Serkan ASLAN
Van'ın askıya çıkarılan yeni imar planını ile ilgili toplantıya katılmak üzere Van'a gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Atatürk Kültür Sarayı Ertuğrul Günay salonunda imarla ilgili açıklamalar yaptı. Toplantıya Bakan Bayraktar'ın yanı sıra AK Parti Van Milletvekilleri, Gülşen Orhan, Burhan Kayatürk, Mustafa Bilici ile Fatih Çiftçi, Van Valisi Münir Karaloğlu, Van Belediye Başkan Vekili Sabri Abi, Bakanlık Genel Müdürleri ve bürokratları, kamu kurum ve kuruluşlarının yetkilileri, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri, Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisler Odası, Van Ticaret ve Sanayi Odası, Van Esnaf Sanatkarlar ve Odalar Birliği başkanları, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar ve sivil toplum kuruluş temsilcileri katıldı. İmarla ilgili toplantının açılış konuşmasını yapan Van Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sabri Abi, askıya çıkarılan yeni imar planının zamanında teslim edilmemesi ve üzerlerinde oluşan baskıdan dolayı bakanlık ile yapmış oldukları protokolü fesh ettiklerini belirtti. İlerleyen günlerde biten ve kendilerine teslim edilen yeni imar planını üzerinde eksikliklerin giderilmesi konusunda çalışmalar yürüteceklerini anlatan Abi, "Görülen her türlü eksikliği, sorunu bakanlığımız ile ele ele vererek çözceğiz. Bu konuda Van ile ilgili bakanlığımızla birlikte çalışacağımızı da ifade etmek istiyorum" dedi.
"KAÇAK İNŞAAT DEVRİ BİTTİ"
Toplantıda konuşan Van Milletvekili Gülşen Orhan, imar planı ve deprem süreçlerinde Van AK Parti Milletvekillerinin günah keçisi olarak seçildiğini vurgulayarak " İlimizde yeni imar planı çerçevesinde elimizden geleni yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Böylesi bir imar planını tek başına başarmak oldukça zordur. Bunu hep birlikte başardık. Van'ın arzuladığı kardeşliği sağlayacağız. Siyasi düşüncesi ne olursa olsun kardeşçe birlikte yaşamak mecburiyetindeyiz "dedi.
Bakan Bayraktar, konuşmasına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başladı. Bir ilin bir şehrin yol haritası o şehrin imar planlarıdır. İmar planı şehrin anayasası gibidir. Van'ımızda 1996 yılında yapılan bölük börçük bir imar planı vardı. O planı yüzde yüz uygulama imkanı olmamıştır. Plan revize edilerek, değiştirilerek olan dışı bir süreç yaşandı. Bu süreç içerisinde 1999'da Marmara'da Gölcük eksenlik büyük bir deprem yaşadık. 18 bin insanımızı yitirdik. Ülkemizin ekonomisi de yüzde 10 küçüldü. Ondan sonra tüm Türkiye özellikle deprem aksı üzerinde olan şehirlerde başlamak üzere başımızı iki elimizin arasına koyarak düşünmek zorunda kaldık. Yönetmelikler değişti. Yapı yönetmeliği değişti, imar yönetmeliği değişti, planlama süreçleri değişti. Yapı denetim süreci oluşmaya başladı. Nihayet 2011 yılının başlarında itibaren de tüm Türkiye'de bunu şamil kıldık. Geldiğimiz noktaya baktığımız vakit Van'ımızda biz 2011 yılında büyük bir deprem yaşadık. Gerçekten büyük acılar gördük. Analar evlatlarını, insanlar kardeşlerini, babalarını kaybetti hem 23 Ekim de hem de 9 Kasım da iki depremde 644 insanımızı kaybettik. Ama inanın kaybedilen insanları rakamı çok büyük, bu daha büyük olabilirdi. Allah bizi öyle bir kayırdı ki, pazar günü ve havanın güzel olması, düğünlerin olması, insanların dışarıda bulunması önemliydi. Erciş'te o şehrin tahribatını görünce Cenabı Allah'ın bizlerin nasıl koruduğunu gördük. Allah böyle afetleri hiçbir yere yaşatmasın. Hadiselerin gerçek ağırlığı gerçek tartısı mukayese ile ortaya çıkar. Yoksa yani bir sınav bir imtihan bile öğrencilerin bilgi derecesine göre yapılır. Bunun için biz bugün dünyanın konjoktörüne baktığımız zaman 7 milyar dünyanın nüfusu var 200'e yakın devlet var, depremler her yerde oluyor. Baktığımız zaman gerçekten sadece Van'daki depremde değil, ondan öncede son 10 yılda yaşanan bütün depremlerde; Pülümür Bingöl, İzmir Seferihisar depremine varıncaya kadar depremlerde bu vatan, bu ülke bu devlet, bu insanlar çok ciddi bir duyarlık, kardeşlik göstermiştir. Van'da da aynı duyarlığı göstermiştir. Yapılanlar yeterlidir demiyorum. Van için, Van halkı için, Van'ın topografyası için, Van'ın coğrafyası için yapılanlar elbette yeterli değildir. Ama mukayese ettiğimiz zaman dünya ile başka ülkelerin bu süre içerisinde geçici konutlarını yapamadığını biz başardık. Bugün 7 bin 500 aileyi konutlara yetiştirdik.. İnşallah bu baharda Van'a Gürpınar Şamran'dan, Erciş'e barajlardan sular geldiği zaman, çevre yolu da bittiği zaman Van çok güzel olacak" dedi.
"ÖNCE VAN HALKININ TAMAMININ MENFAATİ"
Dünyaya bakıp eksiklikleri de görüp de 'daha iyi nasıl yaparız' diye mukayese yapmaları gerektiğini sözlerine ekleyen Bakan Bayraktar sözlerini şöyle sürdürdü;
"Bu başarı bir yerde hükümetin başarısıdır demek doğru değil. Esas itibari ile bir yörede bir şehirde bir iş yapılıyorsa o halkın başarısıdır. Halkın burada duyarlılık göstermese, halk desteklemezse hiç bir şey yapamazsınız. Hele hele demokrasi ile idare edilen ülkelerde halka rağmen, devlete rağmen de adım atamazsınız. Devletle halk beraber yürüyecek. Biz ilk günden itibaren buraya geldik Belediye ile ne kadar beraber oluruz. Türkiye'mizin konumu gereği yabancı güçler tarafından kaşınan sıkıntıları var. Van'da, Diyarbakır'da, İstanbul'da İzmir'de Mersin'de var. Bu gerçek, bunu düzeltmemiz lazım. Bu ülkenin, bu coğrafyanın 780 bin kilometredeki 75 buçuk milyon insanı ayniyet durumunu nasıl daha iyi duruma getiririz. İnsanlarımızda problem yok bütün insanlarımıza biz bunu nasıl hallederiz böyle bir durum var. Biz diyoruz ki önce Van'ın önce ülkenin menfaati önce insanların menfaati önce hizmet ondan sonra siyaset. Bende siyasetçiyim tabiî ki siyaset yapacağım ama yatırımı hizmeti kalkınmayı kardeşliği bütünlüğü beraberliği Allah korkusunu siyasetse biz alet edersek, siyasete yem edersek asıl o zaman günah işlemiş oluruz. İmar planlarını dedik ki beraber yapalım, belediyeden de talep geldi tabiî ki doğru dürüst bir plan yapılması lazım. Van 19 bin kilometre kare yüzölçümü var, nüfusu da 1 milyon 100 bin civarında, merkez nüfusu da 550 bin. Van Büyükşehir oldu. Van doğunun Paris'i derlerdi gene öyle olması lazım. Bir cazibe merkezi, yatırım merkezi bir AB şehir bir istihdam merkezi olarak hakikaten verdiği fotoğraf güzel. Bunu göz önüne alarak imar planlarının öyle 3 kişinin 5 kişinin menfaati değil. Van'ın coğrafyasının menfaati, tabiatının, ikliminin, Van Denizi'nin menfaati buradaki 7 bin yıllık tarihin getirdiği sorumluluk ile bunların hepsini düşünerek burada bir esaslı bir plan yapmamız lazım. Bu planları belediye ile birlikte yapıyoruz. Ama planları hazırlamak sıkıntılı bir iştir. Şimdi askıya çıktı, 1 ay içerisinde kimin itirazı varsa itirazının tamamını alacağız onları değerlendireceğiz. Önce Van halkının tamamının menfaati, yani 1 milyon 100 nüfusun, Van'ın tamamının menfaati. Bunları yaparak gene eksiklerimizi gidereceğiz. Bütün bunlara rağmen bu itiraz süreci içerisinde tamda doğru bir şey yapamadıysak gene revize edebiliriz. Ama planların yazboz tahtası olmaması lazım. Revizyon süresi içerisinde biz burada ruhsatları durdurmayacağız artık. Yetkilerin büyük bir bölümünü yüzde 90'ınına yakınını belediye ye devredeceğiz. Yapsın belediye, ama samimi söylüyorum belediye bizim kadar sıkıntıları aşamaz. Bizim burada bakanlıktan herhangi bir kimse kesinlikle kafası karışarak şurayı azaltayım şurayı park yapayım diye bir düşüncesi olamaz kesinlikle. Yanlışı olur, hatası olamaz. Esas nedir? Esas olan devlet yatırımlarını, özel sektör yatırımlarını buraya getirmek, arttırmak yatırım iklimini, yatırım ortamını oluşturmaktır. Belediye eğer ruhsatları 2 ay içerisinde veremezse ruhsatları biz vereceğiz. Belediye 3 ay içerisinde vatandaşın imar planı talebini yapmazsa biz yapacağız. Derdimiz kolaylaştırmak, basitleştirmek pratikleştirmektir, ama denetimi de yapacağız. Kaçak inşaat devri artık bitti. Bitmesi lazım. Canlar bizim için daha önemli. İşte Türkiye'de 1966'den beri şehirleşmenin başladığı ki Van şuanda şehirleşme yolunda sıkıntının olduğu bir vilayetimiz. 550 bin nüfusu absore edecek atık su tesisleri kanalizasyon, yollar ulaşım elektrik kamu binaları yeterli gelmiyor. Birde çevre köylerde yoğunlaşma olunca biz yetersiz kalmaya başladık. Bizim mutlaka bu planda Van'a parkları olan meydanları olan bir konum kazandırmamız lazım. Belediye ile çalışmak zorundayız. kim ayrımcılık yaparsa yanlış yapar. İşte belediyenin yapması gereken şehir içi içme suyu şebekesini biz yapıyoruz, bitmek üzere. Baktık ki olmuyor biz getiriyoruz. Öbür taraftan su yetmiyor ta Şamran'dan bu suyu Devlet Su İşleri getirecek. Şehir içerisinde artık sıkıntı vermeye çalışan kamu binalarında araç parkı olan Karayolları, Devlet Su İşleri gibi kurumlarımızı dışarı çıkarmaya çalıştık. Biz olmasaydık belediye, valilik bunu yapabilir miydi? Ne belediyenin gücü yeter, ne valiliğin gücü yeter. Devlet olmadan olmaz. Devlet ile bütünleşiriz. Halk olmadan da olmaz. Bizim asıl hedefimiz halkımızın memnuniyetidir. Bir şahsın ufak menfaatini düşünenleri lütfen dinlemeyin" ifadelerini kullandı.
"SAHİL YOLUNU YAPMAK İÇİN CİDDİ BİR ÇALIŞMAMIZ VAR"
Van'da bitirilecek olan çalışmalarla Van'ın marka şehir haline geleceğini de dile getiren Bakan Bayraktar şöyle konuştu;
"Van'ın bir marka şehir olması için, Van'ın bir cazibe merkezi olması için sadece Türkiye değil İran'da buraya gelecek. Komşu ticaretini de arttırmak için buraya geldiği zaman Van'ın 5 yıldızlı otellerinde kalsın, parklarında gezsin. Hem sahil yolunu yapmak için ciddi bir çalışmamız var. Van çevre yoluyla daha güzel olacak. Van'ın hakikaten dünya ölçeğinde, belli başlı ülkelerin şehirleri var, ülkesine de katma değer getiren şehirler. Avusturya'da Kambera diye bir şehir yaptılar, Kambera'yı satıyorlar. Van'da şimdi bizim varoşları güzelleştirmemiz lazım. Bundan sonra yapılacak olan binaların depreme dayanıklı olması lazım. Deprem zaman zaman olacak. Türkiye'mizde 24 bin 500 kilometre uzunluğunda fay var. Suudi Arabistan Yarım Adası'ndan ülkemize gelip, birçok ilden geçen bir fay hattı üzerinde oturuyor ülkemiz. Bu fayı biz lehimize çevirmemiz lazım, faydaki termal enerjiyi kullanmamız lazım. Bu deprem fayı hattının bize zarar değil fayda verecek hale getirmemiz lazım. Bir Amerika konumuna gelmemiz lazım, onun için gayretimiz var. TOKİ'nin yapmış olduğu evlerde depreme dayanıklı evlerdir. Çevre yolu, bittiği zaman merkezden bu evlere gidiş yolları tamamlandığında bunlar Van'ın fotoğrafını değiştirecek, güzelleştirecek. Bakın ülkemizde gelişiyor. Hep beraber gelişeceğiz. Kendi kültürlerimizle gelişeceğiz. Kardeşlikle gelişeceğiz. Van'da şuanda Türkiye'deki 29 Büyükşehirden bir tanesi, sorumluluğumuz artı. Van'a karşı sorumluluğumuz arttı. Van'a gelecek olan gelirlerde artacak. Van'ın imar planı sadece merkezde olmayacak. Van 13 ilçesi ve köyleri ile beraber artık bir bütün olacak. Köylerdeki evlerde çok güzel olacak. Eksiklerimiz gediklerimiz var bunların hep beraber kardeşçe bütünlük içerisinde halledeceğiz. Van'a gelmesi gereken kamu yatırımlarını daha hızlı getirmek zorundayız. Eğer biz ahenk içerisinde olursak daha fazla akışkanlık sağlarız. Biz beraber olursak çok daha fazla bunları sağlarız esas önemli olan yatırım ortamını burada yatırım iklimini burada güzelleştirip özel sektörünün buraya gelmesini lazım. İşte burası 6'ncı teşvik bölgesi. Buranın imar planlarını bitirip sanayi bölgelerini bitirip burada yatırım ortamını iyileştirdiğimiz zaman vatandaşı da sıkıştıracağız. Nereli olursa olsun. Gidin Van'a yatırım yapın. Van sadece kendi nüfusuna değil diğer bölge illeri de kapsıyor on yüzden bir cazibe merkezi oldu. Çok güzel imar planları yapıldı. Bunu biz devlet gözüyle tarafsız bir göz ile Van'ın coğrafyasına uygun bir gözle yaptığımız planlardır."
Yapılan konuşmaların ardından Bakan Bayraktar, Memur Sen, Muhtarlar Derneği ve diğer katılımcılardan gelen soruları cevaplandırarak hiçbir kimseyi mağdur etmeyeceklerini ifade etti. Bayraktar ve beraberindeki heyet Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından yaptırılan afet konutları ve Topaktaş köyünde Evini Yapan Yardım (EYY) Projesi kapsamında yaptırılan konutlarda incelemelerde bulunmak üzere salondan ayrıldı.
Yorumlar 1