NELER ÇEKTİM
BÜLENT BAYSAL
Bir bağı alem ki bülbül figanda
Kap kara geceler, gündüz ziyanda
Yaşadım saymadım, gönül zindanda
Dostlar gelip geçti, çile devirdim
Kimseler bilemez ben neler çektim
Ben beni kandırdım, beni ters ettim
Kederle savaşı artık fes ettim
Buraya kadarmış, bıktım pes ettim
Dost bildiğim çile biçti ben diktim
Kimseler bilemez ben neler çektim
Hiç sorma yılları, asır devirdim
Doluyu boşuma koydum çevirdim
Daha dün gibiyim sanma seğirdim
Dost dediğim seçti, çile eğirdim
Kimseler bilemez ben neler çektim
Namert pazarında canı satandın
Ah be her lokmama zehir katandın
Acım dile gelse çanak tutandın
Dostlar topaç gibi, çile çevirdim
Kimseler bilemez, ben neler çektim
Dostum deyip gönle derdi ekenler
Ben hep varım deyip, çekip gidenler
Hani nerde kaldı candan sevenler
Ben umudu kestim çile devirdim
Kimseler bilemez ben neler çektim
Divani'yem her dem doğru yol gittim
Dost dediklerim söylesin ne ettim
Dünya mehenk taşı ben bana yettim
Dertlerim çilem miş, tükendim bittim
Kimseler bilemez ben neler çektim
18.03.2025
ÖLÜNMEZ İMİŞ
NEBAHAT POŞLUK
Sevdalar yanarken ateşle közle
Meğer senin kalbin taşduvar imiş
Tükendi takatım naz ile sözle
Ne çare taşduvar sökülmez imiş
Yüreğim çırpınır döndü serçeye
Düşlerim dar gelir kara geceye
Sözlerde bölündü binbir heceye
Var iken yokluğun çekilmez imiş
Seninle boşuna hayaller kurdum
Seviyorsun diye avundum durdum
Gönlümü sevginle boş yere yordum
Sevdasız güllerde derilmez imiş
Gönlüm bir güldü soldukça soldu
Günlerim aylarım kederle doldu
Bu ömür uğrunda bak heder oldu
Sevenin kıymeti bilinmez imiş
Nevbahar’a dünya oldu bir kafes
Yüreğim düğümlü çıkmıyor nefes
Uzaklardan gelse inceden bir ses
Sesini duymadan ölünmez imiş
11.03 .2025
ÇÖKTÜ ÜSTÜME
REYHAN YILMAZ
Kuş gibi uçarken yüce semada
Sevdamın enkazı çöktü üstüme
Ay gibi parlarken nuru simada
Sevdamın enkazı çöktü üstüme
Gece gündüz onun için yanarken
Ekmeğime katık diye banarken
Yudum yudum içip aşka kanarken
Sevdamın enkazı çöktü üstüme
Sönmeyen bir ateş yakmışken öze
Yılmayan yüreği atmışken köze
Üstüne titreyip bakmışken göze
Sevdamın enkazı çöktü üstüme
Yazmışken kalbime kader adını
Koymuşken gönlüme aşkın tadını
Görmüşken gözümle varıp yadını
Sevdamın enkazı çöktü üstüme
Dağların Kızı'na vuslat olmaz mı
Arıyor gözleri yâri gelmez mi
Doldurmaz yerini kimse bilmez mi
Sevdamın enkazı çöktü üstüme
11.3.25
BUZ KOKUSU
ZEYNEP SÜMER
Unut yeniden anne beni yeniden unut
Hep sonradan bul beni çıldırsın zalim Nemrut.
Bu bir yetim çığlığı içimde saplı kalan
Çekseler kanayacak kırgınlığım çalkalan.
Bıraktığın yerdeki hoyrat ceviz ağacı
Keserdi soluğumu gölgesinin kırbacı.
Kılıcını kınında zağlarken ayak sesi
Titrerdi çocukluğum kesilirdi nefesi.
İçimdeki köstebek dertlerimi ekerken
Eşeleyip sinemi canımdan can çekerken
Geceydi sadık olan hiç bıkmadan dinlerdi
Gündüzün umru değil hasedinden inlerdi.
Göz ucuyla gezinir ürkek parmak uçlarım
Tutmasam soluğumu çoğalacak suçlarım .
Ellerimde kaderin nakışsız düz havlusu
O yüzden böyle soğuk yetimhane avlusu .
Son demini yaşarken tomurcuk bir karanfil
Bu kadar yıkım olur sure üflese İsrafil.
Ben ki arz üzerinde küçük bir taneciğim
Galiba can vermeden haşroldum anneciğim.
Mahşerin atlıları yaklaşır yavaş yavaş
Gözlerimi sıkı ört bitsin artık bu savaş.
Ey zavallı bedenim boynundaki yaftanla
Tam kalbinden vursunlar git bir beyaz kaftanla
Doğmadım varsayılsın son arzum sorulmasın
Yokluğum kâr sayılsın hiç kimse yorulmasın.
Nefesleri ensemde küflenmiş çiçeklerin
Cesetleri çok soğuk ağdaki böceklerin
Keskindi buz kokusu çıkmadı hiç genzimden
Şimdi baharlar bile daha sarı benzimden.
Ağlamayan çocuğa ödül olan salıncak
Çıplak ayaklı serçe kolu kırık oyuncak.
Adımı gövdesine yazdığım güzel ardıç
Bari siz unutmayın bahar gözlü kırlangıç.
Demir kapı ardında cengâver bir esaret
Yenemedin bir türlü ne güçsüzmüş cesaret .
Fazla olan ben miydim yoksa sen miydin noksan
Ne vardı ki korkacak kaçacaktı dokunsan .
Unut yeniden anne, beni yeniden unut
Hep sonradan bul beni çıldırsın zalim Nemrut.
Bu bir yetim çığlığı içimde saplı kalan
Çekseler kanayacak kırgınlığım çalkalan.
NEFES ALAYIM
ERTUĞRUL AKBAL
(Çilekeş Ozan)
Seni yazsam şiir olursun'da
Yazmayacağım
Kalbime alsam yarim olursun'da
Almayacağım
Çağırsam karanlık gecelerde ışık olursun'da
Bırak karanlıkta kalayım
Seni çağırmayacağım
Ne çektiysem hep senden çektim
Sensiz olayım'da
Güneş ay yıldızlar geceler benle olsun
Düşlerimde dahi sen olmayasın
Olmaki bende rahat nefes alayım.
SARKAÇ
ŞAKİR KURTULMUŞ
Gecenin
Yanıp sönen
Işıklarına
Meftun
Çalışmayan
Duyu ve
Koku organlarını
Bitâp düşüren
Açlık
Dünya telaşı
Ve
Ses
Siz
Lik…
Büyük ağırlık
Gökyüzünde
Sallanır durur
Zamanın
Kalp atışlarını gözler
Dünyaya kurulu saat
Ayın çınlama seslerinden
Kalbim muzdarip
SAKLI KENTİN MECZUP RUHU
SÜNDÜS ARSLAN AKÇA
Herkes gülüp geçiyordu gözbebeklerimden
Bense emekliyordum yol şiirinde
Soluk kesen sancılar saklı
İmgelerde
Dönsem vuracak şakağımdan
Saklı kentin meczup ruhu
Herkes gülüp geçiyordu içimden
Umarsız bakışlar gölgesinde
Son nefese kalmanın telaşı
Çırpınıyordu kalbimde
Aşk uykusu bastırdı
Tabiatın koynunda
Herkes gülüp geçiyordu düşlerimde
Dizelerden kurduğum barikat
Kaç hakikat ederdi
Ve aşk bırakan periler gülümseyerek
Masal kokardı dört duvar
Masalcı
Sessizce giderdi
Herkes gülüp geçiyordu
Gamzemde buz tutmuş sarkıtlar
"aman" kıyamet koparıyor
Vurdumduymaz güne
Telaş doğuyor güneşten evvel
Göbeğini kesen yağmur
Yedi renkli elbisemden
Saçıldı yola
Herkes gülüp geçiyordu
Bu bendeki telaş niye?
ŞİMDİ DEĞİL RAHMETLİK OLDUĞUMDA
MUSTAFA KUTLU
Şu yalancı âlemde geçmiş zaman ekiydi
Ya Fatiha okuyun ya ardından tu deyin
Rüzgârla yarış eden serserinin tekiydi
İçinde volkan olan kapalı kutu deyin
Umutları atinin kapısında sırada
Olur alan birkaçı girer çıkar arada
Amortisiz her bilet sanki bu fukarada
Kör talih geldi bunun elinden tuttu deyin
Her zaman kavgalıydı nefis ve vicdan ile
Yüreğinde ne varsa gelir yansırdı dile
Değişmez yazgısının sonunu bile bile
Bunca sene kendini boşa avuttu deyin
Sonuçsuz düşünceler hep onunla kafadar
Bırakmazlar peşini sanki üstünde radar
Küçük bir kıvılcımdı ateşi cürmü kadar
Harabe bacalarda kör topal tüttü deyin
En iyi arkadaşı birkaç dert birkaç elem
Yaşadığı anılar yazılır çalakalem
Nice albenilerle süslü püslü bu âlem
Zehirli drajeydi o hapı yuttu deyin
Umduğu var olmaktı umudu kaldı hiçe
Razı geldi kadere yokluğu içe içe
Bazen gerçek bazen de rüyalarla iç içe
Onun gezdiği evren başka boyuttu deyin
Kaç kere tövbe dedi kaç kere yemin dedi
Bu devir benim devrim kendinden emin dedi
Olmayacak duaya el açtı amin dedi
Egosunu besledi âşkla büyüttü deyin
Hükmünü hemen versin bu işte âlim olan
Gelir onu bulurdu insana zülüm olan
Yaşadığı ne varsa drama filim olan
Acıklı hikâyeydi okundu bitti deyin
Neyi düşledi ise tam aksi gerçek oldu
Gündüz bitmesin diye geceyi üçe böldü
Kutlu mekândan önce ne yaşadı ne öldü
Üç nefeslik çulunu topladı gitti deyin
Çayeli/Rize
Bakmadan Geçme





