O ESKİ VANDA
ÜMİT KAYAÇELEBİ
Dünyada Van ahrette iman denen
O eski Van’ı ne çok özlüyorum ben
Koçyiğitleri de çok yaman deden
O eski Van’ı ne çok özlüyorum ben.
**
Zilli defle türkü çalıp söylenen
Eyvan gecelerinde deyip eğlenen
Her yerde doğunun incisi denen
O eski Van’ı ne çok özlüyorum ben.
**
Ehmo dayı ve İskanoyu analım
Mehmet bülbülü de unutmayalım
Mustafa Dokumacıya saygı sunalım
O eski Van’ı ne çok özlüyorum ben.
**
Çay içen Fato Nene hiç unutulmaz
Hulusi baba da ondan hiç geri kalmaz
Kahveci Salmanı da unutmak olmaz
O eski Van’ı ne çok özlüyorum ben.
**
Cılbır, ilitme geyganağı yer idik
Ayran aşı ve balığtan da vazgeçmezdik
Kürt köftesi yemeden de duramazdık
O eski Van’ı ne çok özlüyorum ben.
**
Ruhi Su dünya çapında bir usta
Atakan Çelik göçtü Ercişli yasta
Emrah’ın namı da söylenir etrafta
Eski Van’ı ne çok özlüyorum ben.
**
Kanaat Kitabevi de mazide kaldı
Gençlik Kitabevi de yazık kapandı
İlyas Kitapçı’yı da Van’lı hep andı
O eski Van’ı ne çok özlüyorum ben.
**
Nostalji bir tutku olmuştur bende
Boş veremem geçmişi sen ne desende
Sizi bilmem ama ben hep kaldım mazide
O eski Van’ı ne çok özlüyorum ben.
2004
ANADOLUM
LEYLA KOÇAK ORUÇ
Anadolu'm, anayurdum,
Özlemim, hasretim canım, en sevgilim,
Ne oldu sana, ne oldu?
Hangi efendiler yangın ekti döşüne?
Hangi haramiler pazarda,
Kıralların huzurunda?
Bağlarını bahçelerini, hangi servetin karşılığında
Vücudunu diri diri yaktılar?
Anadolu'm, anayurdum,
Özlemim, hasretim canım, en sevgilim,
Bu topraklarına can kurban.
Ne kültürler iç içe, bin yıllar,
Zamanla bütünleşmeyi gelinlerle, zılgıtlarla,
Tanrı huzurunda, özgün ve özgür bir yaşamda kaynaştılar.
Nasıl endişe etmem?
Ormanın çığlıkları gelir,
İrkilir benliğim, titrer yüreğim.
Yılanların, çıyanların ayak sesleri gelir.
Av başlamış çakmak çakmak.
Cayır cayır yandıkça merhemin süreyim.
Cehennem miğfer takmış bir atlı,
Dağdan dağa alevden fırtına akar bin katlı.
Kin nefret yükselir, canlar yanarken,
Göz yaşım sel olur, onlar kanarken,
Ürperir koyaklar, garipler narken,
Kandilde fitil ne, çığlık yanarken.
Anadolu'm, anayurdum,
Özlemim, hasretim , canım, en sevgilim ,
Ben senim sen de ben.
Sen hangi yangınsan inanki ben de harım,
Yandıkça yanarım, batıdan doğuya her yanım.
8 Ağustos 2021
O’NA GÜVEN DOSTUM
İHSAN ÜNLÜ
Derdim çoktur diye sakın ağlama
Hangisine yanayım diye inleme
Bismillah deyip çek bir besmele
O’na bırak gerisine karışma.
Unutma ki dertsiz insan yok imiş
Derdi veren dermanı da verirmiş
Meğer derdin sana derman imiş
O’ndan bekle başkasına güvenme.
Tarihe bak en büyük dertler kimin
Peygamberler, sıddikler, nebilerin
Sabret sen de o makama eresin
O’nu birle başkasından bekleme.
Seven sevdiğine bazen naz yapar
Sonunu görür de cilveler katar
Senin sınavın da imanın kadar
O’na güven başkasına meyletme.
25.05.2024
SÖYLE ACEP DÖNERMİ?
GÜLSEN AKSOY
El âlemin dalgası bitmez böyle gülerken,
Yanar dağlar misali"
Ateşinde yanarken,
Sözcükler bezenerek"
Yalanda güllenirken,
Yüreğimin ateşi"
Söyle acep Sönermi?
**
Ne düşünür bilinmez"
Kötü sözler silinmez,
Utanmazda haya yok
Dili bozuk laf bitmez,
Kötülükler ayyuka"
İyilikler söylenmez..
Yüreğimin ateşi söyle
Acep Sinermi.?
**
Dostu,komşu,aramaz hatırı sormaz olduk,
Yanımıza gelene"kan bozuk sözünde kaldık,
Zikzak çizenin yeri var"
Doğru sözlerde laldık..
Yüreğimin ateşi söyle
Acep Gönermi.?
**
Yaşadıkça çalımda"
Yüzsüzce kaşarlandık,
Her yanlışta önvündük"
Gurur ile kuşandık.
Bilgisiz çürük dal"da
Sevinerek şahlandık..
Yüreğimin ateşi söyle
Acep Dinermi.?
**
Bilgiler üretirken”
Geleceğe tam yolduk,
Kültürü umursamaz"
Duygular yazmaz olduk,
Çarkı bozuk düzende"
Dümenlerde köz olduk..
Yüreğimin ateşi söyle
Acep Dönermi.?
**
Neye elimi atsam"
Fakir elim yanıyor,
İpin ucu kaçınca"
Sefil yürek kanıyor,
Vampir kanım aldıkça"
Tazelenir sanıyor..
Yüreğimin ateşi söyle
Acep yenirmi.?
**
Tarihlerde kaldı aşk"
Sevgi oldu gün birlik,
Körpe kızlar hayalsiz"
Arar umutsuz dirlik,
Harcanır oldu kinle"
Arsızda gönül kirli..
Yüreğimin ateşi söyle
Acep Yanarmı.?
**
Dövündükçe dizlerim sızlar durur derdimden,
Sahte gülüşleri var
Palyaço bol sergimde,
Yaramışlık taslıyan"
Alaylıca sorguda..
Yüreğimin ateşi söyle
Acep kanarmı.
**
Aksoyum çığlığımı duymayanlar kalmadı,
Gecelerce uyuyanlar
Uyananı salmadı,
Terazide dengeler
Birgün olsun bulmadı..
Yüreğimin ateşi söyle
Acep Gündemi.?
06.06.2024
BU SESE KULAK VER
ÜMİT SOMYÜREK
Nehrin kenarına otur da gönül
Dinle su sesini geçmesin ömür
Ne yollar bitirip gelmiş te sana
Dersini dinle de küsmesin gönül
Ne şiirler okur destanlar söyler
Onu anlamayan kalpleri körler
Her şey onda saklı otur da dinle
Gurbetten sıladan maniler söyler
Onunla cennete uzanır yollar
Sesinde dağılır hüzünler gamlar
Ummana yolcudur hulusi kalple
Onunla yol alır anlayan canlar
Hayat onla başlar onunla biter
Tanrı varlığını bir ona yükler
Onunla seslenir duyan kalplere
Duymayan taş kalpler bakıp da gider
23.06.2024
AŞK, AMARANDA ve ŞARAP
TAMER ŞARKAYA
Gözlerim fısıldıyor gülüşlerini
Yine deniz kokuyor efkâr
Valdaro’da aşıklar kucaklaşıyor
Altı bin yıl öncesinden sonsuzluğa
Sabah olurdu kederli saatte uyanırdım
Ateş rengi
Derleyip toplayıp sığdıramadığım dizeler
Tambura çalıyor acı acı
Benim ise
Tam buram da acı
Günün bu saatlerinde buluşurduk
Saçların dalgalı deniz lavantası
Begonvillerin altında akşamüstü serinliği
Ve yaz
Bir masa ve iki sandalye yaz ahşap
Bir de kır bahçesi yaz
Mektup yaz
Bizim için başka kırmızı yok
Mesaj yaz
İçim deniz kıyısı
Yalnızım, sensizim, sürgünüm
Dalgalar yıkık dökük saçılmış
Yeni evinde
Keman dersi vermeye başlamışsın
Kucağında kedi
Özledim seni
Dalgalı saçların ve deniz lavantası
Düşer aklıma
Ben evimizdeyim
Sonsuza kadar aşk
Amaranda ve şarap
Bekliyorum seni
Bu gece uyuma
Uyuma bu gece
Ben de uyumayacağım
Bu gece bizim
Bizim
Bizim gecemiz olsun
AŞK KAPIMI ÇALDI
HALİSE TEKBAŞ
Aşk savunmasızken
Kapımı çaldı
Sam yeli gibi
Sımsıkı beni sardı
Çekti beni içine
Çılgın bir aşık gibi
Haykırmak istedim
Kimse anlamadı halimden
Çıldırdı bu kız dediler
Oysa ben
Sevmeden sevilmek
Dokunulmadan dokunmak
Acı çekmeden çektirmek için
Kuşanmadım aşkımı
Hayır hayır diyorum
Korkularımdan
Kurtulmak istiyorum
Yazarken kalemim
Acıyan yerlerim acıyor
Ağlarken gözlerim
Özlerken özlemlerim kanıyor
Kanar kanar
Kanarken her yanım
Nasıl yaşarım bu hayatı
Hayat hüzünlü
Dokunduğum aşklar hüzünlü
Heyhat ki gökyüzü
Gönlüm gibi hüzünlü
Sabahlarım yorgun
Sen düşüyorsun yarama
Gün ışığımdın soldun
Fırtınalı kıskançlıklarım
Ölü bir deniz gibi
Çekildi kumsalımdan
Rüzgarlarım
Aldı götürdü aşklarımı
Nehirlerimin sularında
İçim gibi çalkalanıyor aşkım
Sen hayat verenimdin
Artık sevdan
Rüyalarımın süsü oldu
Düşündükçe seni
Hala kanar içim
Yazarken mutlulukları
Hüzünleri bilirim
Baharda çiçeklerin
Tozutması gibi
Sevişmelerimizi bilirim
Hayata gülümseten
Aşkımızı bilirim
Yine de yazarken
Kanıyor içim
YANDI
SALİHA DEĞİRMENCİ YAVAŞ
Bu nasıl bir yangın bu nasıl vahşet
Koyun kuzusunu seçerken yandı
Öyle bir yalaz ki dehşet mi dehşet
Ceylanlar suyunu içerken yandı
Bir kibrit çöpüyle dünya karardı
Yemyeşil ağaçlar bir bir sarardı
Her dalda ayrı bir aşiyan vardı
Kuşlar yuvasına uçarken yandı
Kaç hane cehennem kaç hane kara
Sarılır mı bilmem açılan yara
Kimisi garipti kimi fukara
Elini duaya açarken yandı
Yemyeşil ormanlar oldu bir kömür
Kahrolsun her kimden geldiyse emir
Kendi de fidandı Şahin Akdemir
Su verip o yoldan geçerken yandı
Günlerdir güneşi karanlık bastı
Alevler haykırdı serçeler sustu
Bilmem hangi kahpe kinini kustu
Börtüler böcekler kaçarken yandı
İçim dayanmıyor kuzuya kurda
Onlar orda yandı Zühre'm de burda
Ey cehennem şöyle geride dur da
Çok canlı dünyadan göçerken yandı
ZÜHRE'M
Bakmadan Geçme





