Mavi Şehrin Kalemleri

Mavi Şehrin Kalemleri

AŞKINA SARHOŞ DERGAH

AHMET YAĞMUR

Bir şüphedir içimde , nicedir bağrım kanar

Senli benli güneşler, bu sema-da değil ki,

Gözlerim ırmak gibi , canım yüreğim yanar

O sendeki kör sevgi , bu sahvada değil ki...

 

Ömründe aşk görmemiş, henüz çocuktun sabi

Leyla taktım yadına , sanki mecnûn misali,

Çöllerinde seviştik , dedik cennetin hali

Ol cehennem yüreğin , bu hülyada değil ki...

 

Turabında yol oldum , yoruldukça bi-handım

Boyun büktüm aşkına , öyleki kalır sandım,

Sen herkese sebilken, ben ateş-i ummandım

Minnet de muhanet de, bu meyanda değil ki...

 

Gök kırmızı güneştin, yaktın beni anladım

Boz bulanık buluttan, su damlası yaladım,

Gerçek aşkı bulmaya , ömür boyu aradım

Çok sevmenin huzuru , bu dünyada değil ki...

 

Şakaklardan kan akar, kimse silmez terimi

Daha bin yıl giderim, sen bırak ellerimi,

Harda güzergah olmaz, kimse bilmez yerimi

Çöl çöl aşkına koşan, bu sahrada değil ki...

 

Nasıl bertaraf etsem, aşk denilen bu devi

Yâr önüne diz çöktüm, taptım ona bir nevi,

Hasret irşad ettikçe, susar sonsuz mesnevi

Aşkına sarhoş dergah, bu takvada değil ki...

BÜYÜKLER

RIDVAN ŞENSEVER

Bir evden, ebedi gidince büyükler,

O evden her şey bir bir gider,

Ardı sıra,

Hatıralar,

Konuşmalar,bakışmalar,

Karşılıklı atışmalar,

Tatlı tatlı sataşmalar,

Gider de gider .

birlik gider,dirlik gider,

Herkes ipini çözerde gider.

Ne tadı ne tuzu kalır ,lezzeti gider,

İçten gülüşler,o mutlu anlar biter.

Küçüklüğündeki atın gider,

Gençliğindeki kol kanatın gider,

Başındaki fesi gider,

Kulaktaki sesi gider,

Varı gider yoku gider,

Dolaptaki koku gider.

Bir evden gidince büyükler,

Havası gider suyu gider,

Tembihi,sitemi,kızması ,

Büyüklerin hası gider.

Bıyık altından gülüşü,

Peşin sıra yakarışı,

Geceleri uyanışı,

Merak edenin gider,

korku duyanın gider.

Duaya duranın gider.

 

Velhasılı ,

 Beyninden hücren,

 Yüreğinden damarın,

 Kalbinden çekilir kanın,

 Ciğerinden bir yanın,

 Solun gider,sağın gider,

 Arkandaki dağın gider,

 Canından canın gider.

HAKTAN GELİR HAKK'A GİDER

ADNAN ÖZKAN

Rahmet yağar şarıl şarıl

Zaman işler harıl harıl

Güneş parlar pırıl pırıl

Hak'tan gelir, Hakk'a gider...

 

İyi kötü her kul yaşar

Beşer bu ya elbet şaşar

İyi kullar çağlar aşar

HAK' tan gelir, Hakk'a gider...

 

Fani dünyaya kananlar

Boş şeylere  aldananlar,

Kendini birşey sananlar

HAK' tan gelir, Hakk'a gider...

 

Öze derim şu misali,

Zaman akar su misali,

Nefes çıkar hu misali,

HAK tan gelir, Hakka gider...

 

İmana gel! etme feryat

Ana karnındaki hayat,

Kabristanda biter heyhat,

HAK tan gelir, Hakka gider...

 

Düşündün mü nicedir HAK,

Hemde sonsuz yücedir HAK,

Güvendiğin karatoprak,

HAK tan gelir, Hakka gider...

 

Der Özkani, yazdıklarım,

Altlarını  çizdiklerim,

Nicesi var bildiklerim

HAK tan gelir, Hakka gider...

HER AYRILIK BİR BAHANE

ŞÜKRAN GÜNEŞ

Güneş battı batacak, solup gitmiş minesi

Sensiz nasıl geçecek, ilk ayrılık gecesi...

 

Doğar artık birazdan, yapa-yalnız dolunay

Galû beladan beri, gökyüzünün ninesi...

 

Torun torba yıldızlar, hâlâ vuslat olmamış

Saç baş perme perişan, göklerin divanesi...

 

Uzaklarda canım can , benim için ağlıyor

Yanakta ki damlalar, inci boncuk tanesi...

 

Bağrında bulut bulut, damla damla kabristan

Mezar mezar dolanır, kimbilir kimler nesi...

 

İçim acıdı birden, gitsem koşup yanına

Dedim sarılıp öpsem, el vermez anânesi...

 

Cezası sürgün idi, içinde binbir isyan

Aşamaz kırk boğumu, kıvranır kalp hanesi...

 

Bu kadar da üzülme, çok ayrılık yaşadım

Vuslat diye çırpınmak, aşkların şahanesi...

 

En sadık aşk güneştir, bulut yağmur kış varsa

Gelir geçer uğramaz, hiç bitmez bahanesi...

KAFDAĞI YANAR

DİLEK AVCIOĞLU

Derlediğim kır çiçekleri,

Solup gitti, hasret oldu

Mavilere sığmayan umutlar

Sevdanın harında, yandı kavruldu

Bir hüznüm kaldı bana nerdesin söyle

Senin de gözlerin yanıyor mu akşam oldukça.

 

Sılayı özledim, sılada seni,

Geçmişe hasret şimdi sözlerim

Zamana pervasız yollar gözledim,

Yüreğime gam kederi inan ben  yüklemedim

Sevdanla doğmuştum sevdanla yaşıyorum bilsen.

 

Kafdağında çiçekler açarmı

Masallar anlatılırmı sevdalı yurduna

Hasret yüreğim çırpınışlara.

Yıldızlar ışık saçan ruhumda.

Bir çiçek versem bir düş kursam Gülüşünden alsam yine

Sevgimizi bölüşsek gizlice.

 

Gittiğim yerde hala sıcak yanmış sığındığım gecelerin

Anlatsın şimdi martılar sevdamı

Yorulmadan yavaş uçun ey kuşlar!

Şu hevesim kursağımda kalmasın.

Zirvelerde üşümüş umudumsun.

 

Fazla bekletmeyin ne olur

Dönün döndürün düşlerimi bahara

Yok sanıyorya sevmeyen alın beni de Kafdağına

Selamımı almaz gözlerin gözlerimi kana bulanda

Benide götürün kuşlar uzak diyarlara

Yansın dağlar benim kadar yansın

Yüreğim  bu kafeste ayrı kalmasın.

GİZLİ GİZLİ

NUH ERDOĞAN

Özlem mektubumu, yazdın çoşarak

Gönlüme kar yağar, yar gizli gizli

Kader derdi salmış, gelir koşarak

Gönlüme kar yağar, Yar gizli gizli

 

Hazan vurdu cana, gülüm dökülür

Sönmez oldu kor um, külüm yakılır

Yar elinde hançer, kalbe sokulur

Gönlüme kar yağar, Yar gizli gizli.

 

Ay doğmuş saçına, gayri dargınım

Gelde tara dersen, hayli yorgunum

Gecende yıldızım, sonra sürgünüm

 Gönlüme kar yağar, Yar gizli gizli.

 

Hayallerim oldun, saklı Bahar da

Çekerim derdini, yüklü kahır da

Seni beklediğim, o sonbahar da

Gönlüme kar yağar, Yar gizli gizli.

 

Dertli dir Nuhani, derdini yazar

Sevdaya aşk değmiş, yarası azar

Tezgah açmış kader, bu nasıl pazar

Gönlüme kar yağar, Yar gizli gizli.

Bakmadan Geçme