Kur'an-ı Azimüşşan, Peygamberimizin en büyük mucizesidir. Kur'an'ın nazil olması, insanlık tarihinin en büyük hadisesi, Allah Teala'nın insanlığa en büyük ikram ve ihsanıdır. Kur'an İslam ümmetinin gücünü, inancını, hayat biçimini ve izzetini almış olduğu kaynaktır. Kur'an insanlığın ruh mektebi, şifa kaynağıdır. Büyük filozof Sadi Şirazi'nin de ifade ettiği gibi, neyimiz varsa hepsi Kur'an'ın sağladığı devlet, bereket ve hayır sayesindedir. "Şüphesiz bu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüt ve bir şereftir, ondan hesaba çekileceksiniz." (Zuhruf/44) ayetinin de belirttiği gibi, Kur'an izzet ve şeref kaynağımızdır. Kur'an, Müslümanların hayatlarını aydınlatan kaynaktır. Bu bakımdan bir çok yerde nur-aydınlık sıfatıyla anılır. Girmek istedikleri yerin ışıkla olan irtibatını kesmeye çalışan hırsızlar misali, İslam muarızları da Kur'an ile Müslümanlar arasına bazı yapay engeller koymaya çalışmaktadırlar. Kur'an, dünyada en çok okunan, araştırılan kitap olmasına rağmen en az anlaşılan kitap haline gelmiştir. Oysa ki Rabbimiz ayetinde "Bu (Kur'an), bütün insanlığa bir açıklamadır; takva sahipleri için de bir hidayet ve bir öğüttür." (Al-i İmran/138) buyurmaktadır.
Yeryüzünde fitnenin, fahşanın, zulmün, adaletsizliğin zirve yaptığı, insani-islami-ahlaki unsurların her fırsatta saldırıya uğradığı bu zamanlar, gençliğin kendisini kötü-çirkin-yanlış, haram-günah-ifsatlardan en fazla koruması gerektiği zamanlardır. Geçmiş zamanda bu minval üzere olan insanlığa gönderilen peygamberlerde bu insanları, bu olumsuzluklardan uyarmak, korumak ve yol göstermek için gönderilmişlerdir. İlahi emirde emredildiği şekli ile: "Şüphesiz ki bu Kur'an en doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler." (İsra/9).
İyiliği emredip kötülüğü yasaklayan; temiz şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılan; insanların sırtlarındaki ağır yükleri kaldırıp boyunlarındaki zincirleri kıran, kutlu elçinin mirasını sahiplenip; iyiliği yaşayan ve anlatan, kötülüğe müsaade etmeyen, helali helal bilip uyan, haramı haram bilip karşı koyan, insanlığı, zulüm ve adaletsizlikten kurtarmaya, toplumların kalplerine, zihinlerine, ruhlarına, ellerine ve ayaklarına vurulan bütün zincirleri kırmaya çalışan bir gençliğe en büyük hediyemiz Kur'an olmalıdır. Düşmanları tarafından bile "emin" olarak adlandırılan bir Peygamberin ümmeti olarak muhatap olduğu bütün insanlara güven veren, her insanın kendisinden emin olduğu, yalandan, aymazlıktan, ihanetten, terörden ve şiddetten uzak bir gençlik, bir nesil yetiştirmek, sonucunda toplumda yeniden huzur ve refahın hakim olması için ellerimize Kur'an-ı almalıyız. Çünkü yüz yıldan beridir, insanlığımıza, gençliğimize Kur'an ve onun ilahi emirleri ve öğütleri öğretilmedi. Çünkü bir asırdan beridir, çocuklarımızla Kur'an'ın buluşmasını engellenerek; türlü türlü entrikalar çevrildi. Çünkü yıllardır, milletimize Kur'an ulaşılmaz, anlaşılmaz yada onlar hocaların işidir, diyerek, gençliğimiz Kur'an'dan uzaklaştırıldı. Sonunda ne oldu? İşte 40 yıldan beridir bitmeyen bir terör belası ile mücadele içinde olduk. Gençliğmiz vatanına, ümmetine, milletine ve insanlığa faydalı olmak için okumak yerine; zarar vermek ve insan öldürmek için dağlara çıkartıldı. Adalet, iyilik ve fayda yerine; kötülük, zarar ve ifsad tohumları saçıldı. Ne acıdır ki, dünyada en çok okunan kitap olan Kur'an; dokunulmaz, anlaşılmaz, ellerin ulaşamayacağı en muhkem yerlerde muhafaza edildi. Kasıtlı bir şekilde gençliğimizle Kur'an'ın buluşması engellendi. Mevlamızın: "İşte bu (Kur'an), bizim indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Buna uyun ve Allah'tan korkun ki size merhamet edilsin." (En'am/155) ilahi fermanına sırt çevrildi.
Sözlerin en doğrusu, Allah'ın kelamı; rehberliğin en güzeli ise Muhammed (s.a.v)'in rehberliğidir. O zaman gelin hep birlikte yeniden bu milleti Kur'an ile buluşturup, barıştıralım. Artık gençlerimizin eline silah yerine Kur'an verelim. Gelin hep birlikte şiddet ve kötülüğün yerine, gençliğimize, merhamet ve sevgi timsali Peygamberimizin yolunu ve hayatını anlatalım. Peygamberi temsilen artık elimize birer gül alalım ve birbirimizi gül ile karşılayalım. Bir elimizde Kur'an, bir elimizde gül olsun. Barışımız mübarek, hediyemiz Kur'an olsun…Kur'an'ın aydınlığında buluşmak ümidi ile,
Vesselam...
