Korona sonrası dünya nasıl olacak? -2
Öncelikle korona sonrası dünyada; insanlar her zaman bu denli büyük bir felaketle karşılaşabileceklerini akıllarının kenarında tutacak, hatırlayacak ve bunu sonraki kuşaklara aktaracaklardır. Bu dünyaya ve doğaya karşı daha ölçülü ve dikkatli olmamız için bir uyarı sinyali işlevini görür umarım. Bu işin iyi yanı.
Ama maalesef aynı şeyi temelinde kontrol etme, güç ve iktidar dürtüleri olan devlet yönetimleri için söylemek güç. Bu süreçten sonra, devletlerin daha gözetlemeci, daha kontrolfirik olacağını söyleyebiliriz. Nitekim karşıt cephelerde yer alan ülkeler bile virüsle mücadelede bu bağlamda aynı noktada birleşirken, çok sayıda ülke de (işin özüne yönelik tedaviden ziyade) Covid-19’a karşı ilk adım olarak karantina uygulamasına gitti.
Ülkeler arası yolculuklar yasaklandı, sınır kapıları kapatıldı, çok sayıda ülke sokağa çıkma yasağı ilan etti.
Birçok sektör ekonomik açıdan durma noktasına geldi. Eğitimden başlayarak tüm sosyal etkinlikler durduruldu, spor faaliyetleri ertelendi.
Bununla birlikte dünyanın birçok yerinde milyonlarca insanın, zorunlu haller dışında tüm vakitlerini evinde geçirmek zorunda kaldığı bir süreçten geçiliyor.
Bazı uzmanlar, coronavirüsün ilerleyen süreçte küresel çapta kalıcı bir sıkıyönetim durumuna bile sebep olabileceğini düşünürken, bazıları da dünyayı yeni bir sistemin beklediğini savunuyor.
Her iki durumda da İnsanlığı bekleyen önemli bir sınav var. Ya sürdürülemez olan bu düzeni hep birlikte değiştireceğiz ya da hep birlikte daha büyük krizlere yelken açacağız.
Oysa dünyamız bu kriz ile mücadele edecek zenginliğe, bilgi birikimine de sahip. Önceki bir yazımda belirttiğim gibi, ihtiyacımız olan şey kapsayıcı, onarıcı, basiretli, birleştirici, zayıfı kollayan bir liderlik anlayışı.