Kanseri dört kez yenen oyuncu Açelya Elmas: Gülümseyerek iyileşin
Altın Eylül: Çocukluk Çağı Kanser Farkındalık Ayı dolayısıyla düzenlenen etkinlikte konuşma yapan Prof. Dr. Gülyüz Öztürk, çocuklarda 10 günden uzun süren ateşin dikkate alınması gerektiğini vurguladı. 4 kez kanseri yenen ünlü oyuncu Açelya Elmas ise etkinlikte çocuklarla bir araya gelerek moral verdi.
Medicana Zincirlikuyu Hastanesi, "Birlikte Daha Farkında" başlığı altında çocukluk çağı kanserlerine yönelik farkındalık ve bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi. Uzman isimlerin yer aldığı toplantıda Medicana Sağlık Grubu Bilim Kurulu Başkanı ve Medicana Zincirlikuyu Hastanesi Çocuk Onkolojisi Bölümü’nden Prof. Dr. Tezer Kutluk, Medicana International İstanbul Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Bölümü’nden Prof. Dr. Gülyüz Öztürk, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) Genel Müdürü Alican Yurtsever ve ünlü oyuncu Açelya Elmas konuşma yaptı. Toplantının ardından kanser tedavisi gören çocuklar, drama atölyesinde Açelya Elmas ile keyifli anlar yaşadı.
Kanseri dört kez yenen oyuncu Açelya Elmas: Gülümseyerek iyileşin
Eylül ayının yıllar önce, bazı çocuk kanserleri örgütleri tarafından Altın Eylül olarak isimlendirildiğini hatırlatan Prof. Dr. Tezer Kutluk, "Gold September adıyla bütün dünyada kabul ediliyor. Çocuğa verilen değeri yansıtmak amacıyla, altının kıymeti de malum olduğu için, Altın Eylül olarak isimlendirilmiş. Bugün de bu ay içerisinde dünyadaki bütün çocuk kanserleriyle uğraşan kişiler, örgütler, kurumlar, aktiviteler düzenleyerek çocuk kanserlerinin daha iyi bir yöne gitmesi için faaliyet gösteriyorlar" dedi.
Kanseri dört kez yenen oyuncu Açelya Elmas: Gülümseyerek iyileşin
"Türkiye’de her yıl 3 bin 500 çocuk kansere yakalanıyor"
Erişkin kanserlerinde çevresel nedenlerin, çocukluk çağı kanserlerinde ise genetik faktörlerin öne çıktığını belirten Prof. Dr. Tezer Kutluk, "Çocuk kanserleri erişkinler kadar sık değil. Dünyada her sene 20 milyon kişi kansere yakalanırken, çocuklarda her yıl 400 bin kişi kansere yakalanıyor. Türkiye’de her yıl 0-14 yaş grubunda 3 bin 500 çocuk kanser oluyor. Türlerine baktığımız zaman çocuk kanserleri erişkin kanserlerinden farklı. Erişkinlerde meme, bağırsak, prostat, akciğer gibi kanserler görülürken; çocuklarda ilk üç sırayı lösemi, lenfoma ve beyin tümörleri alıyor" ifadelerini kullandı.
Tedavide başarı oranı yüzde 85’e çıktı
Çocukluk çağı kanserlerinde tedavi başarı oranının yüzde 85’e çıktığını söyleyen Prof. Dr. Kutluk, "Önümüzdeki yıllarda bunu daha da yukarı çekmeye çalışıyoruz. Ancak bu tedavi başarısını yakalayabilmek için hastanın doğru zamanda, doğru yerde, doğru tedaviyi alması gibi bir ön koşul var. Ülkemizde de çocuk kanserlerinin tedavisinde iyi durumdayız. Türkiye’nin birçok yerinde artık bu tedaviler yapılabiliyor. Birçok çocuğu sağlığına kavuşturabiliyoruz" diyerek sözlerini noktaladı.
Kanseri dört kez yenen oyuncu Açelya Elmas: Gülümseyerek iyileşin
"Geçmeyen ateş varsa sebebi mutlaka araştırılmalı"
Prof. Dr. Gülyüz Öztürk ise çocukluk çağında hematoloji kaynaklı kanserlerin yaygın olduğunu belirtirken, tedavi oranındaki başarıya dikkat çekti. Prof. Dr. Öztürk, tedaviye cevap vermeyen yüzde 10-15’lik gruba kemik iliği nakli başta olmak üzere hücresel tedaviler uygulandığını ifade etti.
Çocukluk çağı kanserlerinin belirtilerine değinen Prof. Dr. Gülyüz Öztürk, "Bir çocuğun 10 günden daha uzun süren ateşi, halsizliği, kilo kaybı, terlemesi varsa bu çocukta bir sorun var demektir. O ateş sinsi bir ateş de olabilir. Bunun sebebini mutlaka aramak gerekir. Bizim hekim olarak yaklaşımımız, herhangi bir kanser türü hastalığın olup olmadığını ekarte ettikten sonra diğer hastalık gruplarını arıyoruz. Hastaların solukluğu hemen hemen en son anlaşılan bulgudur. Ten rengi insanlarda farklılık gösterdiği için o ten renginin solukluk olduğunu anlamak vakit alabilir. Ama bizim trombosit dediğimiz kan pulcuklarında düşme olursa onun belirtileri ciltte peteşi dediğimiz küçük noktasal morluklar şeklinde ortaya çıkar. Onun dışında özellikle boynundaki lenf bezleri şişebilir ve düşmeyen ateş de en sık eşlik eden belirtilerden bir tanesidir" diyerek önemli bilgiler verdi.
Kanseri dört kez yenen oyuncu Açelya Elmas: Gülümseyerek iyileşin
4 defa kanseri yenen ünlü oyuncudan umut dolu sözler
Daha önce kanseri 4 kez yenmeyi başaran oyuncu Açelya Elmas, tedavi sürecindeki en önemli faktörlerden birinin moral olduğunu vurgulayarak, "Ben 4 defa kanser atlattım. Bu dönem içerisinde pek çok farkındalık kazandım. Bunlardan en önemlisi moral ve motivasyon. Sonrasında ise çevremizin ve ailelerin doğru bilgilendirilmesi. Biz de bunun için buradayız. Hem çocuklarla oyun oynayacağız, onların biraz gülmelerini, eğlenmelerini sağlayacağız. Drama eğitiminden faydalanacağım. Yaşadıklarımı paylaşacağım" dedi.
"Kansere karşı gülümseyerek var olmak gerekiyor"
Kanser tedavisinde büyük aşama kaydedildiğini hatırlayan Elmas, "Eskisi gibi bu hastalığa farklı isimler takmak artık çok geride kaldı. Umut doluyuz. Çok rahat bir şekilde tedavilerimizi yaptırabiliyoruz artık. Ben 4 defa atlatmış, 2 defa ilik nakli olmuş, sapa sağlam işinde gücünde, hayatın içinde olan bir sanatçıyım. Ailelerin de çocukların da bu umudu taşımalarını istiyorum. Eskiden daha zor olabilir bazı şeyler ama artık atlatılamayacak hiçbir şey yok. Bu hastalığa karşı korkuyla değil umutla yaklaşmak gerekiyor. Bu dönemde hastaymış gibi değil, faaliyetlerimizin içinde, hayatın içinde oynayarak, gülümseyerek var olmak gerekiyor. Ne kadar gülümsersek hücrelerimizi o kadar çabuk iyileştirebiliyoruz diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Kanseri dört kez yenen oyuncu Açelya Elmas: Gülümseyerek iyileşin
"Mutsuzluk, tedavinin karşısındaki en büyük engel"
KAÇUV Genel Müdürü Alican Yurtsever, kanser tedavisinde fiziksel tedavi kadar psikolojik desteğin önemine vurgu yaparak, "Vakıf olarak, fiziksel tedaviden arta kalan zamanlarda çocuklara psikolojik destekler verilmesi, sosyal hizmetler desteklerinin ulaştırılması, hem çocuğun hem ailenin tedavi sürecinin daha bütüncül bir şekilde desteklenmesi noktasında çalışmalarımızı yürütüyoruz. 25 yıllık bir vakıfız. 2000 yılında ilk kurulduğumuzda tedavi sürecindeki ilaçlar paralı olduğu için o noktada destek oluyorduk. İlerleyen yıllarda şu görüldü ki; çocuklar odalarında yalnız başlarına duruyor ve bu çocukları mutsuz ediyor. Ve mutsuzluk aslında tedavinin çok karşısında olan bir noktada. Oyun odaları kurarak çocukları tedavi süreçlerinde oyunla da iyileştirmeye başladık" dedi.
Ailelere konaklama desteği verdiklerini de belirten Yurtsever, "Barınma desteğinin yanında psikologlarımızla sürekli aile evlerindeyiz. Psikologlarımız bireysel seanslar yapıyorlar, terapiler gerçekleştiriyorlar. Sadece İstanbul’da faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşu olarak gözüksek de 25 ilde 48 hastane servisiyle birlikte çalışıyoruz. 76 ildeki 2400’ü aşkın çocuğa burs desteği veriyoruz. Tedavi sürecinin daha sosyal boyutuna odaklanmaya çalışıyoruz" diye konuştu.