Mavi Şehrin Kalemleri

Mavi Şehrin Kalemleri

Mavi Şehrin Kalemleri

YA ARMAĞAN YA İMTİHAN

SULTAN DAŞ

Bir insanın taşıdığı ağır yük kilosuyla ölçülme… Kişinin en ağır yükü kimsenin bilmediği, anlayamadığı, göremediği, hissedemediğidir!

Böyle olunca sorumlu olduğunuz ağırlığı kimse kolay kolay kestiremez ve bunun dışındaki koşullar ile size yaklaşır, hakkınızda fikir yürütürler.

Sorunları hakkında konuşanı bir süre sonra muhatapları dinlemekten sıkılır; herkesin kendine yetecek kadar derdi vardır çünkü. Konuşmayan zaten baştan ‘anlaşılmamayı’ göze alandır…

Kızdığınız, eleştirdiğiniz, küstüğünüz insanlara bir de bu gözle bakmayı deneyin bu aralar…

Kızdığınız kişiyle zihininizi meşgul ederseniz ne olur?

Kendi kendinize senaryolar üretirsiniz.

O kişiye takılıp, aileniz ve çocuklarınızı incitirsiniz.

Kızdığınız kişi mutluyken, siz kendi kendinizi mutsuz edersiniz.

Çevrenizdeki dostlarınızı incitmeye başlarsınız. Sinir hastası olmaya başlar, aşırı öfke üzüntüye kapılıp sonunda kalp hastalığı, fıtık, ülser ve kanseri tetiklersiniz.

Sizin bu durumunuz, takıntı yaptığınız kişiye asla zarar vermez.

Siz sadece kendinize ve yakın çevrenize zarar verirsiniz.

Kızmak, sinirlenmek, öfkelenmek mümine yakışmaz.

Mümin dünyanın nefis eğitimi üzerine kurulu olduğunu bilmeli.

Tüm olaylar Allah tarafından insanın kendisini eğitmesi için imtihan olarak yaratılır.

Ne yanınızdaki insan tesadüftür, ne bedeninize gelen hastalık, ne geçirdiğiniz bir kaza.

Allah hepsiyle sizi imtihan eder ve Kendisine yönelip yönelmeyeceğinizi dener.

Mümin ve inkarcı arasında ki fark, biri imtihan olduğunu bilerek, her şeyde bir hayır görerek, mutmain bir nefisle neşe içinde yaşar.

Diğeri de sürekli ısdırapla, kederle “neden bunlar benim başıma geldi” diyerek hayatı kendisine ve çevresine zindan eder.

Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmkle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. (Bakara/155)

Eğer sabredersen, hakkındaki kader hükmü gelir geçer, ecir kazanırsın.

Yok sabretmezsen, kader hükmünü yine yerine getirir, eza çektiğinle kalırsın.

(Hz. Ömer)

“Kimse boşuna girmemiştir hayatımıza.

Ya imtihan olmuştur, ya armağan.”

Mavi Şehrin Kalemleri

NACİ

ÂDEM EFİLOĞLU

Birazcık dertliyim, hal nice ola,

Doğrular yalana, karışır Naci.

Yalanlar bir sakız, dola da dola,

Pehlivanlar yalan, güreşir Naci.

 

El uzattıkların, menfaatle dost,

Öyle kolay kolay, deldirmezmiş post,

Dilerim her işin, gidiversin rast,

Yoksa aveneler, uğraşır Naci.

 

Ardından konuşur, kolladıkların,

Hesabı bilmez ki, alladıkların,

Her türlü derdini, yolladıkların,

Alnının terini, kırışır Naci.

 

Yılların derdiyle, dertlenir olduk,

Aşkın yollarında, dolandık kaldık,

Değişti insanlık, sorarım n’olduk,

İyilik kötüyle,  vuruşur  Naci.

 

Şu delikanlılığın raconu  sende,

Yalan dolan yok ki sende ki bende,

Bu yüzden sevmişim, zatını bende,

Sevenler elbette, buluşur Naci.

 

Bırak da namertler, her gün ulusun,

Bilirim nelerle, nasıl dolusun,

Elbette Allah’ın, güzel kulusun,

İnsan iyilikte yarışır  Naci.

 

Eğriler uğramaz, senin tahtına,

Derim güzellikler, çıksın bahtına,

Sahip çık vatana ve de ahtına,

Düşman uyumadan, çalışır Naci.

 

Dik durmak yaraşır, sana ve bana,

Âdem’den beridir, aşk var vatana,

El verir yürürüz, destek katana,

Yoksa düşmanımız, gülüşür Naci.

Çok kıymetli Yazar dostum Naci Bayburt Abime ithaf edilmiştir

Mavi Şehrin Kalemleri

AKDENİZ BAKIŞLI

MERYEM IRKILATA

Bir elim Akdeniz'e değer

Bir elimde ellerinle sen

Kim teslim olurki ölüme

Böyle mutlu olmak varken

 

Aşk ile çırpınırken dalgalar

İki mavinin birleştiği yerdeyim

Cehennem sıcağından kaçmışım

Cennetin en güzel köşesindeyim

 

Boşvermişim dünya derdini

Çok uzak diyardayım

Mevsim sonbaharmış, umrumda değil

Kalbimin götürdüğü yerdeyim

 

Sonunda bir şans vermişim gönlüme

Yeni bir dünya kurmuşum kendime

Yaslanmışım senin yüreğine

Şansımın getirdiği yerdeyim

 

Tenimi kasımın sıcağı yakar

Sevgin durmaz, gönlüme akar

Gözlerin bana Akdeniz bakar

Kaderimin götürdüğü yerdeyim.

Mavi Şehrin Kalemleri

BEKLE

FEVZİ ÖZTÜRK

Buğulu camlara yasla başını

Gecen gam bulmadan gelirim elbet

Sıcak tut ocakta taze aşını

Lokmanı bölmeden gelirim sabret

 

Tuttuğun dileği göklere asta

Resmimi öpüp de kalbine basta

O Kurban olduğum gözlerin yasta

Çağlayıp dolmadan gelirim sabret

 

Yıldızlar parlasin tara saçında

Vuslatın beklesin dudak ucunda

Umudu sımsıkı tut avucunda

Kederin almadan gelirim sabret

 

Yokluğun rüzgarın ıslığına denk

Estikçe hasretin açıyor renk renk

Tutuştum kaderle amansız bir cenk

Sersefil olmadan gelirim sabret

 

Bekle bir umuda akıp ta bekle

Upuzun yollara bakıp ta bekle

Saçlarına bir gül takıp ta bekle

Renkleri solmadan gelirim sabret

Mavi Şehrin Kalemleri

YAKINIR HALİN

GÜLŞEN YILDIRIM KARAHANLI

Açmamış güllerin goncası hardan

Gözlerinden belli okunur halin

Ayrılmış gülşenden,canından yârdan

Sözlerinden belli yakınır halin

 

Yorulmuş  çalmıyor sazın telleri

Çağırsam getirmez seher yelleri

Aşikardır sırrın bütün halleri

Közlerinden belli dokunur halin

 

Yükledi gönlüme gam ile keder

Yokluğu şaşırtır divane eder

Sevdiğini koyup nereye gider

İzlerinden belli sakınır halin

 

Gülşeniyim yarın geç bugün erken

Ha bugün ha yarın gelecek derken

Uyandım hüsranla düşte severken

Nazlarından belli çekinir halin

Mavi Şehrin Kalemleri

GÖZLERİNDE VAR BİR PERDE

ALİ ANAR

Gözlerinde var bir perde

Hiç yüzüme, gülmedin yar

Yokluğunda başım yerde

Sen ciddiye almadın yar

 

Yana yana döndüm kora

Zaten benim, bahtım kara

Söz vermiştin, bu bahara

Çıkıp bana gelmedin yar

 

Yaz baharım güze döndü

Aşk yangınım, köze döndü

Kor ateşim sanma söndü

Gelip çare bulmadın yar

 

Başkasıyla dolmaz yerin

Gölündeyim, gam kederin

Benim yaram, hayli derin

Kıymetimi, bilmedin yar

Mavi Şehrin Kalemleri

FİSTANIM RENKLİ

LEYLA KÖROĞLU

'Fistanımın renkli çiçekleri gibi'

Aşkı yazasım var dilim döndüğünce.

 

Nerden başlasam bilmem ki

Duyduklarım, şahit olduklarım, hasbel kader yaşadıklarım...

 

Yüzyıllardır aranılan, hakkında türlü dedikodular anlatılan

Önce Tanrıdan dilenilen, sonra Tanrıya havale edilen...

 

"Aşkın gözü kör"denilip; şekillendirilen

Kör mü olur aşık kısmı da; gerçeğini görünce yağlayıp gönlü kaçar?

Yoksa pırıl pırıl parlayan gözün ferini mi söndürür aşk?

 

'Fistanımın renkli çiçekleri gibi'

Aşkı yazasım var dilim döndüğünce.

 

'Ateşe ' benzetmişler aşkı

Ham iken pişmek isteyenden tut

Küle dönenlere değin.

 

Attım ben de attım kalbimi aşk ateşine

Ham idim piştim, küle döndüm

Ama güle dönenini hiç görmedim.

 

Zil çalan eteklerim tutuştu önce

Tenimin sıcaklığıyla sarhoş oldu gönül

Kalbimin yanık kokusuyla ayıldım

Gözlerim kör idi, ateşin içinde yitirdim , bulamadım.

 

Ne menem bir şeymiş, acıdan vazgeçememek

İlla da" kalbim kalbim " diye böğürerek eşelendim küllerimde.

 

Bulduğum her parçamı yamadım

Yama dikiş tutar mı hiç?

Hele de kör olmuş bir gönül dikerse..

 

'Fistanımın renkli çiçekleri gibi'

Aşkı yazasım var dilim döndüğünce.

 

Anlattık dinlemedin dedi büyükler

Dar ağacına astılar yüreğimi

Babilin asma bahçelerinde.

 

Hükmümü verecek  kimler yoktu ki kaderimin divanında,

Sıyrılmışlar  sahte ruhlarının maskesinden

Başka işleri yokmuş gibi uçup gelmişler.

 

Urganı yağlayan Afroditti.

Bu dünya da hiç birşeye şaşırmamayı öğrenmiştim artık

Güldüm.

.,...

(Şiirin devamı başka bir vakte ....

Anam gelince ilham perisi korkup kaçıyor

Mavi Şehrin Kalemleri

GEÇERSİN

BURHAN AKSU

Dalma sakın nefsim fani dünyaya

Bir gül gibi açar solup geçersin

Gerçek sanma kanıp yalan rüyaya

Dert ve hicran ile dolup geçersin

 

Niceleri benim diye sarılır

Akrabalar birbirine darılır

Deli esen rüzgâr iken durulur

Ecelle yüz yüze kalıp geçersin

 

Sahiplenme malı mülkü yaşarken

Engel olur Hakka doğru koşarken

Zevkler ile neşe dolu dolup coşarken

Felekten bir kaç gün çalıp geçersin

 

Zikrederek Yaradanın adını

Her an alıp mutluluğun tadını

Hasret ile yapıp dünün yadını

Nimetlerden murat alıp geçersin

 

Anlamadan geçti ömür an gibi

Yeni güne doğan sırlı tan gibi

Tek gecelik kalınan bir han gibi

Uyanıp bir sabah gelip geçersin

Bakmadan Geçme