Türkleri, Kürtleri dinleyin

Barış sürecinde şaşkınlık yerini olgunlaşan, sorunları anlayarak analiz edebilen Türkiye'de soğukkanlılığa bırakıyor. Bölünme paranoyası çöküyor.  Çünkü herkes biliyor ki kimsesinin gücü bu ülkeyi bölmeye yetmez. Ülkeyi bölmek isteyenlerinde oranı dünde, bugünde bellidir.  O nedenle barış-çözüm-normalleşme süreci beklenenden daha sağlıklı yürüyor.
Kanın durması, anaların gözyaşının dinmesi, demokratikleşme,  ekonomik gücümüzün heba olmaması için barıştan- çözümden, normalleşmeden, kucaklaşmadan, helalleşmeden başka çare yoktur.
Süreç boyunca her taraftan saldırgan, tahrik eden, sinirleri bozan, sabrı zorlayan,  tedirgin eden, hayal kırıklığı yaratan davranış ve sözler duyulacaktır. Bunlara  takılmamalı .
Bunlar doğaldır, normaldir. 
Başbakan Erdoğan sürece herkesten katkı bekliyor. Hatta ricada bulunuyor.  O zaman Sayın Başbakan muhalefetin sert, karşı söylemlerine, eleştirilerine tahammül etmeli, diğerini anlayan, dinleyen  hatta yararlanan kucaklayıcı üslup ve yaklaşım göstermesi gerekiyor.
Önemli olan zoru başarabilmek, birlik olabilme formülünü işletebilmektir.
Germemeli.
Barışa dair herkesin sözü var.
 İşte bu aşamada
Doğu da Türk'üm diyenler ile Batı da Kürt'üm diyen insanlarımız dinlenilmeli, görüş ve düşünceleri, kaygıları dikkate alınmalıdır. Birbiriyle akraba olan ailelerden daha fazla yararlanılmalıdır. Suskun insanlarımızın birikmiş, değerli sözlerine de kulak verilmeli.
Kitleleri heyecanlandıran, ortak duyguda buluşturan futbol dünyası da süreçte sanki tribünde oturuyor.  Oysa sporun, özelikle de futbolun sihirli toplumsal kaynaştırıcı gücü sahaya inmeli, barışa kardeşliğe destek sunmalı.   Spor,  futbol  dünyası  sorumluluk almalıdır. 

TOKİ sorunları çözüm bekliyor
TOKİ afet konutlarına yerleşenlerin sayısı hızla artıyor. Buna karşın yaşanan basit sorunlar zamanında çözülmüyor.  Herkes topu bir başkasına atıyor. İşler ağır aksak gidiyor. Vatandaşın ruhu daralıyor, canı sıkılıyor, sinirleri geriliyor. İnsanlar duyarsızlığa isyan ediyor. Kurumlar, sorumluluklar gereğini yerine getirmiyor. Bu insanlara yazık günah değil mi?  Bilgilendirme yok, reklam çok. 
- Yollarda çökmeler, çukurlar aylardır o şekilde duruyor.  Araçlar kazamı yapar,  biri çukuramı düşer kimsenin umurunda değil!
- Kaloriferler yanmadığı için mini bebekler, çocuklar, yaşlılar hasta olmuş.
- Toplu taşıma ayrı bir çile. İlk duraktan dolu kalkan minibüsler son durakta bekleyen yolcuyu almadığı için insanlar yollarda bekliyor ve mağdur oluyor. Düzenleme yapmak çok mu zor?
- Yol aydınlatmaları yanmıyor. Yollar zifiri karanlık.
- TOKİ'lerde sağlık ocağı yok.  En basit sağlık ihtiyaçları olduğunda insanlar çaresiz. Herkesin aracı yok ki. 
- Van TOKİ'lerde spor alanı, spor tesisi, park yok?  Spor yapmak anayasal bir hak değil mi?  Futbol, voleybol, basketbol sahaları yapmak çok mu zor? TOKİ'lerde yaşayan binlerce çocuk, genç nerde spor yapacak?
- Kimi etaplarda sular gelmiyor veya çok az akıyor.  Arayan vatandaşa çok komik cevaplar veriliyor. Yönetim Belediye'ye havale ediliyor, belediye TOKİ'ye, TOKİ bir başkasına. Vatandaş arada dönüp duruyor.
- Kapıcı sayısı yetersiz olduğu için binalar haftada 10-15 günde bir temizleniyor.
- TOKİ site yönetimi çözüm için vatandaştan destek istiyor. 

Bakmadan Geçme