MENDERES SEN RAHAT UYU…

Mustafa M. Atilla yazdı...

EN çok sevdiğim kelime, güzel kelimesi olsa gerek; Ki !

Güzel insan,Güzel davranışlar.

Güzel kalp , Güzel manzara

Güzel düşünce, Güzel ölümler

Güzel arkadaş , Güzel feryatlar,güzel yaratılmışlar vs. Bana güzel olanlar her şeyden bir yudum aldırır.

Altmış yıllık ömrümün güzel ve insanlara yararlı geçtiğini her defasında fark etmişimdir. İlk onbeş yılı çocukluk, gençliğe geçiş ve haytalığı sonrası hayatın yükü ve birikimlerim.Çoğu insanın birikimlerinden farklı olmayan birikimler. Arasından özellikle seçtiğim, bugünün konusu olan güzel; Allah dostlarının da içinde bulunduğu birkaç insanın kazanımlı,aktarımları ve birikimleri..

***  Hz. Peygamberimiz: ‘’Ben rabbimden üç şey istedim; istediklerimden ikisini verdi birisini ise benden esirgedi.Rabbimden ümmetimi kıtlıkla helak etmemesini ve ümmetimi suda boğarak helak etmemesini istedim,bu istediklerimi yerine getireceğine dair söz verdi, fakat ümmetimin kendi aralarında kavga edip, dövmelerine izin vermeme sini istedim! Allah bunu benden esirgedi.

*** Mevlana; Dün akıllıydım,dünyayı değiştirmek istiyordum. bugün ise bilgeyim kendimi değiştirdim.

***Mevlana;Sopayla kilime vuranın gayesi kilimi dövmek değil,tozunu almaktır.Allah sana sıkıntı vermekle tozunu kirini alır;Niye kederlenirsin ki.

***Atatürk; Biz cahil dediğimiz zaman,mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz.

 Kastettiğimiz ilim hakikatini bilmektir.Yoksa okumuş lanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi hiç okumamışlardan hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.

*** Akşemsettin; Yürü,bir an için mezarlıkta sessizce otur.O söz söyleyip şimdi susmuşları gör! onların topraklarını bir renkte,bir halde görürsün, ama halleri bir değildir ki.

***Yunus Emre; Kendimi bir nokta olarak gördüğümde,bir bakmışım ki anlamlı bir cümlenin sonundayım.

 Eğer ileride bir gün,keşke demek istemiyorsan,üç şeyi doğru seç; Eşini,İşini,Arkadaşını.

*** Ömer hayyam; Ya sırtımıza alıp taşıyoruz, ya ayağımızın altına alıp çiğniyoruz,öğrenemedik bir türlü yan yana yürümeyi.

***Ömer hayyam; Dünyada akla değer veren yok madem, aklı az olanın parası çok madem, getir şu şarabı,alsın aklımızı,belki böyle beğenir elalem.

***Bülent ecevit; Biz milliyetçiliği egenin serin ve derin sularına,Afyon'un haşhaş tarlalarına ve Kıbrıs'ın beşparmak dağlarına yazdık. değil ayakların,senin hayallerin bile oralara ulaşamaz.

 ***Necip fazıl Kısakürek; Yedi hristiyan bir danaya girmedikçe çam ağacı süslemem.

      Gençliğine doyamadan gitti, diyecekler. Doymak mümkün mü ki,doyupta gitsin.Doymak burada değil,burası acıkmanın yeri.

Bana çağdışı diyorlarmış, ne büyük bir onur! Ben çağın dışında kalmasaydım da,içinde mi boğulaydım.

***Abdulkadir geylani; Allah’tan ne de az haya! ediyorsunuz! O’ndan ne de az korkuyorsunuz! Allah’ görmeyi ne de çok küçümsüyorsunuz.

***Erbakan; ‘’ Adam kalkıyor,Efendim! Avrupa bizi,Avrupa topluluğuna layık gördü ‘’ diyor. Bu söz ve yaklaşımlar bütün ecdadımızın kemiklerini sızlatan ifadelerdir. Ne demek bu! Kimmiş Avrupa? nereye girmemize layık görüyormuş! Biz tarihin en şerefli milletiyiz.Biz Avrupa’yı bir şeye layık görürüz veya görmeyiz.

***Adnan menderes; Senin adına ben Mustafa M Atilla olarak, şunu derim ki! Ne uğruna,hangi düşünceyle,hangi yetki ile,hangi vicdanla,beni ve arkadaşlarımı suçsuz yere darağacına mahkum ettiniz.Allahın vermiş olduğu canı siz hangi hakla alıyorsunuz, Mezarlığın kapısına tabureyi atıp sizleri orada bekliyoruz, gireceksiniz bir gün mutlaka içeriye. Herşeyin gün yüzüne çıktığı, o gün; geriden gelecek o sıkıntının ve azabın kat, katını bizlerin huzurunda çekeceksiniz.

ÜZGÜNÜM,Vicdanından şüphe duyduğum insanların yaptıkları için.Bu hiç güzel olmadı.!!! Allah kimsenin hakkını kimsede bırakmaz.

Değerli okurlar! zihnimizdeki her şey,ne var ne yok, her güzellik hepsi Allah vergisi.Düşüncemizdeki Saptamalar kalbimizin berrak akışkanlığı ile ilgilidir. bunları cem ettiğimizde erdemliliğin, hoşgörünün,bir hiç uğruna nefret etmenin, kindarlığın, vs, gecesini gündüzünü,karanlığını aydınlığının anlamını benliğimize yoldaş yaparız.

Tüm güzellikleri ve pervassızlıkları aklımda ayrıştırıp ayrı ayrı cem ediyor,güzeli bünyesinde toplamış insanların da düşüncelerini de hafızamın hapsine topluyorum. Ara ara yanıldığım oluyor! olmuyor değil fakat yaşamımın günbatımına bırakmadan güzel olan herşey ve insanlarla, aynı sarnıçtan su çeker gibi zengin fakir,eğitimli eğitimsiz kim olursa olsun, yeter ki güzel ahbap,dost,dürüstlük, kardeşlik ve sevginin ipini bırakmadan tutmaya çalışıyorum.

Kıymetli düşünce bu değerli okurlarım, sarılma zamanı der, yanlışı doğrudan ayırma işi de güzel insanlar içindir, ümmetin en kıymetlileri.

 

Bakmadan Geçme