Türkmenoğlu: Türkiye ile İran arasında olumlu ilişkiler sürüyor
Ak Parti Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu, TBMM'de yaptığı konuşmada Türkiye ile İran arasındaki ilişkileri değerlendirdi. Türkmenoğlu, Türkiye–İran Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı olarak yaptığı ziyarette ticaretten ulaşıma, kültürden enerjiye, turizmden ekonomiye kadar çok sayıda stratejik başlıkta somut adımlar atıldığını vurguladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gündem dışı söz alan Ak Parti Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu, 2025 yılının, Türkiye ile İran arasındaki kadim dostluğun, ortak kültür ve medeniyet mirasının yeniden canlandığı, kardeşliğin yılı olarak tarihe geçeceğini söyledi.
“YAPILAN ETKİNLİKLER, ÜLKE BAĞLARINI KUVVETLENDİRİYOR”
Türkiye ve İran’da yapılan etkinliklere dikkat çeken Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu, “Büyük İran şairi Hâfız-ı Şirâzî anısına düzenlenen programa; Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy ile İran İslam Cumhuriyeti Kültür ve İslami İrşad Bakanı Sayın Seyyid Abbas Salehi ve beraberindeki heyetle birlikte katılım sağladık. Bu tür etkinliklerin, iki ülke arasındaki kültürel köprüleri güçlendireceğine, ortak değerlerimizin daha geniş kitlelere ulaşmasına vesile olacağına inanıyorum. Yine Geçtiğimiz günlerde, İran’da Şems-i Tebrizî ve Mevlânâ’yı Anma Törenine katıldık. Mevlânâ, aklın ve kalemin bilgisiyle donanmış bir âlimdir. Fakat onun gönlündeki aşk ateşini tutuşturan, hakikatin sır perdesini aralayan isim Şems-i Tebrizî oldu. Bu iki gönül dostu bir araya geldiğinde, sözlerin ötesinde bir buluşma gerçekleşti” ifadelerini kullandı.
“MEVLANA VE ŞEMS’İN SOHBETİNDE, ALLAH’A DUYULAN SINIRSIZ AŞK DİLE GELİYOR”
Mevlânâ ve Şems-i Tebrizi’nin sohbetlerindeki ilahi sevgiye işaret eden Milletvekili Türkmenoğlu, “Onların sohbetleri, insanın içindeki derinlikleri, yaratılışın hikmetini ve Allah’a duyulan sınırsız aşkı dile getirdi. ‘Ey canımın canı, Tebriz’in Şems’i, sensiz gönlüm viran, gönlüm perişan. Sen doğunca ruhumda bin bahar açar, Seninle bütün âlem gül bahçesi olur.’ Mevlânâ’nın kaleminden dökülen her beyit, Şems’in ateşiyle yoğrulmuştu. Şems ona, ‘aklınla değil, gönlünle gör’ dedi. Ve o andan itibaren Mevlânâ’nın hayatı, bir dönüşümün, bir yeniden doğuşun adı oldu. Bir yanda Tebriz’in ateşi, diğer yanda Konya’nın irfanı… Tebriz ile Konya; Şems ile Mevlânâ’nın gönül köprüsüdür” dedi.
“HOY İLE VAN SINIRLARIN BİRLEŞTİĞİ AYNI EZANI PAYLAŞIYOR”
Tükmenoğlu, konuşmasında İran’ın Hoy şehri ile Türkiye’nin Van şehrine de ayrı bir parantez açarak, “Hoy ile Van; sınırların birleştiği aynı ezanı, aynı duayı paylaşan iki şehirdir. İsfahan ile İstanbul; doğudan batıya uzanan medeniyetimizin zarafet hattıdır. Bu şehirler; aynı inancın nefesini, aynı kültürün sesini taşır. Birinin kubbesinde yankılanan dua, diğerinin gönlünde karşılık bulur. Türkiye–İran Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı olarak yaptığımız ziyaretlerde; ticaretten ulaşıma, kültürden enerjiye, turizmden ekonomiye kadar çok sayıda stratejik başlıkta somut adımlar atılmaktadır. Mevcut kapıların rehabilitasyonu yeni kapıların açılması için ortak çalışmalar yürütüyoruz. Bu girişim, yalnızca ticareti artıracak bir adım değildir; aynı zamanda bölgesel istikrarın ve dostluğun teminatı olacak tarihî bir gelişmedir. Kültür ve turizm, iki ülke arasındaki en yumuşak ama en güçlü bağdır” diye konuştu.
TÜRKİYE’YE GELEN TURİST SAYISINDA ARTIŞ VAR
Van-Hoy hattında kurulacak kültür ve turizm koridorunun önemine değinen Türkmenoğlu, İran’dan Türkiye’ye gelen turist sayısına da işaret ederek, “2024 yılında İran’dan ülkemize gelen turist sayısı 3 milyon 277 bine ulaşmıştır. Bu rakamın 2025 yılı sonunda çok daha yüksek olacağına inanıyoruz. Çünkü İranlı dostlarımız için Türkiye; gönül bağı olan bir ülke, Türkiye için İran; aynı inanç coğrafyasının kardeş evidir. Bu kardeşliği sadece sözle değil; ortak projelerle, kültür etkinlikleriyle, iş birlikleriyle, akademik değişimlerle güçlendiriyoruz. Konya-Van-Hoy hattında kurulacak kültür ve turizm koridoru, bu yönde atılmış en kıymetli adımlardan biri olacaktır. Bu koridor, sadece iki şehrin değil; iki milletin kültürel nefesini birleştirecek bir gönül köprüsü olmasını temenni ediyoruz. Türkiye’nin bölgesel vizyonu nettir: Komşularıyla barış içinde, ticaretini ve kültürel etkileşimini geliştiren; aynı zamanda mazlum coğrafyalarda adalet mücadelesinin sancağını taşıyan güçlü bir Türkiye! Değerli Milletvekilleri, Mevlânâ, Şems-i Tebrizî ve Hâfız-ı Şirâzî’nin hikmetiyle yoğrulmuş bu ortak medeniyetin, bizlere ortak bir barış dili, ortak bir insanlık bilinci kazandırdığını ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.