AŞK MEYHANESİ
TURGAY POLAT
Pençesine düştün mü,
Kurtulurum pek sanma.
Bir kez yanıp piştin mi,
Bu mihmandan ayrılma.
Ne var ise, aşkta var;
Gönül dolar, olur hay.
Gönlü boşun işi “vay”,
Aşkla olur cümle pay.
Kaybolur aklın yolu,
Sen kokar aşkın sonu.
Kalbin var onca yolu,
Hiç kabahat arama.
Düşersen sevdasına,
Karışma kavgasına.
Yan, kül ol sevdasına,
Kurban ol hep nazına.
Budur aşkın duası,
Arındır cümle pası.
Aşkın başka yok davası;
Aşktır âşığın meyhanesi.
ANKARA
ACI GERÇEKLER
NARİN MENEKŞE
Hüzüne bürünmüş sessiz sokaklar
İçime işliyor acı gerçekler
Siyaha bürünmüş matemde aklar
İçime işliyor acı gerçekler
Bıçak açmaz ağzım yastayım yasta
İçerim yanıyor dışarım hasta
Gönlüm sıkıştı bak kaldı kafeste
İçime işliyor acı gerçekler
Yaralı gönlüme merhem sürülmez
Vefasız uğruna hesap verilmez
Öyle bir acıki asla görülmez
İçime işliyor acı gerçekler
Kalbime resmini koyup sakladım
Gizli gelip pencerene tıkladım
Yüreğimi yüreğinle pakladım
İçime işliyor acı gerçekler
Narinim kaderle yarışıp durdun
Belki geçer diye öyle oturdun
Sen bedeni değil ruhunu yordun
İçime işliyor acı gerçekler
29.07.2025
İSTEMEM
AYNUR GÖKALP
Geçmiyor aklımdan inan ki adın
Boş yere seninle zaman harcadım
Zaten unutmaktı senin maksadın
Dönme artık bana sakın istemem
Bu kâlp artık sana bilki inanmaz
Seviyorsa insan hiçte kıyamaz
Geriye dönsede bir gün bulamaz
Dönme artık bana sakın istemem
Önümde diz çöküp hergün yalvarsan
Bir daha asla yüzüne bakmam
Seni seven bu kâlbi eğer kırdıysan
Dönme artık bana sakın istemem..
20.07.2025
SAAT 06.49
BURSA
ASİ ÇOCUK
ZEYNEP KIYAK
Ne zaman bir şiir yazsam
Sen gelirsin aklıma
Egenin asi çocuğu!
O deniz gözlerin
Kirpiklerimi şenlendirir.
Ne zaman İzmir'e gelsem
Bir yelkenliye takılır ruhum
Bir göçmen kuş serenat okur.
Bir asi çocuk karşıma dikilir.
Bir özlem içimde türkü tüttürür.
Ne zaman bir deniz görsem
Didelerim kulaç atar bulutlarda
Alabora olur düşlerim maviliğinde
Atamaz kendini gözlerinin kıyısına
Bir yelkenliye kurban gider umudum.
Bilmem hangi dalga
Huşuyla doldurur gözlerimi.
Kaçıncı yalnızlık demir attırır
Yokluğunun limanına.
Kaç kulaç daha atmalıyım ki
Deniz gözlerinin
Kıyısında meyman etsin beni
Makedonyalım.
ÇİÇEK AÇTIM
SERAP OKCU
Zemheri ayazı vurdu gönlüme
Halden anlamaz ayazda Üşüdüm
Söz geçiremedim yorgun kalbime
Ben kendi baharımda çiçek açtım
Araya çekilmiş bilinmez bir yol
Yanan yüreklerde sönmezki hiç kor
Bir kere bir kere derdimi sor
Ben kendi baharımda çiçek açtım
Yaram var sandınız kalbimde sanmam
Baharı tuttum ben artık bırakmam
Zemheriye inanıp yürek yakmam
Ben kendi baharımda çiçek açtım
Güldüm için için aptal sanana
Bir tatlı söze kanıp inanana
Aşk aşk diye ağlayıpta yanana
Ben kendi baharımda çiçek açtım
Erimez kalbinde buzu olanın
Haddi hesabı yok yalan dolanın
Kıymeti bilinmezki mert olanın
Ben kendi baharımda çiçek açtım
ŞAİR OLMAZDIM
NURULLAH ÖZDEMİR
Ruhsat verilmese şair olmazdım
İçi bir dolmuşsam manası vardır
Kelime kusmazdım âhı bilmezdim
Dilimin hıçkırıp kanası vardır
Çorak tarlalara ekilmişim ben
Cebelden cebele dikilmişim ben
Sam değmiş sararmış dökülmüşüm ben
Gönlümün hicrandan tünesi vardır
Şairin meşrebi sırdır içinde
Sedası muamma sûrdur içinde
Kim bilir kaç rüzgâr vardır içinde
Esip deli deli dönesi vardır
Meyledip goncaya eyler mi minnet
Âşıka mâşukun çalısı cennet
Çile yârdan ise çeker mi mihnet
Vasfini gülistan sanası vardır
Vah ile dönerse zamanın çarkı
Kalır mı gündüzün geceden farkı
Gâm seli dolunca yılların arkı
Hunharca oyulmuş sinesi vardır
Râm etmiş cüssemi türlü meşkale
Olmuşum serseri başa nihâle
Bu sevdâ başımda ateşten hâle
Tenimin tutuşup yanası vardır
Gün gelir hengâmın biter Narmânî
Evveli ahire katar Narmânî
Kara yer cismini yutar Narmânî
Na'şın cansız ata binesi vardır
NARMÂNÎ
2018
AĞ GELİN
CANAN YILMAZ
Rastık çekmiş kemani kaşa
Altın liralar bağlamış başa
Gülünce görünen pırlanta dişe
Ölürüm uğruna senin ağ gelin...
Yoğurur hamuru kınalı eller
Burnunda hızma bal gibi diller
Burmalı bilezik parlıyor kollar
Çiğdem çiçek kokar ağ gelin...
Kurulur düğün çalınır sazlar
Çiçeği burnunda oynuyor kızlar
Çıkınca meydana bakınca gözler
Sülüne benziyor ağ gelin...
Sanki tarlada buğdağ başağı
Akıyor terler döşten aşağı
Sallıyor şalvarı belde kuşağı
Ceylan gibi seker ağ gelin...
Kuşburnu dalında açılan çiçek
Bakınca kalbimde çakıyor şimşek
Tarladan yolar nohut mercimek
Tozu duman eder ağ gelin...
Sürer kağnıyı çeker urganı
Potosa verir katar samanı
Savurur yele yapar harmanı
Çarığına yama olam ağ gelin....
SEVDAYI YÜREĞİNDEN ÖPECEKSİN
BÜLENT BAYSAL
Zordur, zahmetlidir bu yol
Yürek ister
Emek ister
Kurban ister ki
Sunaklarda her gece can vereceksin
Ay ışığı geceden, şarabi şafaklara sesleneceksin
Can dara düştükçe, yumup gözlerini, arşa yükseleceksin
Uykularını, ismini haykırarak böleceksin
Gülün rayihasını, uzak hatıralarında hissedeceksin
Arşe yangınlarında, için çekilecek kendinden geçeceksin
Sırrın kapısında, candan ileri can olup yürüyeceksin
Dertleri deryasından kana kana içeceksin
Ey oğul
Sevmeden önce
Sevdayı yüreğinden öpeceksin!
Bakmadan Geçme





