Mumlu Batik ile Akçay'dan Van'a Bir Sanat Yolculuğu

Necla Çankaya'nın Mumlu Batik Tekniği ile Vanlı Ressam Naile Akıncı Yorumu

Röportaj: Ümran Öztürk

Hayat bazen öyle güzel tesadüfler sunar ki, hiç ummadığınız bir anda, hiç beklemediğiniz bir yerde biriyle karşılaşırsınız ve bu buluşma sizi bambaşka bir hikâyeye götürür. İşte bizim ressam Necla Çankaya ile karşılaşmamız da tam böyle oldu.

Onunla sohbet etmeye başladığımızda konu sanattan edebiyattan, şiirden ve  resimden açıldı. Konuşmamız derinleştikçe söz modern Türk resminin en güçlü peyzaj sanatçılarından biri olan Naile Akıncı’ya kadar uzandı. Cumhuriyet kuşağının en etkili kadın ressamlarından biri olarak kabul edilen Akıncı, sanat hayatı boyunca özellikle İstanbul’un dokusunu, doğasını ve sokaklarını tuvaline yansıtan özgün bir sanat anlayışı geliştirdi.

Mumlu Batik ile Akçay'dan Van'a Bir Sanat Yolculuğu

1988 yılında, sanatının 50. yılı onuruna "T.C. Kültür Bakanlığı Onur Ödülü"ne layık görülen Akıncı, özellikle “Eyüp Çeşitlemeleri” adlı eser serisiyle tanınır. 

Eyüp’ün mistik atmosferini, tarihi dokusunu ve değişen ışık oyunlarını büyük bir ustalıkla resmeden sanatçı, peyzaj sanatında kendine özgü bir dil oluşturdu. İstanbul’un zamansız güzelliğini, Boğaziçi’nin değişken ruhunu ve şehrin kendine has renklerini tuvallerine aktararak sanatseverlere büyüleyici manzaralar sundu.

2 Nisan 2014’te, 91 yaşında hayata veda eden Naile Akıncı, sanat mirasıyla yaşamaya devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin “Cumhuriyet Sergileri” projesi kapsamında düzenlenen “Bir Kendilik Öyküsü: Naile Akıncı” sergisi, onun sanatını genç kuşaklarla buluşturarak kalıcı etkisini vurguladı. Naile Akıncı, sadece güçlü bir ressam değil, aynı zamanda İstanbul’u ve doğayı yorumlayışıyla Türk resim sanatında kendine özgü bir iz bırakan önemli bir sanatçıydı. Kendisine duyduğum hayranlık beni oğlu Av.Cengiz Akıncı’yla bir röportaj yapmaya kadar götürmüştü.

Sanatın, insanları ve hikâyeleri birbirine bağlayan büyüsü şimdi bir kez daha kendini gösterdi. Peki, Necla Çankaya ile bu sohbet bizi Naile Akıncı'ya nasıl ulaştırdı? Gelin, bu yolculuğa birlikte çıkalım…

Sıdıka Erke Etnografya müzesinde karşılaştığımız ressam Necla Çankaya ile sohbetimiz o kadar keyifliydi ki, onun sanat dünyasına daha yakından bakmak, çalışmalarını yerinde görmek istedik. Bunu dile getirdiğimizde, bizi bir odasını galeri balkonunu da atölye olarak kullandığı evine davet etti. Biz de memnuniyetle kabul ettik ve bir röportaj yapmak üzere randevulaşarak ayrıldık.

Mumlu Batik ile Akçay'dan Van'a Bir Sanat Yolculuğu

Birkaç gün sonra Akçay Altınkum’daki evindeydik. Bizi sıcacık bir gülümsemeyle karşıladı. Yüreği kadar evi de şirin ve sıcacıktı. 

Sanatının duvarlara, eşyaların dokusuna, hatta evin ruhuna sindiğini hissettim. Yerde el dokuması Yağcıbedir halıları, sütunların altında küçük ama anlam yüklü sanatsal objeler, balkon kapısının önünde çizilmeyi bekleyen terlikler... Duvarlar, her biri ayrı bir hikâye anlatan tablolarla bezeliydi. Bir köşede küçük ama özenle dizilmiş bir kitaplık, atölye olarak kullandığı balkon, galeri olarak kullandığı odada ise onlarca tablo ve çerçevelenmeyi bekleyen mumlu batik, suluboya, yağlıboya çalışmaları duruyordu.

Duvarlardaki tablolar, fırçalar ve boyaların oluşturduğu o büyülü atmosfer, sanki bizi zamanın durduğu bir dünyaya davet ediyordu. O an anladık ki, bu buluşma yalnızca bir söyleşi değil, aynı zamanda bir sanat yolculuğuna dönüşecekti.

Bizi bir araya getiren kişi ise, aslında tanışıklığımızdan bile haberi olmayan, ünlü ressam Naile Akıncı’nın oğlu, Avukat Cengiz Akıncı’ydı. Bugün, Necla Çankaya ile resim sanatını ve eserlerinde kullandığı teknikleri konuştuk. Özellikle, Naile Akıncı’nın bir tablosunu mumlu batik tekniğiyle yeniden yorumlama sürecini anlatan sanatçımızla keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Van’ın ilk kadın ressamı Naile Akıncı’nin Haliç’i anlatan bir tablosunu, ipekli kumaş üzerine mumlu batik yöntemiyle yeniden yorumladınız. Bu tekniği tercih etmenizin nedeni nedir?

Aynı dönemde yaşamış ve çok iyi arkadaş olan iki usta, Ülker Okçuoğlu Muncuk ve Naile Akıncı’yı bir eserde buluşturmak istedim. Ülker Okçuoğlu Muncuk’un mumlu batik tekniği ile Naile Akıncı’nın gösterişli eserini birleştirme fikri içimde derin bir heyecan uyandırdı. Bu düşüncemi Cengiz Bey’e ilettiğimde, annesinin bir resminin mumlu batik yöntemiyle yeniden hayat bulmasının onu çok mutlu edeceğini söyledi. Ardından, Naile Akıncı’nın resimlerinden oluşan bir katalog gönderdi ve içlerinden birini seçmemi istedi. Ben de renkleri bu teknikte en güzel kullanabileceğim bu resmini seçtim. Seçtiğim resim, yalnızca bir kompozisyon değil, iki ustanın birlikte geçirdiği günlerin, paylaşılan acıların ve yaratıcılıklarının bir yansıması olacaktı.

Bu süreçte, iki ustanın dostluklarının derinliğini düşündüm. Sadece sanatta değil, hayatta da yan yana yürümüşlerdi. O dönemin yıkıcı salgın hastalığı Vereme yakalandıklarında, tedavi için aynı yerde kalmışlar ve belki de hayatlarının en unutulmaz günlerini paylaşmışlardı. Günler geçtikçe, sanat onlar için bir teselliye, dostluk ise en güçlü ilaca dönüşmüştü. Belki hastane odalarında fırçalar hayal ediliyor, renkler üzerine konuşuluyor, gelecekte yapılacak resimlerin hayali kuruluyordu. Belki de bu zorlu süreç olmasaydı, birbirlerinin sanatını bu denli içselleştirmez, bu kadar derin bir bağ kurmazlardı.

Şimdi, yıllar sonra, onların ruhunu bir eserde buluşturmak, bu dostluğu sanatla yeniden canlandırmak istiyordum. 

Katalogdan seçtiğiniz bir resimle nasıl bir yol izlemeye başladınız? Örneğin Seçtiğiniz resmin renkleri ve tonlarını aslına yakın tutturmak nasıl bir süreçti? 

Katalogdan mumlu batik tekniğine en uygun olacak resmi seçtim ve çalışmaya başladım. Resmin hemen her aşamasını Cengiz Bey ile paylaştım.  Seçtiğim eser oldukça zorluydu; renk tonlarını doğru yakalamak ve eserin ruhunu korumak için büyük bir titizlik gerekiyordu. Bu teknikte renklerin ve dokuların uyumu kritik bir rol oynuyor, çünkü farklı katmanlar beklenmedik sonuçlara yol açabiliyor.

Mumlu Batik ile Akçay'dan Van'a Bir Sanat Yolculuğu

Bu süreçte en önemli zorluklar nelerdir?

En büyük zorluk, eseri aslına uygun şekilde yorumlarken renk geçişlerini doğru yansıtabilmekti. Renk çeşitliliği, uyumu sağlama sürecini daha da karmaşık hale getiriyordu. Ancak sabırla ilerleyerek, teknik ve estetik dengeleri korumaya özen gösterdim. Başkasının eserini yeniden işlerken, teknik, resim ve estetik unsurlarını dengede tutmak, orijinaline sadık kalmak için her aşamada dikkatli olmak gerekiyor.

Sanat zaman içinde değişiyor ve sanatçının eserlerine kendi ruhunu katıyor. Sizce Naile Akıncı'nın resimlerindeki duyguyu yakalamak nasıl bir deneyimdi?

Naile Akıncı'nın resimlerinde derin bir duygu var. Onun eserleri yeniden yorumlanırken, yalnızca renkler ve kapsayıcı değil, ruhun da yansıtılabilmesi önemliydi. Bir sanatçının ustalaştığı saygı ve sanata olan tutkusu bu sürecin en önemli parçalarından biri.

Batik sanatı, geleneksel bir teknik olmasına rağmen oldukça incelikli bir süreç. Sizce bu yöntemin en zorlayıcı ama aynı zamanda en başarılı yanları nelerdir?

Batik sanatı büyük bir sabır ve ustalık gerektirir. Her katman katmanı işlenmeli, çünkü geri dönüş olmayan bir teknik. İçlerinde bir ressamın fırça darbeleri gibi, onun detayında bir sanatçının ruhunu kumaşa işliyor. Renklerin dengesi, mumun kumaş üzerindeki etkisi ve ton geçişleri süreci daha da özel hale getiriyor. Sabırla ilerleme ortaya çıkıyor sonuç, tüm emeğe değiyor.

Biraz da Mumlu Batik Tekniğinden bahsedelim. Batik sanatı hangi kültürlerde gelişmiş ve nasıl yayılmıştır?

Batik sanatı, Endonezya kültürünün köklü bir parçası olup, pamuklu veya ipek kumaşlar üzerine uygulanan özel bir boyama tekniğidir. Bu tekniğin en önemli özelliği, desenlerin belirli bölgelerinin mumla kaplanarak boyanın yalnızca açıkta kalan alanlara işlemesine olanak tanımasıdır. Böylece özgün ve detaylı desenler elde edilir.

Endonezya'da doğup gelişen batik, zamanla dünya çapında yayılmış ve özellikle tekstil sanatına ilgi duyan toplumlar arasında büyük ilgi görmüştür. Geleneksel motifleri ve özel işçilik gerektiren yapısıyla sanatsal bir ifade biçimi olan batik, sadece bir süsleme tekniği olmanın ötesinde, kültürel bir miras ve kimlik unsuru olarak da değer kazanmıştır.

Mumlu Batik ile Akçay'dan Van'a Bir Sanat Yolculuğu

Batik tekniğinde desenler nasıl oluşturulur?

Batik sanatında desenler, kumaşın belirli bölgelerine sıcak mum uygulanarak oluşturulur. Mum sürülen bölgeler boya emmez, böylece desenlerin sınırları belirlenmiş olur. Daha sonra kumaş farklı renklerle boyanır ve her boyama aşamasında yeni desenler eklenebilir. Son aşamada mum çıkarılarak desenler ortaya çıkarılır.

Batik tekniği nasıl resim sanatına uyarlanmıştır?

Geleneksel olarak tekstilde kullanılan batik, zamanla resim sanatında da uygulanmaya başlanmıştır. Sanatçılar, batik tekniğini tuval, kağıt ve ahşap gibi farklı yüzeylere uyarlayarak benzersiz dokular ve desenler elde etmişlerdir. Özellikle soyut sanat akımlarında batik desenlerinin organik yapısı büyük ilgi görmüştür.

Mumlu Batik ile Akçay'dan Van'a Bir Sanat Yolculuğu

Batik sanatı günümüzde nasıl kullanılmaktadır?

Günümüzde batik, geleneksel yöntemlerin yanı sıra modern tekniklerle de uygulanmaktadır. Moda tasarımında, iç mekan dekorasyonunda ve dijital sanatla birleşerek çağdaş sanat eserlerinde kendine yer bulmuştur. Bazı sanatçılar, batik desenlerini dijital platformlarda üreterek sanatı daha geniş kitlelere ulaştırmaktadır.

Batik sanatı ile modern sanat arasındaki bağlantı nedir?

Batik sanatı, geleneksel el işçiliğine dayanan bir teknik olmasına rağmen, modern sanatta da kendine yer bulmuştur. Özellikle soyut sanat ve desen bazlı tasarımlarda batik yöntemleri ilham kaynağı olmuştur. Renk geçişleri, doğal desenler ve katmanlı yapı, modern sanatçılar tarafından farklı yüzeylere uygulanarak yeni bir ifade biçimi haline getirilmiştir.

Necla Çankaya Kimdir?

 İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Resim Öğretmenliği bölümünde mezun oldu. Devlet okullarında 25 yıl boyunca öğretmenlik yaptı ve emekli olduktan sonra Akçay'a yerleşti. Öğretmenlik mesleğini icra ederken kendi atölyesinde yağlıboya, suluboya, mumlu batik ve farklı tekniklerle eserler verdi. Bu eserlerle 10 kişisel sergi düzenlendi ve yirmiden fazla karma sergiye katıldı, üç kez de Ankara Sanat Fuarı'nda yer aldı. Son zamanlarda suluboya resimlerine ağırlık veren sanatçı, şu anda Ayvalık'ta bir karma sergi için çalışmalarını sürdürüyor. Sanatçı sergide yağlı boya ve suluboya resimleriyle yer alacak.

Fotoğraflar: İrfan Kolçak

Bakmadan Geçme