Nevroz yeni bir miladın başlangıcı oldu
Otuz yıldır akan gözyaşı dinecek artık. Otuz yıldır, gençliğini çaldığımız o gencecik fidanlarımıza artık yenileri eklenmeyecek. Otuz yıldır gözyaşı döktüğümüz dağlarımız, bozkırlarımız, artık çiçek açacak. Otuz yıldır, fakir çocuklarının cenazelerini kaldırdı bu halk. Otuz yıldır, kardeş kardeşi vurdu, komşu, komşuyla konuşmadı, kardeş halklar birbirlerine kin güdüyordu. Sanki hiç bitmeyecekmiş gibi bir hava vardı. Ama artık yeni bir sayfa açıldı ve yeni bir bahara merhaba dedik. Farklılıkların, renklerin ve dillerin yasaklanmayacağı ve insanların hor görülmeyeceği, yeni bir dünyada yaşamaya inşallah yelken açılmıştır.
Diyarbakır nevrozunu yerinde izlemedim. Ama buraya giden vatandaşlarımızla konuşma fırsatım oldu. Kimi konuşturduysam inanılmaz bir barış sevinci ve heyecanı vardı. Artık herkes barış diyordu, kimse ağlamak istemiyordu. Nevroz artık görevini yapacaktı sanki. "Yeter artık bu güne kadar döktüğünüz gözyaşları, çektiğiniz ıstıraplar" diyecekti nevroz. Evet, nevroz beklenenin fazlasını verdi ve silahlı mücadelenin bittiğini, yeni bir dönemin başladığı müjdesini haykırdı. 2013 nevrozu otuz yılın bizden çaldığı ve bizlere veremediği güzelliklerin, bundan sonra gelecek güzel günlerin müjdesinin habercisi oldu.. Otuz yıldır gözyaşlarımızla yeşeremediğimiz bozkırlardaki renk, renk çiçeklerin bundan sonra sevgiyle yeşereceği, müjdesini getirdi.
Herkesin ortak düşüncesi son otuz yılın en coşkulu ve en güzel nevrozlarından biriydi. Halkların birleştiği ve bütünleştiği bir gündü. Verilen mesajlar son derece değerli ve hayati önem arz ediyordu. Artık silahların konuşmayacağı, huzur ortamının hâkim olacağı bir ülkede, herkesin eşit hak ve şartlarda yaşayacağı dönemin başlayacağı müjdesi veriliyordu. Bugüne kadar harcanan milyar dolarlarla ifade edilen savaş harcamalarının, artık ekonomiye yatırıma ve kalkınmaya dönüşeceği müjdesi veriliyordu.
Bu müjdeler verildiğinde kardeşi kardeşe kırdırmaktan keyif alan, medet uman emperyalist güçler, telaş içerisine girmişlerdir. Nihayetinde 2010 yılında Gazze'ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisinde yaşanan ve dokuz vatandaşımızın şehit olduğu olayın özrü üç yıl sonra hem de Sayın Öcalan'ın barış mektubunun okunmasından bir gün sonra yanı 22 Mart'a denk gelmesi aynı zamanda Obama'nın apar, topar İsrail'e gelmesi ve Netanyahu ile görüşüp Sayın Başbakanımızı arayarak "İsrail halkı adına, şahsınızda Türk halkından özür diliyorum ve tazminatları ödeyeceğiz" ifadesi sizce bir tesadüfmüdür. Tam aksine bizlerin birlik olması, yekvücut olmamız onları böyle bir özüre zorlamıştır. Bundan sonrada inşallah dünyanın büyük güçleri arasına girerek onları daha çok özür dilemeye zorlayacağız.Ülkemizde barışın sağlanması tüm dünya ülkelerinin bize itaatini gerçekleştirecektir.
Allah'ın izni, Sayın Başbakanımızın üstün gayretleriyle, Türk ve Kürt halkının yıllardır beklentisi ve barışa olan özlemi, inancı artık meyvesini veriyor. Ülkemizde huzur ve barışın tohumları yeşeriyor. Artık süreç sağduyulu olma ve aklıselim davranma dönemi. Bundan dolayı 2013 nevrozu yeni bir miladın başlangıcı oldu. Bizlere bu güzel günü ve bundan sonra gelecek güzel günleri müjdeleyen, bunda emeği geçen herkese selam olsun.
Sağ olun, var olun. Sağlıcakla kalın.
