İŞİNİN ERBABI: BEHÇET ÖNDÜL (BALCI)

VANSESİ / İkram KALİ
Van özlemdir, tutkudur. Balcılığı Van'da emekle, çabayla markalaştıran Behçet Öndül, Van özleminin, sevgisinin somut ifadesidir. Van ve çevre illerin arıcılarının kaliteli ballarını çağdaş yönetmeler ile Türkiye'nin bütün illerine pazarlayan, mesleğinin erbabı "Balcı Behçet" markasının yaratıcısı Behçet Öndül'ün Bitlis'ten Van'a uzanan serüveninde başarı, mücadele kimi zaman da hüzün var. 
Kaç yılında doğdunuz?
1944 yılında Bitlis'te doğdum. 3 kız, 3 erkek olmak üzere 6 çocuğum, 7 torunum var.
Van'a gelişiniz nasıl oldu?
Bitlis'te ilkokul talebesiydim. Eskiden Bitlis'te Van'a "Ovan" diyorlardı. Bende "Ovan"ı çok merak eder, Van'a karşı içimde özlem duyardım.  Bir gün karar vererek Van'a geldim.  Daha sonra Van'dan ayrılmadım. Vanlı oldum. Sağ olsun Vanlı hemşerilerimiz, komşularımız, dostlarımız bizi sever sayarlar. Ben kendimi Vanlı olarak görüyorum. Öyle de tanınır bilinirim.
Çok genç yaşta Bitlis'ten Van'a gelmişsiniz?
Çok gençtim, ama cesurdum,  girişimci ruhum vardı. Geliş maceramı, yaşadığım anı unutmam. Tatvan'dan özlemini duyduğum Van'a gemiye binerek tek başıma geliyordum. Gemide aileler, kalabalık insanlar vardı. Sonradan adının İlyas Kitapçı'nın olduğunu öğrendiğim sizin gazetenizin kurucusu olan ağabeyimiz bana çok yardımcı oldu. Rahmetli İlyas Bey ailesi ve çocukları gibi beni yolculuk boyunca korudu.  Neyse gemiyle Van İskelesine vardık. Yolcular gemiden indi.  İlyas Bey ve ailesini bir araç gelip götürdü.  İskele'de yolcuları taşımayı bekleyen bir at arabası vardı. Birkaç yolcuyla birlikte at arabasına bindik. İskele'den valiliğin önüne geldik. Arabacı yolculardan kişi başı 50 kuruş aldı. Benim de cebimde 35 kuruş var. 50 kuruşu duyunca telaşlandım, çok sıkıldım, utandım. Ne yapacağım, nasıl edeceğim diye düşündüm. Çekinerek arabacının yanına yaklaştım. Ağabey " benim cebimde 35 kuruşum var. Bütün param bu olur mu?" dedim. Arabacı şefkatle yüzüme bakarak "  oda sana kalsın genç" dedi. Arabasına binerek yol aldı. Bugün kendisini, ailesini bulsam otomobil almak isterim. ( Behçet Öndül bu anısını anlatırken gözleri doluyor, yanaklarından gözyaşı damlaları akıyor)
Esnaflığa ne zaman başladınız?
Van'a ilk geldim. Rahmetli Kebapçı Ali Çakmak'ın yanında iş becerisi kazanmak amacıyla 11 ay çalıştım. Daha sonra Büyük Cami yanında market açtım. 1964 yılında askere gittim. Vatani görevim 24 ay süreyle Amasya'da yaptım. Askerlik sonrası Van'a döndüm. İki yıl daha marketi devam ettirdim. 1966 yılında bal işine başladım.  Daha önce dükkanım bugünkü işyerimin karşındaki binanın altındaydı.  Ama ben sürekli şuan bulunduğum yere taşınmak istiyordum. Böyle bir idealim vardı. Askerlik sonrası biraz biriktirdiğim param bulunuyordu. Şuan bulunduğum dükkanı Allah nasip etti satın aldım. O zaman 15 tane 500'lük verdim. Bana sen askeriyeyi mi soydun diyorlardı. 1991 yılında Öndüller Arıcılık Aş adını alarak şirketleştik.
Van'ı seviyorsunuz sanırım?
Van'da ev işyeri sahibi olduk.  Vanlılara ve Van'ın taşına, toprağına her zaman dua ederim. Ben ve çocuklarım memleketinizin ekmeğini yedik,  para kazandık, mal mülk sahibi olduk.  Kalkıp ta bu memlekete asla nankörlük yapamayız. Çok severim. Van ve insanı gözü gönlü tok bir memlekettir. Özünde saygı, sevgi, dostluk, kibarlık vardır. Hille hurda bilmez. Allah Van'ın toprağına, suyuna insanına bereket versin.
Van'da esnaflık nasıl yapılır?

Van'ın esnafının sözü senettir.  ilkelidir, dürüsttür. Müşteriye karşı saygılıdır. Müşterisini asla aldatmaz, yanıltmaz. Tabi arada çıkan çürüklerde olabiliyor. Bu da doğaldır. Ben 40 yıldır esnaflık yapıyorum. Birgün dahi çek kullanmadım. Kullanmamamın tek sebebi var. Vatandaşın parasını ya peşin vermişim ya da git bir hafta sonra geldiği gün ödemişim.  Vanlı esnaflar takdire şayandır. 
Balcı Behçet ismi nasıl markaya dönüştü?
Önce mesleğimde ahlak, güven, saygı, kalite, istikrar ve dürüstlüğü esas aldım. Daha çok kazanma uğruna her şeyi mubah gören anlayışım hiç olmadı.  Bunun yanı sıra kaliteli bal aldım, kaliteli bal sattım. Ticarette, kar oranında merhametli, ölçülü oldum. Bu konularda çok hassasım. Yaklaşık 40 yıldır balcılık yapıyorum. Türkiye'nin her tarafına bal gönderiyoruz. Türkiye'nin bütün illerinde müşterilerim var. 1 kilodan, 1 tona kadar bal gönderiyorum. Bunun için düzenli bal satış ağımız var. Müşterilerimizin siparişlerini telefon internet ve faks üzerinden bedel ödemeden aldıktan sonra balları adreslerine gönderiyoruz. Daha sonra müşterilerimiz bal ücretlerini gönderiyorlar. Müşteriye güvene dayalı bir satış ağı öngördük. Bazen bal bedelini göndermeyenlerde oluyor tabi. Biz bunu ticari faaliyetimizin sonucu olarak görüyoruz. Tabi bunlarda ticari işletmede olabilecek şeylerdir.  Herkesin elbet bir yanlışı olur. Ama buna rağmen il dışından sipariş veren müşterimizin yüzde 95'i ödemesini zamanında yapıyor. Yüzde 5 gibi bir kaybımızda oluyor. O günden bu güne balcılıkta tanınan, aranan marka olduk.
Balcı Behçet markası sanırım daha çok TRT'ye gönderdiği hediye bal ile meşhur oldu?
1980'li yıllarda TRT'de yayınlanan ve çok izlenen " Evet-Hayır " yarışma programı vardı. Türkiye'nin çeşitli illerinden firmalar, üreticiler bu yarışmaya katılımcılara armağan edilmek üzere çeşitli hediyeler gönderiyorlardı.  Bir gün programı izlerken bende Van ilimizin sesini duyurmak, ürünümüzü tanıtmak düşüncesiyle bal gönderme kararı aldım. Ve programa 5 kutu bal gönderdim. Bir sonraki hafta canlı programda Erkan Yolaç Van'ın meşhur balından, "Balcı Behçet"ten övgüyle söz ederek Van balının tadına baktı. Yarışmacılara da Van balını hediye etti. Bu olay büyük ses getirdi ve tanınmamıza çok büyük katkı sağlayarak Van balı ve Balcı Behçet markasını meşhur etti. Bu bize Allah'ın bir lütfüydü. Benden sonra Türkiye'nin çeşitli illerinden programa bal gönderenler oldu ama bizim kadar pek ilgi görmedi. Bu işler birazda cömertlik ve ileriyi görmeye bağlıdır. Vereceksiniz ki alasınız. 
En iyi bal nerelerden geliyor?
Bölgemizde Van, Hakkâri, Bitlis ve Siirt Pervari balı kalitedir. Çünkü buraların havası temiz,  çiçek florası zengin ve suyu boldur. Bunlardan dolayı iyi bal buralardan geliyor. Türkiye'nin 81 iline bal gönderiyoruz. Dışarıdaki insanlar Van'ın balına güveniyor. Van artık bal üretimi ve pazarlamasında ciddi bir merkezi oldu. Van'da artık bal potansiyeli var. Van'ın bal üreticileri yılda yaklaşık olarak 200-300 ton bal üretiyor. Geçmişe göre balcılık, arıcılık yüzde 100 büyüdü. Arıcılığın, balcılığın büyümesinin asıl nedeni devlettir. Devlet üreticilere büyük katkı, teşvik sağlıyor, destek veriyor. Üreticilerimiz de kaliteli bal satışından iyi para kazanıyor.
Kaç çeşit bal var?
Bizim yöremizde yetişen bütün ballar çiçek balıdır. Mesela Muğla, Marmaris, Fethiye'de çam balı, Konya civarında ise pamuk balı üretiliyor. Karadeniz'in balı çok kalitelidir. Türkiye'nin en iyi balı Anzer balıdır, kilosu 8-9 bin lira civarındadır. Çerçeve balın içinde hazır mum petek kullanılır. Bu fenni baldır.  Birde organik bal var. Organik balın tamamını arı yapar. Birde bunların süzmeleri var. Petek açılıyor. Peteğin yarısı bal dolmuş, diğer yarısı boş. Bunun müşteriye satma gibi bir şansı yok. Bunlar özel buharlı kazanlarında eritilerek süzme bal olarak bizlere getiriliyor.
Şeker bal nasıl oluyor?
Şeker direkt bal olmaz. Memleketimiz kış memleketi tabi. Bunu herkeste biliyor. Arıcılar arıları kış boyunca kovana bırakır. Arı orada barınır. Arıcı balı kovandan aldığı zaman içine bir miktarda balı da arılar için kovana bırakır. Arılar balı bahara kadar bitirir. Aynı zamanda 100 kovan için 5 kilo şeker şerbet yapılarak, hastalığa karşı ilacı da eklenerek arıların önüne koyulur.  Şeker olayı budur. Direkt şekeri ver arı bal yapsın bu mümkün değil. Doğadan gelmedikten sonra siz 40-50 kilo şeker verseniz bile arı bal yapmaz, bundan bal olmaz. Balda Kristalleşme (Donma ) Balın donması yani halk dilinde şekerlenmesi içindeki glikozun tanecikler haline gelmesi sonucu balın akıcılığını az veya çok kaybetmesiyle oluşan doğal bir olaydır.
Televizyonlarda su fiyatına bal reklamı var bu nasıl oluyor?
Reklamları yapılan ballar İran ballarıdır. Balların tamamı İran'dan geliyor. Bunlar İran'dan getirdikleri balları satıyor.  Kilosu 7 TL'dir. Bunun ucuz olmasının tek sebebi var. Orada üretim çok fazladır.  Devlet teşvik veriyor. Bizim arılarımız çiçekten bal alıyor. Ama İran öyle değil. Kavun ve meyvelerle besleniyorlar. Bunları ezip arılar için yediriyorlar. Bu şekilde bal elde ediliyor. Tadı lezzeti farklıdır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ruhsatı ile bal satışı yapan bizim gibi marka ballar yetkili gıda mühendisleri tarafından numune alınarak tahlil ediliyor. Bal da şeker oranında devletin koyduğu bir sınırı var. Devlet ben balı tahlil ederim. Sana da yüzde 5 gibi bir oran koymuşum. Yani 100 kiloda en fazla 5 kilo doğal şeker izni veriyor. Şeker oranı bunun üzerinde olursa 10 bin TL para cezası kesiliyor. Devlet yetkilileri bakanlık ruhsatı taşıyan bal satıcılarını sürekli kontrol ediyorlar. Yetkililer bal mevsiminde bizden 3 defa numune bal alarak tahlile gönderiyorlar. Ceza uygulandığı zaman itiraz etme, temyiz gibi bir hakkımız var. Numuneler tekrar kontrole gönderildikten sonra çıkan sonuç kesindir. Olumlu veya olumsuz ne olursa olsun kabul ediyoruz. Devlet bizi incitmiyor.  Kırk yıldan bu yana bal satıyorum. Bugüne kadar tahlile giden balımın hiçbiri bozuk dönmedi. Hep olumlu geldi. Balda şeker oranı yüzde 5 olursa normaldir. Yüzde 10-20 olursa 3'cü kaliteye düşer. Arılara hastalığa karşı verilen ilaçları arılar tüketmeden bal yapmaya başlarsa bu ilaç kalıntısı balda kalır. Arıcılar bu ilaç bitinceye kadar arıya bal yaptırmıyorlar. Bu ilacı tükettikten sonra bal yaptırılmaya başlanıyor. İlaç sağlığa zararlıdır. Bundan dolayı da ceza kesiliyor. Devlet bunun üzerinde önemle duruyor.
Müşteriler baldan anlıyor mu?
İnsanlar tüketici olarak çok bilinçlendi. Mesela bana gelen müşteri bal kavanozunu eline alıp üzerinde ki Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yasal izin tarih ve sayısına, bal üretim tarihine ve diğer bilgileri dikkatle okuyor. Bakanlığın izni ve kontrolünde satılan sağlıklı bal olduğunu anlıyor. Bazı insanlarda balın tadına bakıyorlar. Müşterilerimiz tek kullanıma mahsusu özel kaşıklar ile balın tadına bakarlar.  Bizde açıkta bal bulunmaz. Bazı arkadaşlarımız bal satışını açıkta yapıyorlar. Tabi bu yanlış bir uygulama.  Toz alan balı silme, yıkama gibi bir şansınız yoktur. Eti, sebzeyi, meyveyi yıkayabiliriz ama balı yıkayamayız. Biz  titiz davranıyoruz.  Balcılıkta yaşanan bir olayı size anlatayım: Adamın biri balcıda bal tatmadan öteye baya bal yiyor. Balcı adama bal çok iyidir ama içini yakar diyor. Adam da benim içimi yakmaz ama kimi yakacağını biliyorum diye karşılık veriyor.
Bal rengi nasıl olmalı?
Kaliteli balda renk önemli değil. Sarı- beyaz balı genç arılar, koyu balı yaşlı arılar yapar. Siyah balın neden ise yaşlı arı yavru çıkarır ve oraya bir gömlek koyar. Buda balı siyahlaştırır. Koyu renk arının yaşı ile ilgilidir.
Evlerde tüketilen bal nasıl saklanmalı?
Bu çok önemlidir. Balı muhafaza etmek, balı elde etmek kadar önemlidir. Bal buzdolabına koyulmaz, bal kabından alınırken ıslak kaşık kullanılmaz. Bunlar zararlıdır. Laklı olmayan kutularda bulunan bal alınmamalıdır. Bunlara çok dikkat etmek gerekir. 
Van'da balcılıkta gelişme var mı?
Önceleri Van'da bal satan 3 kişiydik. Şimdi 30'un üzerinde balcı arkadaşımız var. Herkes pazarda nasibini alıyor. Hem nüfus, hem arıcı, hem de balcı çoğaldı. Bunların yanında bal tüketim pazarı da genişledi. Bal üretimi ve pazarlanmasında kalite yükseliyor. Arıcılığa devletin sağladığı destek ile bal kalitesi daha yükseliyor. Tüketiciler de bilinçli alış veriş yapıyor.  Müşteri işyerlerinde konfora,  sağlıklı ortama, temizliğe ayrı bir önem veriyor.  İşyerimizde gıda mühendisi ve satış temsilcimiz var..
Unutmadığınız  anınız var mı?
Bir gün çarşıda dolaşıyordum bir arkadaşımın dükkanın camında bir "kara kovan balı bulunur" yazısını gördüm. Eskiden kara kovan balı bulmak göze sürmeydi. Balcılık bu kadar gelişmemişti. Dükkana girdim ve kendisine Karakovan balını görebiliriyim dedim. Tabi dedi. Bana çerçeve bulunan siyah balı Karakovan balı diye gösterdi. Tabu arkadaşımızın baldan anlamadığını gördüm.  Bende kendisine bu Karakovan balı değil dedim. Ağabey bunun rengi siyahtır dedi. Bende karakovan balı demek doğal bal demektir dedim. Bunun içinde hazır mum kullanılmış. Bana öylemi ağabey dedi. Evet, öyle dedim. Buraya farklı insan geliyor.  Vanspor 1. Ligdeyken. Van'a gelen Galatasaray- Fenerbahçe-Beşiktaş- Trabzonspor ve diğer takımların yönetici, taraftar ve oyuncularına bal satardık. O dönem Vanspor'un Van'a tanıtım ve ekonomik olarak çok faydası oldu. Birlikte el ele vererek Vanspor'u yeniden ayağa kaldırmamız lazım.
Barış sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bundan daha hayırlı bir şey olamaz. Elimde olsa bayram ilan ederim.  Dünyanın en büyük adımı atıldı. Güzel ve güçlü Türkiye hepimize yeter. Her namaz kıldığımda dua ediyorum. Huzur, kardeşlik süreciyle Van'ın ekonomisi çok daha iyi olacak. Turistler, Van'a gelen giden çoğaldı. Mesela önceki gün İstanbul'dan 20 kişilik bir grup geldi ve kendilerine bal sattım. Olaylar olmadan önce 2-3 günde bir 4-5 grup Van'a geliyordu. Bal yetiştiremiyorduk. Balı rica ile isterlerdi. Bundan sonra çok daha iyi olacak.
 

Bakmadan Geçme