İranlı turistlerin Van'a ilgisi azaldı

Özellikle bazı esnafın uyguladığı fahiş fiyat politikaları nedeniyle turistlerin tepkisi büyüdü. Yıllardır Van esnafı için adeta bir can suyu olan İranlı turistlerin yokluğu, kentin otel, restoran ve alışveriş merkezlerinde ciddi bir durgunluğa yol açtı.

TURİZMDE BEKLENMEDİK DÜŞÜŞ: FIRSATÇILIK GÜVENİ ZEDELEDİ

Kentte yıllardır özellikle Nevruz ve yaz aylarında yaşanan İranlı turist yoğunluğu bu yıl yerini sessizliğe bıraktı. Sebep ise açık: Bazı işletmelerin, ekonomik kriz gerekçesiyle konaklama, yeme-içme ve alışveriş fiyatlarını aşırı derecede artırması. İranlı turistler, bu yıl tatil tercihini İstanbul, Antalya, Trabzon ve Erzurum gibi farklı destinasyonlardan yana kullanmayı tercih etti.

VANLI BİR OTEL İŞLETMECİSİ DURUMU ŞÖYLE ÖZETLİYOR:

“Artan maliyetler nedeniyle fiyatları yükseltmek zorunda kaldık. Ancak bunun sonucu olarak İranlı müşterilerimiz gelmemeye başladı. Gelenler de kısa sürede ayrılıyor. Uzun vadede bu sürdürülebilir bir durum değil.”

KENT EKONOMİSİ ZOR GÜNLERDEN GEÇİYOR

Turizm sadece konaklama ve yeme-içme sektörünü değil, aynı zamanda perakende, ulaşım, eğlence ve hizmet sektörlerini de doğrudan etkiliyor. Özellikle sınır kapısından geçiş yapan İranlı turistlerin harcamaları, birçok küçük ve orta ölçekli işletmenin en büyük gelir kaynağıydı. Şimdi ise bu işletmeler müşteri bulmakta zorlanıyor, bazıları iflasın eşiğine gelmiş durumda.
Esnaf temsilcileri ve ticaret odaları, sorunun sadece bireysel fiyat politikalarıyla değil, genel olarak denetimsizlik ve plansızlıkla ilgili olduğunu dile getiriyor. Döviz kazandırıcı faaliyet olarak tanımlanan sınır turizminin sekteye uğraması, yerel ekonomide domino etkisi yaratıyor.

FİYATLAR KADAR HİZMET KALİTESİ DE ELEŞTİRİLİYOR

Uzmanlar sadece fahiş fiyatların değil, hizmet kalitesindeki yetersizliklerin de turist kaybında etkili olduğunu belirtiyor. Turistlere yönelik güler yüzlü hizmetin azlığı, yabancı dil bilen personel eksikliği, hijyen standartlarına uyulmaması ve kentte yönlendirme eksikliği gibi sorunlar Van’ın tercih edilme oranını düşürüyor.

Ayrıca sosyal medya ve çevrim içi platformlarda yapılan olumsuz yorumlar da İranlı turistlerin gözünde şehrin imajını zedeliyor. Son yıllarda İran'da Van’la ilgili “pahalı şehir” algısının yaygınlaştığı belirtiliyor.

YEREL YÖNETİM VE KURUMSAL ADIMLAR BEKLENİYOR

Turizmin yeniden canlanması için sadece esnafın değil, yerel yönetimlerin, valiliğin ve sektör temsilcilerinin de iş birliği içinde hareket etmesi gerektiği ifade ediliyor. Çözüm önerileri arasında şunlar öne çıkıyor:

Esnaf için fiyat denetimi ve eğitim programları düzenlenmesi

İranlı turistlere özel kampanyalı tatil paketlerinin hazırlanması

Farsça rehberlik hizmetleri ve tanıtım materyalleri hazırlanması

Sosyal medya üzerinden dijital tanıtım kampanyaları yürütülmesi

Şehrin turistik değerlerinin, güvenliğinin ve uygun fiyatlarının vurgulandığı halkla ilişkiler çalışmaları yapılması

Ayrıca, Kapıköy Sınır Kapısı’nın işlevselliğinin artırılması, hızlı geçişler için teknolojik yatırımların yapılması da öneriler arasında.

“VAN İÇİN İRANLI TURİST HAYATİ ÖNEMDE”

Ekonomistler ve turizm uzmanları, İranlı turistlerin geri kazanılmaması halinde Van’ın ciddi ekonomik kayıplarla karşı karşıya kalacağı uyarısında bulunuyor. İranlı turistlerin bir günlük harcamalarının, yerel bir turistin birkaç günlük harcamasına eşit olduğu belirtiliyor.
Turizm sektörü temsilcileri, sadece kayıplara odaklanmak yerine krizi fırsata çevirmek gerektiğini, doğru planlama ve iletişim stratejileriyle Van’ın yeniden cazibe merkezi haline gelebileceğini ifade ediyor.

VAN, DOĞAL VE KÜLTÜREL POTANSİYELİYLE HÂLÂ GÜÇLÜ BİR ADAY

Tarihi Van Kalesi, Akdamar Adası, Van Gölü, Muradiye Şelalesi, otantik kahvaltı kültürü ve geleneksel el sanatlarıyla Van, hâlâ İranlı turistler için eşsiz bir destinasyon olma özelliğini koruyor. Bu potansiyelin doğru şekilde değerlendirilmesi hâlinde, kayıplar telafi edilebilir ve Van, uluslararası turizmde yeniden öne çıkabilir.

Ancak bu hedefe ulaşmak için iş birlikleri, şeffaf fiyat politikaları, kaliteli hizmet ve sürdürülebilir tanıtım çalışmaları kaçınılmaz görünüyor.