Bayram edip davul çaldırın gitsin

Düşünmediniz mi yanan ne közde

Gamdan başka neyim kaldı ki özde

Yürek parçalamak zaferse sizde

Sevinçten neşeden çıldırın gitsin

Zerre görmem artık gereğinizi

İstemem balınız böreğinizi

Gidin bir cerraha yüreğinizi

"Gereksiz" deyip de aldırın gitsin

Demek ki var imiş kastınız işte

Bağrıma tığları bastınız işte

Birlikte Efdal'ı astınız işte

Cesedime kadeh kaldırın gitsin

İNSANLAR

CAN DEMİR

Sevgisiz ve saftı insanlar,

hiç sevmemiş ve sevilmemişlerdi

onlar hiç öpülmemişti gözlerinden, yüreklerinden...

inançları yoktu belki de yada kalpleri

kalpsiz ve paramparçaydı insanlar

Aşkın ayaklanmasını hiç görmemişler bilmemişlerdi

onlar kör, sağır ve dilsizdi

heyecanı hiç tatmamış ve yaşamamışlardı

mutluluğun adını dahi görmemişlerdi.

onlar mutsuz ve umutsuzdu...

Onlar ne saygı duymuşlar, ne sevgi bilmişler

içleri ve yürekleri karaydı, zifiri karanlık

merhamet duymamış ve asla şımartılmamışlardı

onlar hiç üzülmemiş, gülmemişlerdi

acı çekmemiş, huzur bulmamışlardı

onlar sadece yaşıyordu,

neyi yaşadıklarını bile bilmiyorlardı...

ACININ DA ACISI VARMIŞ

NAZAN YERLİ

hava soğuk, nefesler boğuk, güneş kızgın

içimiürpertiyor bulutların hareketsizliği

farklı bir şey var şimdi gök kubbede

bu uhrevi havanın bende karşılığı var

saatilerliyor tik tak, usanmaz zaman

inliyorsanki birmerdud

çıtırdıyordu külleri keskin

yanıyor ateş suskun suskun

bir derdi var ama ne meskun

soğuk  havanın bardaki  suyu  buz kesmesi

içilmeyecek belki hepsi

güneş tepede seyyar gezgin

ilerliyorvardı sezgim

sahineydi, beni bir ruh kesti

ogün ne mestim 

güneşe muhtaç her bir nefesi

akşam olunca başladı hayat dersim  

bilseydim gidermiydim ah be nefsim

kaderyazmıştı gidecekti elbet nasibim

yaklaşıyor hazır değildim

vakitçattı saattam takır, ay sancılı

dışardaki köpekler ulu güvence

birveda bir sonbakış borcum vardı

busefer gerçekten evham, aldı hayatı, gitti

bir ayaz sardı,kar taneleri gökten kurnaz

yağdırdı,  yağdırdı aldı akşam

bir haber geldi ah bu ne efşan

çığlıklar havada kim bu yerde buz yatan

inanmadı gözlerim 

ellerimdekaldı akanson kırmızı damlalar

öldüm  ben o akşam, bedenimde akmaz içim al

yer gök inlesin ecel aldı durdu saat 

beyaz kar oldu göl kan

herkes ağlar ben ölü bir insan

ölen kim ben mi o mu?

tutuldu dilim bu nasıl imtihan

acısı  içimde bir buhran

daraldı her saniye içim mezar

gitti  o sonsuz bir  diyara

ben enkaz/karaçam

anladım ki içimde bir boşluk 

dolmazki bu ne bedbaht

geçmeyecek bilirim ah bu ne kahkaha

gözyaşlarım akmaz kuru bir toprak

o gün şakaklarıma yağdı kar

tertemiz bedeni sardı bir karış kara toprak

vermedi geri sert taşlar

ömürlük acı verdi ah bu ne biçim acı saçar

canımdan can gitmiş anladım sonra

acıdı canım çok yara, acınında acısı varmış

yerini başka acılar da almış...

GÖNÜL KAPISI

YUSUF AYTEKİN

Kırnapla, düğümle gökyüzünü, kaçacak

sorma bağı, üzümü, tadımız kaçacak

setretten bakışlarına kalp dayanmaz

vurma gönül kapıma, açık kapı açılmaz

Söyleyişten kalan soğukluk yüzümde demlenir

arştan inen sözler yüreğimde denklenir

mavi gözlere bakamam hüznüm depreşir

vurma gönül kapıma, akıl ve duygu karışır

Uzun yıllar süremez mi bu yol, geçti bitti

her bakışa vuruldum, indim, çekip gitti

kalp sızısı kaldı, her köşede hayalin bitti

ne diyeyim bakışlarına, canımdan can gitti

Vuruldum o masum bakışlara, dildeki güllere

sevda bağlarına çıksam değmez aynadaki gülüşe

ah gülüm, vah gülüm çekildim ağlıyorum her köşe

değmiyor, anlatamam bu aşkı kendini bilmez ellere.

BEZMİŞİM

OZAN ALPER ALPEREN

Memleketin zahmetini, yükünü çekerken ben

konup kaymağını yiyen hodgamlardan bezmişim

medeniyeti, kültürü yazıp yayayım derken

sanatçıyı hiçe sayan ahkâmlardan bezmişim

Menfaat konu olunca hemen renk değiştiren

dost görünüp de arkamdan ne dümenler çeviren

cebini doldurmak için onu bunu sömüren

aç varken budu götüren adamlardan bezmişim

Zirvelere çıkmak için, omuzlarıma basan

mevki, makama erince, selam, sabahı kesen

yanımda ahkâm kesilip, zoru görünce susan

arkam sıra zehir kusan insanlardan bezmişim

Renkten renge bürünürken, herkes eğri, kendi düz

zemheri ayında terler, temmuzda kesilir buz

dar, kısa ve yırtık olan gömlek, pantolon, bluz

moda deyip insanlara satanlardan bezmişim

Kim gelirse gelsin, gitsin, hep aynı yerde olan

kestirmeden yükselmenin kolay yolunu bulan

kalantor görünce koşup virgül gibi yumulan

Alperen’i üç kuruşa satanlardan bezmişim.

                                

NELER VAR

BÜLENT BAYSAL

Harabat ehline döndür sen yüzün

Nice derde malik gel bak neler var

Alıp viraneden bir ateş közün

Çarşı pazar dolaş gör bak neler var

Serveti arama onlar hep sizde

Deve yürütemez olduk bak düzde

Çağ atladık şükür Vallahi sözde

Hele kapıları çal bak neler var.

Hakikat aşikâr gayrısı yalan

Neden bizim olan edilir talan

Niye el üstünde tutulur çalan

Vicdanı bulursan sor bak neler var

Oyun ile oyun kuran çakalın

Siyonizme uşak olmuş sakalın

El mi yaman bey mi bekle bakalım

Oyunu tezgâha koy bak neler var

Hani nerde şimdi dolar yakanlar

Millete tepeden, üstten bakanlar

Banka boşaltıp da borcu takanlar

Bitmedi sözlerim dur bak neler var

Her şey özelleşti hayatlar perde

Kalmadı insanlık bitirdik serde

Tepeden tırnağa düştük bir derde

Bir adım öteye geç bak neler var

Düzmece program, düzmece hayat

Tivide cinayet çözülür heyhat

Hep mafya, ölüm, bu kadar mı rahat

Dolaş kanalları aç bak neler var

Ateşi, çileyi bul ehline sor

Gel sen ol da bunu hayırlara yor

Menzile bu yolla ermek ki çok zor

Doludur çıkınım çöz bak neler var.

DAĞLAR

MEHMET AKÇAY

Açtımda derdimi size söyledim

Yele söyle sırrım vermesin dağlar

Nice yıl üstünde gönül eyledim

Sele söyle sırrım vermesin dağlar

Yiyer içer doyar kurtlar böcekler

El ele tutuşur oynar göçekler

Biter elvan elvan renk renk çiçekler

Güle söyle sırrım vermesin dağlar

Çağlariyım azmi tozup gezmişim

Çayır çimenini basıp ezmişim

Yazın içersine girip yüzmüşüm

Göle söyle sırrım vermesin dağlar.

DİNLE

AHMET YAŞAR GÜNDÜZ

Sus ve biraz beni dinle

yağmurlar yağıyor yüreğimde

bulutların geçtiğini

ve damlaların indiğini içime

gör ve sus ve beni dinle…

…bak nemli nemli duruyor çiçekler

kuşlar havanın pusunda

saklanmış!!!

…her şey suskun ve bekliyor…

!bir sen yoksun…

-ve yalnız sensin susmayan içimde

gel, dur ve beni dinle…

bak yağmurlar yağıyor yüreğimde

çürümeden çekirdek,

büyümüyor sümbül…

…ve yorulmadan olunmuyor işte…

benim tüm cümlelerim,

bir dudak büküşüne kafi gelmez…!!!

bir nazlı bakışın bile yeter gülmeme

gel gözlerime bak

göz mesafemde dur

…sus ve nefesinle konuş!

beni dinle…

Vansesi Özel Haber

Bakmadan Geçme