- Haberler
- Dünya
- Scimitar Sendromu tedavisinde son nokta: Kalbi durdurmadan ve kapalı yöntemle ameliyat etti
Scimitar Sendromu tedavisinde son nokta: Kalbi durdurmadan ve kapalı yöntemle ameliyat etti
Damarın aldığı şekil nedeniyle halk dilinde 'Türk kılıcı' anlamına gelen, Scimitar Sendromu adını taşıyan hastalıktan muzdarip olan Dilek Cömert, uygulanan ameliyat yöntemiyle sağlığına kavuştu. Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal tarafından küçük kesi ile ve kalbi durdurulmadan ameliyat edilen Cömert, dünyada bu sendromda bu şekilde operasyonun uygulandığı ilk hasta oldu.
İstanbul’da yaşayan bir çocuk annesi Dilek Cömert, doğuştan gelen Scimitar Sendromu ile yaşıyordu. Hastalığın seyrinin giderek ağırlaşması sonucu günlük yaşamı olumsuz etkilenen 47 yaşındaki Cömert, yürümekte dahi güçlük çekmeye başlayınca doktor doktor gezerek çare aradı. Zor günler geçiren Cömert, son olarak Medicana Ataşehir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal’e başvurdu.
Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal, yapılan tetkikler ve kontrollerden sonra hastayı ameliyat etmeye karar verdi. Scimitar Sendromu ameliyatı genellikle göğüs önden tam açılarak ve kalp durdurularak yapılmasına rağmen, Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal ve ekibi, ameliyatı göğüs altında gizli kalan küçük bir kesi ile göğüs boşluğuna girdikten sonra kalbi durdurmaya gerek kalmadan yapmayı başardı. Ameliyatın ardından hızla toparlayan Cömert, tamamen sağlığına kavuşmasıyla taburcu edildi.
Scimitar Sendromu tedavisinde son nokta: Kalbi durdurmadan ve kapalı yöntemle ameliyat etti
"Scimitar Sendromu 100 binde bir kişide görülüyor"
Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal, Scimitar Sendromu ve yapılan operasyonla ilgili bilgi verdi. "Scimitar Sendromu, akciğerlerden kalbe gelen, temiz kanı taşıyan damarın, kalbin sol kulakçığı yerine gidip kalbe kirli kan taşıyan damarlarla birleştiği bir sendromdur. Çok seyrek görülür, 100 binde bir görülme sıklığındadır" diyen Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal, "Bu sendromun iki ayrı tipi vardır. Bir tipinde akciğer problemleri daha fazla görülür ve bebeklik döneminde belirti vermeye başlar. O yüzden erken yaşta ameliyat olmaları gerekir. Ama bazı hastalar çok fazla belirti vermeden ileri yaşlara kadar gelebilir. İleri yaşlarda daha çok nefes darlığı ya da tekrarlayan akciğer enfeksiyonları şikâyetleri ile karşımıza çıkarlar ve ameliyata ihtiyaç duyarlar" şeklinde konuştu.
"Kalp üzerindeki olumsuz etkilerini bertaraf etmiş olduk"
Yakın zamana kadar Scimitar Sendromu ameliyatının göğsün önden tam açılarak ve açık kalp makinesine bağlandıktan sonra kalbin durdurulmasıyla yapıldığını belirten Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal, son 12 yılda ise az sayıda merkezde göğüs boşluğuna kaburgalar arasından girerek ama yine kalbin durdurulmasıyla bu ameliyatların gerçekleştirildiğini söyledi.
Prof. Dr. Mehmet Salih Bilal, operasyonu şöyle anlattı:
"Bizim uyguladığımız yöntemde minimal invaziv dediğimiz meme altında gizli kalan küçük bir insizyonla göğüs boşluğuna girildi. Hastanın kalbi durdurulmadı. Kalp çalışırken bu ameliyat uygulandı. Bu teknik hem ameliyat süresini kısaltıyor hem de kalp üzerindeki bazı olumsuz etkileri bertaraf ediyor. Kalp açılmadığı için hava embolisi riski olmuyor. Hastanın göğüs kemiği kesilmediği için ameliyat sonrası dönem daha rahat geçiyor, hareket kısıtlaması olmuyor. Hasta normal hayatına daha hızlı bir şekilde dönebiliyor."
Scimitar Sendromu tedavisinde son nokta: Kalbi durdurmadan ve kapalı yöntemle ameliyat etti
"1-2 dakika yürüdüğüm zaman 5 dakika dinleniyordum"
Ameliyatın ardından nefes darlığı şikâyetinin kaybolduğunu belirten Dilek Cömert ise, "Benim için en büyük sorun çok çabuk yoruluyordum. Son dönemlerde yorulmam o kadar artmıştı ki merdiven çıkamamaya başlamıştım. Bu beni çok zorlayınca bir şeylerin daha da ters gittiğini anladım. Bana zaten bir operasyon gerektiği söylenmişti ama bunu çabuk mu yapalım, uzatalım mı veya yapabilir miyiz soruları benim için sıkıntılıydı. Önceden 1-2 dakika yürüdüğüm zaman 5 dakika dinlenmem gerekiyordu. Şimdi öyle bir sıkıntı yaşamıyorum. Kalp atışımın sesini sürekli duyuyordum şimdi öyle bir şey de hissetmiyorum, çarpıntı hissim de yok. Gerçekten daha iyi hissediyorum" dedi.
"Bize bunu söyleyebilen kimse olmamıştı"
Hastalığını uzun zamandır bildiğini ancak ameliyat konusunda tereddütler yaşadığını belirten Cömert, "Var olan bir hastalığımı biliyordum ama bunu yapabilecek bir cerraha nasıl ulaşacağım konusu biraz sıkıntılıydı. Şubat ayında tekrar rahatsızlanınca çeşitli tetkiklerden sonra gelmiş olduğum nokta bu oldu. Sağ olsun Mehmet hoca benim görüntülerime baktı ve ’ben bunu yaparım’ dedi. Eşimle beraber kendisini gördüğümüz zaman çok duygulandık, çünkü bize bunu söyleyebilen kimse yoktu. Biz ’gerçekten bunu yapabilir misiniz’ diye konuştuk ve gelmiş olduğumuz nokta bu. İyi ki bunu yaptık. Çok muyluyum, çok bekledim, kendisine çok teşekkür ederim" sözleriyle mutluluğunu dile getirdi.