Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kentsel dönüşümün
kaçınılmaz olduğunu belirterek, “Hele hele afet riski taşıyan binaların
dönüştürülmesi elzemdir, kaçınılmazdır. Kalkınmayı engelleyen,
yoksulluğu arttıran bu köhnemiş, eskimiş yapılardan bu ülke artık
kurtulmak zorundadır” dedi.
Bir otelde gerçekleştirilen "Kentsel
Dönüşümde Sektörler Buluşuyor” toplantısına Çevre ve Şehircilik Bakanı
Erdoğan Bayraktar, Van Valisi Münir Karaloğlu, AK Parti Van
milletvekilleri Mustafa Bilici, Burhan Kayatürk, Kocaeli Büyükşehir
Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Sakarya Büyükşehir Belediye
Başkanı ve Yerelsen Genel Başkanı Zeki Toçoğlu, Van Belediye
Başkanvekili Abdurrahman Doğar, çevre belediye temsilcileri ve öğretim
görevlileri katıldı. Toplantıda ilk olarak kürsüye gelen Van Belediye
Başkanvekili Abdurrahman Doğar, Van’ın medeniyetlere beşiklik etmiş bir
kent olduğunu ifade ederek, Van’ın gelinen noktada büyük acılar
yaşadığını belirtti. Göç ile birlikte yaşanan sosyal problemlerin
fazlalığından bahseden Doğar, bu konuda Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’nın başlatmış olduğu çalışmaları önemsediklerini kaydetti.
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Yerelsen Genel Başkanı Zeki
Topçuoğlu ise, kentlerin çok önemli bir sorunu olan kentsel dönüşüm
toplantılarının Van’da düzenlenmesinden mutlu olduklarını ifade ederek,
“Kocaeli, Sakarya ve Yalova illerinde yaşanan ve üzerimizde derin izler
bırakan deprem felaketinin bir benzerini de burada yaşadık. Hükümetimiz
yaşanan depremde aldığı tecrübe ile burada gerekli işler yapmıştır”
dedi.
Koceeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu da
konuşmasında, hoşa gitmeyen her şeyi değiştirmeyi arzu ettiklerini,
bunun kadar doğal bir şey de olamayacağını dile getirdi. Karaosmanoğlu,
"Millet olarak hep felaketlerden sonra aklımız başımıza geliyor. Ama
felaketi yaşamadan aklımızla, tecrübemizle o dönüşümü sağlamamız lazım.
Eğer bir deprem bölgesinde binamız depreme dayanıklı değilse bireyler
olarak kiracı bile olsak orada endişe ile oturmamak gerek. Ben bir
konutta kiracı isem soracağım. Ben depremin ne zaman geleceğini bilemem.
Bu bina depreme dayanıklı mı diye. Küçük bir sallantıda binayı terk
etmemem gerek. Onun için hükümetimizin de almış olduğu karar güzel. Bu
konuda devletimiz her zaman yerel yönetimlerin, iş adamalarının,
müteahhitlerin yanında olmuştur. Bu dönüşümü çok sağlıklı bir şekilde
Türkiye’nin tamamlaması gerek. Özellikle deprem bölgelerinde felaketler
sadece depremlerde değil, dereler de, heyelanlar da söz konusudur.
Özellikle Kocaeli, Sakarya’da yaşadığımız deprem bu bölgeye tecrübe
oldu. Bütün bölümleri tamamladık. Daha temiz, daha rahat bir şehir olma
yolunda önemli çalışmalar yaptık. İşte bu çalıştaylarda neler yapıldı
onu konuşup tartışacağız. Hükümetimizle, Bakanlığımız ile birlikte
inanıyorum ki Türkiye bu dönüşümü, bu değişimi en güzel şekilde yapacak.
Sağlıklı, mutlu, güven veren şehirlerde yaşama istediğimizi
tamamlayacağız” dedi.
Van Valisi Münir Karaloğlu ise, sadece
depremlerin can ve mal kayıplarına neden olmadığını dile getirdi.
Zeminlerin sorunlu olması, konutlarda malzeme eksikliğinin oluşu, çarpık
kentleşme gibi ciddi sorunların da can mal kaybına neden olduğunu
anlatan Karaloğlu, "Şehirlerimizi kurarken daha sağlam zeminler
seçebiliriz veya zemine uygun metotları çözmüş oluruz. Kentlerimizin
çarpık yapılaşmasını önleyerek bu zararları tamamen ortadan
kaldırabiliriz. Van depremi Bakanlığımızın ilk ciddi uygulaması oldu.
Bakanlığımızın hem şehrin yeniden yapılandırılması noktasında çok ciddi
çalışmalar yaptı” şeklinde konuştu.
Daha sonra konuşan Çevre ve
Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise, depremin can ve mal
kayıplarının yanında bazı fırsatları da doğurduğunu ifade ederek,
bunların iyi değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Bugünün dünyasına
bakıldığını dünya nüfusunun 7 milyarı aştığını vurgulayan Bakan
Bayraktar, “Bu nüfusunun yüzde 50’sinden fazlası şehirlerde yaşıyor.
Bizim ülkemizde de insanların yüzde 76’sı şehirlerde yaşıyor. Kocaeli,
Gölcük depremleri hala hafızalarımızdan gitmemişken, geçtiğimiz yıl Van
depremi yaşadık. Türkiye son 10 yılda sadece ekonomik bakımdan değil
dünyada önemli aktör olma yolunda, Birleşmiş Milletler’in sözüne
danıştığı bir ülke haline gelmiştir. Ülkemiz, çok ciddi, çok şerefli bir
gelişme sürece içerisindedir. Ancak Türkiye bulunduğu konum itibari ile
zor bir yerdedir. Bütün bunlara rağmen Türkiye son 10 yılda istikrarını
korumuş, iki ekonomik krize rağmen kalkınmasını devam ettirmiştir.
Bizler bu ülkenin vatandaşları bireyleri olarak bu ülkenin vatandaşı
olmaktan başı dik, alnı açık dünyanın her tarafından bunu ifade etmekten
gurur duyacağız, keyif alacağız. Yine geçtiğimiz yıl bu güzel şehirde
yaşadığımız o acı travmadan, o depremden sonra 75 milyon insanın sekiz
elle Van’a nasıl sarıldığını, nasıl bir millet olduğumuz çok güzel bir
şekilde ortaya çıktı. Bunu görmemek mümkün değil. Bu bakımdan önümüz
açıktır. Bir ülkenin gerçekten kalkınmış bir ülke olmak için, müreffeh
bir ülke olmak için, sağlıklı nesillere ulaşmak için sanayisini,
ekonomisini kalkındırarak gelişmesi gerekir. Tüm binalar, bina stoku bir
ülkenin medeniyet göstergesidir. Teknik altyapısı medeniyet
göstergesidir. Kentsel dönüşüm kaçınılmazdır. Hele hele afet riski
taşıyan binaların dönüştürülmesi elzemdir, kaçınılmazdır. Kalkınmayı
engelleyen, yoksulluğu arttıran bu köhnemiş, eskimiş yapılardan bu ülke
artık kurtulmak zorundadır” dedi.
Hesaplarının kesinlikle pazara olmadığını, stratejik vizyonlarının 2023 olduğunu da vurgulayan Bakan Bayraktar, şöyle konuştu:
"Bunun için kolları sıvamak durumundayız. El birliği ile, güç birliği
ile elimizi taşın altına koyarak, hatta başımızı taşın altına koyarak
bunu yapmak zorundayız. Van’da büyük ölçüde bunu yaptık. Kolay değil, 17
bin konut bitme aşamasına geldi. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir
başarı yok. Japonya deprem konusunda bizden çok önde, ama böyle
konuşlanabilen, mobilize olabilen bir ülke değil. Depremden sonra hemen
konuşlanarak 17 bin konutu bitirmek noktasına gelen emeği geçen herkese,
tüm aktörlere, tüm sektörlere teşekkür ediyorum. İnşallah çok daha
güzel olacak. Depremler bir travmadır, bir şoktur, ama arasında da
fırsatları getirebilir. Bu bize yeni bir fotoğraf verir, neler
yapabiliriz diye. Van’da, Edremit’te başlayan kuşaklama yolu en kısa
yolda bitecek. Van Gölü’nün etrafı sadece Van’ı ilgilendirmiyor.
Buraları kurtarmak için yeni bir oluşum içerisindeyiz. Van
Belediyesi’nin imkanları yetmediği için bunu birlikte yapacağız. Su
şebekesini yapıyoruz. Van, Türkiye için de çok önemli. Bölge için de,
dünya için de önemli bir şehir. Van’da bulduğunuz ilmi başka bir yerde
bulamazsınız. Van’ın ayağa kalkması gerek. Geçtiğimiz iki ay önce afet
riski alanındaki yerlerin dönüştürülmesi için yasa çıkardık, mevzuatları
da düzenledik. 81 ilimize, valiliğimize yazı yazdık, neler yapılabilir
konusunda kendileriyle çalışmak istedik. İstediğimiz tepki gelmedi, ama
biz yine de çalışacağız. İkinci olarak yasada mevzuatta çıktı, ama
anlaşılmayan durumlar varsa bu işi geliştireceğiz. Türkiye’de kaçak
yapılaşma büyük bir ölçüde durdu, bundan sonra daha zor. Türkiye’de
devlet eli ile 500 bin konut yapıldı. Devlet ciddi bir tecrübe kazandı,
ciddi bir portföy kazandı. Türkiye'nin çok çeşitli illerinde, 145
noktada kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor. TOKİ'nin yaptığı
konutlar aralıksız sürüyor. Türkiye’nin konut stoku yenilenecek.
Enerjiyi savurmayan, depreme dayanıklı bina olacak, parkları bahçeleri
olacak. Komşuluk ilişkilerin arttığı binalar olacak, bununla birlikte
enerji tasarrufu yapmış olacak. Bu işlerle ilgili kafasını yorması
gereken herkesin bu işe sarılması gerek. Bu Türkiye’yi ayağa kaldırır,
işsizliği azaltır, refahı arttırırız. Çin’den sonra en çok işi alan
ikinci ülkeyiz. Bu bakımdan bunu geliştirmemiz gerek. Mühendisliği,
müşavirliği biz yapmıyoruz, başka ülkeler yapıyor. Müşavirlik sektörü
gelişirse inşallah dünyada oyun kurucu olacağız, projeleri biz
hazırlayacağız. Artık dünyada devletlerden çok şehirler yarışıyor. Bugün
dünyada atak yapmak isteyen devletler marka şehirler yapma peşinde. Biz
de iddialıyız. İstanbul’un arka tarafında marka şehir kurmak için
çalışmalarımız var. Van’ı da inşallah marka şehir yapabiliriz. Üç sene
içerisinde Van’ın değiştiğini göreceğiz. Çevre yolu ve konutların inşa
edilmesinin ardından bu açıkça ortaya çıkacaktır. Bu doğrultuda bu
toplantının ülkemize yararlı olacağı görüşündeyim.”
vanhaber, van, haber, van haber
kentsel dönüşüm, devlet, çin, çevre yolu