ŞIRNAK'LI KADINLARI KUTLUYORUM…

İdris Ortakaya

PKK teröründen büyük ölçüde etkilenen Şırnak'lı anaların ortak eylemleri beni çok mutlu etmiştir.

Şırnak'lı analarımıza, bacılarımıza çok teşekkür ederim.

PKK’ya karşı örnek bir davranış sergilemişlerdir. Ellerinde Türk bayrakları ile kahrolsun PKK sloganları atarak eylemlerini tamamlamışlardır.

Peki, bu eylem yeterli mi?

Elbette yeterli değildir.

Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesindeki il ve ilçelerin tümü bu örnek davranışa katkı sağlamalıdırlar.

PKK’yı bitirmek için ABD güdümündeki bu lanet örgütten kurtulmak için samimi sivil bir örgütlenmeye mecbur olduğumuz bilinmelidir.

Diyarbakır Annelerinin aylar önce başlatmış oldukları eylem tek başına yeterli değildir.

Aynı eylem diğer il ve ilçelerimizde yapılmış olsaydı PKK’nın beli kırılmış olurdu.

Ne yazık ki Diyarbakır’la sınırlı kaldı.

Şimdi Şırnak’lı anaların PKK’yı protesto yürüyüşü muhteşem bir başlangıçtır.

İnşallah bu örnek davranışı tüm il ve ilçelerimize yansıtarak hainlerin içine korku salmalıyız.

Güvenlik kuvvetlerimiz, canları pahasına, PKK’yı korku tüneline sokmuştur.

Allah ordumuza güç ve kuvvet versin.

Ancak bu noktada ne yazık ki sivil görevliler sınıfta kalmışlardır.

İstisnalar hariç,

Ne Ak Parti yöneticileri görevlerini yapabilmiş ne de Vali ve Kaymakamlar görevlerini yapabilmişlerdir.

PKK, ülkemiz düşmanı, emperyalist güçlerin uşağıdır.

Bu örgüt öncelikle Kürt düşmanıdır.

Kürt gençleri onlar için önemli bir kaynaktır.

Bu kaynağı en iyi bir şekilde kullanan PKK on binlerce Kürt gencinin ölümüne sebep olmuştur.

Şimdi bu alçak örgütün gerçek yüzü ortaya çıkmaya başladı.

Kürtler bir takım eylemler yapmaya başladılar.

Başta Devlet, tüm imkanları ile bu eylemlere destek vermelidir.

Ak Parti ve diğer vatanseverlerde Devletle birlikte bu eylemi köylere kadar yaymalıdırlar.

Doğu ve Güneydoğu bölgesinde bulunan tüm il, ilçe ve köylerde buna benzer eylemler başlatılmalıdır.

Devlet vatandaş ile bütünleşmek zorundadır.

Vatandaş, Devletine güven duymalıdır.

Bu ilişki geliştirildiği taktirde PKK bitti demektir.

Bölge insanına PKK’nın gerçek yüzü anlatılmalıdır.

İllerde Valilerimiz, ilçelerde Kaymakamlarımız başkanlığında komiteler oluşturulmalı…

Bu komitelerde, siyasi parti başkanları, muhtarlar da görevlendirilmelidir.

Neden bunlar yapılmıyor?

Valiler ne iş yaparlar?

Terörle mücadele Valilerin görevleri içinde değil midir?

Tüm güvenlik, istihbarat ve adli makamlar valilerin denetimindedirler.

Vali bir ilin karar vericisidir.

O ilde bir insan aç ve muhtaç ise bundan vali sorumludur.

Bir vatandaş haksızlığa uğruyor ise buna devlet görevlileri sessiz kalıyorsa, tüm sorumluluk Vali’nindir.

Bir ilde yolsuzluk yapılıyorsa, siyasi güç kullanan şahıslar var ise, devlet zarara uğratılıyorsa ve vali bunlara seyirci kalıyorsa sistemde bir tıkanma söz konusudur.

Eğer bu atanmışlar, teröre karşı vatandaşın bilinçlenmesini sağlamıyorsa görevini yapmamış sayılır.

"Herkes kapısının önünü temizlerse, kimseye ihtiyaç kalmaz"  sözünden hareketle her Valimizin işinin gereğini yerine getiriyor olması halinde Cumhurbaşkanımızın da eli rahatlar.

Ülkede kim bir haksızlığa uğruyorsa direk Cumhurbaşkanı suçlanıyor.

Ülkede kim aç ve yoksul kalıyorsa direkt Cumhurbaşkanı sorumlu tutuluyor.

Allahtan korkun…

Biraz önce de ifade ettim…

VALİLER, KENDİ İLLERİNİN KARAR VERİCİLERİDİR.

Olaylara bu perspektiften bakmak zorundasınız.

Belki yetki bakımından, yasal anlamda bir takım eksiklikler olabilir.

Onları sizler tespit edip Merkeze bildirmelisiniz.

Ülke sizlere emanettir.

Görevleriniz çok kutsaldır.

Sorumluluklarınız çok büyüktür.

Forsunuzda o kadar önemlidir.

Lütfen Erdoğan’ın yükünü azaltın.

Erdoğan’a yardımcı olun.

O’nun gücüne güç katın.

Sorunlarınızı ve çözüm önerilerinizi Cumhurbaşkanımıza bildirin.

Bulunduğunuz yerin hakkını vermelisiniz.

Türkiye Erdoğan’la büyük kazanımlar elde etmiştir. Bu kazanımları hazmedemeyen, Türkiye'nin gelişmesinden ve güçlenmesinden rahatsız olan Türkiye düşmanları yeni bir ittifak içindedirler. " Erdoğan öldürülmeli" diyecek kadar kahpeleşen şer güçleri birlikte harekat etmektedirler. Fransa liderliğinde kurulmaya çalışılan Haçlı ittifakı yüz on yıl önce Osmanlı imparatorluğunu parçalayan ve yok eden zihniyetin ta kendisidir. Bu ülkenin tüm fertleri, sivili, resmisi, Vali'si ve normal vatandaşı bu bilinçle hareket etmelidirler.

Bu kazanımların daha fazla olması için Erdoğan'ın en az on yıl daha bu görevde kalması şarttır…

Allah ülkemizin yar ve yardımcısı olsun.

Bakmadan Geçme