Said Nursi'nin tarihi mekânı yok olmanın eşiğine geldi
Bediüzzaman Said Nursi'nin uzun yıllar talebeleriyle birlikte inzivaya çekilerek ibadet yeri olarak kullandığı Erek Dağı'ndaki tarihi mekân, tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Vanlı vatandaşlar, yapılacak kapsamlı bir restorasyon çalışmasıyla söz konusu alanın yeniden ayağa kaldırılması gerektiğini belirtiyor.
Asrın Müceddidi Bediüzzaman Said Nursi, 1923 yılı ve sonrasında talebeleriyle birlikte Erek Dağı eteklerinde, şehre hâkim noktada (Çoravanis) bulunan bu mekânı ibadet yeri olarak kullanmıştı. Söz konusu yapı, önce defineciler tarafından tahrip edildi; ardından yaşanan depremler, yağışlar ve fırtınalarla birlikte tamamen yok olmanın eşiğine geldi.
“Yeniden ayağa kaldırılmalı”
1. Dünya Savaşı sırasında gönüllü Alay Komutanı olan Said Nursi, talebelerinin yer aldığı çok sayıda kişiyle birlikte Rus ordusu ve Ermeni çetelerine karşı savaşmıştı.
1923 yılı ve sonrasında Molla Resul, Molla Yusuf, Ali Çavuş, Molla Maruf ve Molla Hamid gibi talebeleriyle birlikte Risale-i Nur eserlerini yazdığı, ibadet ve tefekkür alanı olarak kullandığı bu mekân, bugün harabeye dönmüş durumda. Halk arasında “çilehane” olarak bilinen yapı, yıkıla yıkıla artık “harabe” sıfatıyla dahi anılamıyor.
Bakımsızlık ve ilgisizlik nedeniyle yapının büyük bölümü tamamen yok olurken, vatandaşlar bu manevi mekânın ihya edilmesi gerektiğini ifade ediyor.
“Manevi değeri çok büyük”
Erek Dağı eteğinde bulunan ve halk arasında “çilehane” olarak bilinen mekânın manevi açıdan büyük önem taşıdığını belirten vatandaşlar, “Bazen yüzlerce ev, villa, köşk çok fazla anlam ifade etmez; fakat bazen yıkık bir mekânın bile manevi değeri çok büyük olabilir. Üstadımızın ibadet, tefekkür ve tezekkür için kullandığı bu mekânın bir an evvel ihya edilmesini istiyoruz. Yetkililerden buranın ayağa kaldırılması için duyarlılık bekliyoruz” ifadelerinde bulunuyorlar.
Lem’alar’da o mekân anlatılıyor
Said Nursi’nin talebelerinin hatıralarına göre, tarihi mekânın yaklaşık 200 metre aşağısında zernebat suyu bulunuyor ve Üstad ile talebelerinin inziva dönemlerinde bu sudan içtikleri belirtiliyor.
Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar isimli eserinde Erek Dağı’ndaki inziva günlerini şöyle anlatıyor: “Bu biçare Said, Van’da ders-i hakaik-i Kur’âniye ile meşgul olduğum miktarca, Şeyh Said hadisatı zamanında vesveseli hükümet hiçbir cihette bana ilişmedi ve ilişemedi. Vakta ki neme lâzım dedim, kendi nefsimi düşündüm, âhiretimi kurtarmak için Erek Dağı’nda harabe mağara gibi bir yere çekildim. O vakit sebepsiz beni aldılar, nefyettiler, Burdur’a getirdiler…”
Defineciler tarafından defalarca tahrip edildi
Şehir merkezine 5–6 kilometre uzaklıkta bulunan bu mekân, geçmiş yıllarda defalarca defineciler tarafından kazıldı. Alınan bilgilere göre, Rusya esareti sonrası Said Nursi ve talebeleri yaklaşık iki yıl boyunca burayı ibadet ve tefekkür alanı olarak kullandı. Ardından 1925 yılı içinde Anadolu’ya sürgün edildiği ifade ediliyor.
Bakmadan Geçme
