Sevmenin 'Git' 'Gel'leri

İnsan çok sevince mutlu olur. Gözleri parlar. Çocuk gibi şen ve neşeli olur. Her insanın sevmeye hakkı vardır. Sevgi ile yapılan her iş başarıya açılan kapıdır. Aile ortamında, okulda, işte, her alanda sevgi şarttır.
Peki, sevmek mi, Sevilmek mi daha önemli?…
Sevdiğimiz, gerçekten sevdiğimiz, düşüncemizde olan, hayalimizde olan, bizi üzmeyen, bizim için değerli olan, oyuncağımız, köpeğimiz, ailemiz, sevgilimiz, dostumuz mu yoksa bizi bizden daha çok seven birimi hayatımızda daha önemli.
Canınız acıdığında ilk kime sarılmak istersiniz?
En sevdiğinize mi, yoksa sizi en çok sevene mi? Bu soruya ben ne cevap verirdim diye çok düşündüm. Uzun süre bulamadım asıl cevabı. Hala daha bulduğumda net söylenemez.
Öncelikle 'sevdiğim' diye düşündüm. Sonra 'ya benim onu sevdiğim kadar, o beni sevmiyorsa'. Sarıldığım zaman o, acımı alabilir mi gerçekten?
Ya daha çok acıtırsa, kırarsa beni?
Ya umursamaz, sıkılırsa?
Can Yücel'in bir sözü geldi o an aklıma "Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın" Ya doğruysa üstadın söylediği. Ya gerçekten 'O daha az seviyorsa ve bunu anlarsam, kırılırsam ya'. Daha çok acımaz mı canım? Sığınak ararken, kendimi daha çok ateşe mi atmış olurum acaba?
Birde diğer ihtimal var tabi…
Ya beni çok seven insanı bilemezsem?
Ya düşündüğüm insan beni çok sevmiyorsa?
Ya çok seveni ben fark etmemişsem?
Yanlış kişiye sanıp gerçek seveni kırarsam?
Ne kadar zor bir durum Oysa mutlu anımızı herkesle paylaşırız ve hiç zorlanmayız. Bütün sevdiklerimiz ve bizi sevenlerin mutluluğumuza şahit olmasını isteriz. Peki, ama acı çekerken neden bu kadar çekiniyoruz. Ya neden bu kadar korkuyoruz.
Belki bu durumunuzu bilmelerinden korktuğumuz için…
Hep güçlü görünmek için…
Hep mutlu binmek için…
Acılar paylaşıldıkça azalır. Mutluluklar ise paylaştıkça çoğalır. İnsan yalnız kaldığında acıları daha da büyür dağ gibi olur. Aşılması zor bir hal alır.
Canınızın acımaması, sevenlerinizin ve sevdiklerinizin her an yanınızda olması dileğiyle.
Sevgiyle ilerleyin…

Bakmadan Geçme