MARAŞ CADDESİNİN HİKAYESİ

Ümit Kayaçelebi yazdı...

Yine kelamımıza başlamadan evvel Vakt-i zamanında diyerek başlayalım söze. Her zaman diyorum ya yine öyle demek istiyorum çocukluğumuz ve gençliğimizin geçtiği Van sessiz sakin asude sanki Kaf dağının ardındaki bir mutlu diyardı.

Bizde böyle bir belde de yaşamanın tadını çıkaran kişilerdik. Evlerimiz toprak, yollarımız toz toprak içindeydi. Asfalt cadde sokak derseniz şehrin göbeğindeki Cumhuriyet Caddesi dışında doğru düzgün yolumuz bile yoktu.

Yollarımız sayılıydı baktığınız zaman beş yoldan iskeleye doğru uzun uzun kavak ağaçlarının arzı endam ederek süslediği işte her zaman dünyanın en uzun caddelerinden biri olan ve iskeleye varıp gittiği için adını da iskeleden alan iskele caddesi.

Beri yanda böyle yılankavi kıvrıla kıvrıla giden her iki yanında çağıldayarak akıp giden bizim o eski buz gibi suları olan kehrizlerimiz.  Sağında solunda Vanın eski ailelerinin yer aldığı evler ve bunların içerisinde Boysanların konağı.

İşte bele saydığınız zaman en kayda değer upuzun yollarımız İskele caddesi ondan sonra Sıhke Caddesi var. Beri yanda Kehrizbaşına giden yol ve bir de Çavuş başına varıp giden ve en son evin Rahmetli amcamız Ethem Kayaçelebiye ait ev. Biz amcamlara gittiğimizde toprağ  bahçe duvarından öteye baktığımızda inanın korkardık.

Neden böyle dedim biliyor musunuz Ethem amcanın evinden sonra ev yoktu Erek Dağına kadar hiçbir ev göremezdiniz. Ondan sonraki yerlerde kurtlar ayılar cirit atardı işte Van o kadar küçüktü.

Hal böyle iken o yıllarda şimdiki İpek yolu dediğimiz yol deniz kenarından Edremit’e bağlandı. Dolayısıyla bir zamanlar şehirlerarası yol olan Zıvıstandan varıp giden yol tarih oldu.

O zamanki Vali 1959 yılında Van’a vali olarak tayin olan İbrahim Sadi Öztürk’tü. Kim akıl ettiyse kimden fikir çıktıysa onu bilmiyoruz.  Doğudan batıya doğru akıp giden İskele ve Sıhke Caddelerinin yanı sıra yeni bir yol yapılması gündeme gelince haliyle bağ ve bahçeler istimlak edildi. Dozerler greyderler ortalığa düştü ve bir de baktık ki yeni bir cadde meydana gelmiş

Ben daha o yıllarda çocuktum ve ancak hayal meyal anlıyordum. Ama az da olsa hafızamda o günleri canlandırabiliyorum şimdi.

Yeni yol yapıldı ama buna bir isim bulmak lazım geldiğinde işte o zamanki insanlar Şark Fatihi diye her zaman yâd edilen ve Van’la gönül bağı da olan rahmetli Kazım Karabekir Paşanın isminin verilmesi husun de hem fikir olmuşlar ve netice itibariyle bu yeni açılan caddeye Kazım Karabekir Paşa Caddesi ismi verilmiş ve resmi kayıtlara da öyle geçmiş.

Şimdi öyle bir şey ki yolun açılması da 1960 Cemal Gürsel İhtilaline tesadüf edince bir çok şehirde olduğu gibi Van’da ki Belediye Başkanı da görevden azledilince bu defa Van Valisi hem Vali hem de Belediye Başkanı olarak İbrahim Sadi Öztürk vazife yaptı.

Zaten kendisi de iki yıl gibi bir süre Vali olarak kaldıktan sonra başka bir şehre tayini çıktı.

Dedim ya ben çocuktum o yılları çok iyi hatırlamıyorum ancak dedemden şöyle bir şey duydum. O zamanki Vanlılar bu yola çok sevinmişler ve valiyi de  çok sevdikleri için Kazım Karabekir Paşaya saygı duymalarına ve vefa duygusuna rağmen Caddeye verilen ismi telaffuzda zorlanmışlar mı ne sormuşlar bu Vali Bey nereli?

Sormuşlar ve Valinin Maraşlı olduğunu öğrendiklerinde  Van Halkı o günden sonra <Maraş Caddesi> demeye başlamışlar.

Her ne kadar resmiyette Kazım Karabekir Paşa Caddesi olsa da o gündür bu gündür bu caddeye bizim Van halkı yolu o zaman Maraşlı bir Vali İbrahim Sadi Öztürk açtığı için ona duyulan sevgi ve saygıya izafet Maraş Caddesi deyip durdu.

İşte efendim bu caddenin niye Maraş Caddesi olduğunu da bilin istedim.

Bakmadan Geçme