'PARA ALAN EMİR ALIR!'

James Petras, Türkiye’de de oldukça tanınan Latin kökenli bir ABD’li akademisyen. Bugüne kadar aralarında “Küba’yı savunmak”, “Küreselleşme Kıskacında Arjantin”, “Küreselleşme ve İmparatorluk”, “Latin Amerika’da Devlet iktidarı ve Toplumsal Hareketler”, “Stratejik Barbarlık”, “Çok Uluslu Şirketler Yargılanıyor”, “İmparatorluk Politikası” adlı kitapları, değişik yayınevleri tarafından Türkçeye çevrilerek yayınlandı.

Petras, Latin Amerika’daki anti emperyalist hareketlerin kararlı bir savunucusudur. Her zaman Küba ve Venezuela’nın yanında durdu.

En dikkat çekici çalışmalarından biri, “Latin American Perspectives” dergisinin Mart 1990 tarihli sayısında yayınlanan “Latin Amerika aydınlarının dönüşümü” başlıklı makalesidir.

Makale Deniz Yıldırım tarafından dilimize çevrildi ve “Eğitim, Bilim ve Toplum” dergisinin Bahar 2006 tarihli sayısında yayınlandı. Makale, ondan sonraki yıllar içinde, Türkiye’nin çok ciddi bir sorununa ışık tuttuğundan olsa gerek, sık sık gündeme geldi.

Dönüşüm

Petras sözkonusu makalesinde özetle, 1960’larda Latin Amerikalı aydınların ülkelerindeki anti emperyalist ve demokratik halk hareketinin bir parçası olduklarını, kendi halklarının kaderlerini paylaştıklarını ve bundan dolayı hareket noktalarının ülkelerinin bağımsızlığı ve halklarının iktidar olması olduğunu ve fikri dünyalarını da bu amacın belirlediğini söyler.

Ama 1970’lerle birlikte bu durum yavaş yavaş değişir. Bir yandan Latin Amerika’daki askeri diktatörlükler aydın kıyımına girişir. Kimileri öldürülür, kimileri hapse atılır ve çok sayıda aydın ise Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerine sığınır.

Üniversitelerde çalışma olanağını kaybeden bu aydınlara ABD ve Avrupa ülkeleri; “Araştırma Enstitüleri” kurarak ve buralara aktardıkları cömert fonlarla yaşama olanağı sunar. Ama elbette para iyilik olsun diye verilmez. “Araştırma Enstitüleri” fonladıkları aydınları; 1960’lı yıllarda ilgilendikleri “anti emperyalizm”, bağımsızlık”, “devletlerin sınıfsal karakteri” vb konulara değil; “insan hakları ihlalleri”, “ekonomik kriz”, “borç sorunu” gibi konulara, devletin sınıfsal karakteri ve emperyalist ülkelerle olan ilişkileri dışında ele alındığı alanlara yönelttiler.

Petras ‘1960’larda yabancı fonlardan para alan tek bir aydın gösterilmezken, 1980’lerde yabancı fonlardan para alan Araştırma Enstitüleri ile ilişkili olamayan tek bir aydının bulunmadığı bir duruma gelindi’ diyor.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN

Bakmadan Geçme