Geri döndürmek mümkün değil, yavaşlatmak elimizde Alzheimer.

Bu hafta Alzheimer Haftası, 21 Eylül tarihi ise 'Dünya Alzheimer Günü' Bundan dolayı bu haftaki yazımı 'Geri döndürmek mümkün değil, yavaşlatmak elimizde' başlığıyla günümüzün hastalığı Alzheimer'e ayırdım.

Röportaj: Ümran Öztürk

Hastalığın belirtilerini tedavisini ve evrelerini uzmanından öğrenmek için rotamızı İzmir Güzelbahçe’ de faaliyet gösteren Anılar Yaşlı Bakım Merkezine çevirdik.

Merkezin dört doktor kurucusundan biri olan  T. Alzheimer Derneği Onursal Başkanı, Nöroloji Uzmanı Dr. Aysel Gürsoy’la bir söyleşi yaptık. Söyleşide;

Alzheimer nasıl bir hastalıktır, Demans ile ilişkisi,  hastalığın evreleri ve belirtileri, tanı yöntemleri, bu hastalara nasıl yardımcı olunabilir, bu hastalığın diğer hastalıklardan farkı nedir,  hastalığa yakalanmamak için ne yapılabilir, evde hasta bakmakla sorumlu kişinin yapması ve yapmaması gerekenler, hasta bakımda kimlerden destek alınır, gibi konuları konuştuk.

Alzheimer nasıl bir hastalıktır ve Demans ile arasındaki ilişkiyi anlatabilir misiniz?

Demans(bunama)günlük yaşamın her zamanki gibi sürdürülmesini engelleyen , ilerleyici unutkanlıkla devam eden bir beyin hastalığıdır.

Alzheimer hastalığı demansın en sık görüldüğü hastalıktır(yüzde 56).Hipotiroidi, B12 vitamin eksikliği, kansızlık,depresyon,susuz kalma ,beynin damar hastalıkları, Parkinson hastalığı da demansın görüldüğü  durumlardır.

İleri yaşta görülme sıklığı artsa da 40’lı, 50’ li yaşlarda tanı almalar artmıştır.

Alzheimer unutkanlıkla mı başlıyor?

Günümüzde her gün yüzlerce insan ‘unutkanlığım var’diyerek hekime başvurmaktadır.  Alzheimer başta olmak üzere demans olma kaygısı toplumlarda belirgin hissedilmektedir.

Her unutkanlık  Alzheimer değildir. Yalnızlık, depresyon, Alzheimer bir üçgendir. Hastalığı tetikleyen nedenlerin başında yalnızlık, stres ve uykusuzluk gelir.

Unutkanlık her zaman Alzheimer ile başlamaz genellikle davranış bozuklukları, yeti kayıpları olarak kendini gösterir. Ancak çok okuyan, tahsilli, eğitimli, entelektüel kişiler bu hafif Alzheimer dönemini maskelerler.  Yani beynin entelektüel donanımı o hafif bulguları maskeler onun için o insanlar orta evreye doğru yakalanır. Sadece unutkanlıklarla değil mesela 70 yaşındaki unutkanlıklarda aile yakınlarının dikkatini çok çekmez. O unutuyor ben de unutuyorum diye düşünülür. Daha çok davranış bozukları ve yeti kayıpları ile görülür.

Kişinin kendisi bunun farkına varıyor mu?

Yani ben unutuyorum Alzheimer mi oluyorum diyorsa henüz Alzheimer klinik olarak başlamamıştır. Alzheimer klinik olarak başladığında kişi unuttuğunun farkında değildir.

Alzheimer hastalığı nasıl fark edilir, belirtileri nelerdir?

Bu hastalığın bulguları her kişide aynı değildir. Hastalığın belirtileri arasında kişide hafıza kaybının yanı sıra alışıldık işleri yapma güçlüğü, lisan problemleri, zaman ve oryantasyon bozuklukları, karar verme yetisinde bozulma, soyut düşünememe, eşyaları olması gerekenden farklı yere koyma duygu durum davranış ve kişilik değişimleri gibi durumlara rastlarız. Bu hastalıkta kişide yalnız kalma isteği doğar yani  sosyal bir insanken, yalnız kalma ister, kimse ile konuşmama, hiç bir şeyini paylaşmama gibi davranışlar gözlenebiliniyor. Maddeler halinde sıralarsak;

1-yakın geçmişteki olayların ve insanların isimlerinin unutulmaya başlaması.

2-tarihleri unutma, evin yolunu bulamama ya da yabancı yerlerde dolaşma güçlüğü

3-karar vermede güçlük

4-günlük işlerini yaparken sorun yaşama

5-kişilik değişiklikleri

6-işine ve hobilerine ilgisinin azalması. Bu bulgulardan üçünü yakınınızda görürseniz bir hekime başvurmanız halinde tedavisi olan bir hastalığı da yakalama şansını bulursunuz.

Hastalığın teşhisi:

1.Tomografi,MR,SPECT,gibi görüntüleme tetkikleri başka bir patoloji ayırt etmede ve 

    beyindeki küçülmeyi görmekte kullanılır.

2-Kan ve beyin omurilik suyu tahlilleri.

3-Nöropsikolojik testler.

Hastalığın evrelerinden bahseder misiniz?

Hafif ,orta ve ileri evre diye ayırabiliriz. Bu sürenin 2 ile 10 yıldır.  Zorluğu ise ilaç, yemek reddi ve bakımı sürebilir. Uyku bozukluğu, halüsinasyonlar,kuşku ve ajitasyon yutma güçlüğü bakım vereni tüketen bulgulardır.

Orta ve ileri evrede en çok görülen belirtiler nelerdir?

Orta evrede; yakınlarını tanımama, yakın zamanda yaşanmış olayları ve kişilerin isimleri unutma, yakınlarını tanıyamama, yüzlerini görememe, yön tayin edememe,  mekan tayin edememe, giderek artan konuşma zorluğu çeker, evde ve topluluk içinde kaybolur, halüsinasyonlar olabilir. Tuvalet ve yıkanmada öteki kişiye ihtiyaç duyabilir.

İleri evrede; tamamen hareketsizlik ve bir başkasına bağımlılık evresidir. Kişide hafıza sorunu oldukça ciddi seyrederken, fiziksel yanı da göze çarpar  Yürüme zorluğu çeker, tekerlekli sandalye ya da  yatağa bağımlı hale gelmiştir.

En önce öğrenilen bilgiler en son unutulmakta yani kişi bebeklik sürecine dönmektedir.

Alzheimer hastalarının içgüdüsel davranışlardaki değişiklikler den bahseder misiniz?

Kimi insanların bu ağırlaşması dediğimiz olay davranışlarda ajitasyonda, paranoyada, eşine kendisini aldattığını söyleyen hastalar var. Kadın ve erkekte cinsel dürt bozukluğu prontal loptaki o frenin kalkması ile sadece iç güdüler ağır basar. Kişilerde öğretiler değil,  cinsel dürtüyü kontrol eden merkezler ayrı, hafıza merkezi ayrı, öfke kontrol merkezi ayrı ama seyrederken hastalık hücrelerin ölümü giderken hangisinde nasıl gideceği belli değil. Kimisinde hiç cinsel dürtü bozukluğu görünmüyor, kimisin de en hafif zamanında ortaya çıkıyor. O nedenle herkeste değişik seyrediyor. Örneğin cinsel dürtü bozukluğu yaşayan kişi 3 ay ,6 ay sonra alakası kalmıyor. Sonra buna neler ekleniyor denge bozuklukları, düşünmeler, gece yataktan kendini atmalar, yutma bozukluğu.

Karşımızdakinin hangi davranışları Alzheimer olduğunun ip uçlarını verir bize?

Bize hastalığın ip uçlarını başımıza bunlar gelmeden pek fark edemiyoruz.  Yani kaybolmadan, yani yanlış ilaç içip yanlış bir maddeyi yemeğe koymadan, yanlış senetler, akitler imzalamadan başımıza ekonomik, hukuksal sıkıntılar yaratmadan, mesleğimizle ilgili yanlış kararların sıkıntıları oluşmadan artı aile içi iletişimde ciddi sorunlar yaratacak davranış bozuklukları  baştan tanımlayıp belki o kötü diye tanımladığınız “eskiden böyle değildi şimdi neler söylüyor neler yapıyor” dediğiniz eşinizin aslında bir hastalığın başlangıcı olduğunun ip uçlarını verir.

Hastalığın tedavisi var mı?

 Maalesef hastalığın nedeni henüz belli olmadığından tam düzelme sağlayacak tedavi henüz yoktur. Mevcut tedaviler hastalığın yavaşlamasını ve psikolojik bozukluğu düzeltmeyi amaçlamaktadır.

Alzheimer’lı hastayla iletişim kurarken nasıl hareket edilmeli?

Asla Tartışmayın UZLAŞIN. Asla İnatlaşmayın YÖNLENDİRİN.

Asla İnatlaşmayın RİCA EDİN. Asla Dikte etmeyin GÜVEN VERİN.

Asla Utandırmayın CESARETLENDİRİN. Asla Baskı Yapmayın TEŞVİK EDİN.

Asla ‘DEDİM YA’ Demeyin TEKRAR EDİN. Asla ‘HATIRLA’demeyin. HATIRALARDAN SÖZ EDİN.

Bakım verenlere neler tavsiye edersiniz.

BAKIM VEREN TÜKENMİŞLİĞİ: Tüm hastalıklar içinde bakım vereni ve aile üyelerini sosyal ve ekonomik tahribata uğratan tek hastalıktır. Aile içi çatışmalar mahkeme süreçlerini kapsayacak kadar genişleyebilir .Hastalığı kabullenme , bakımdan sorumlu kişilerin belirlenmesi ,yaşamın ve bakımın tekrar planlanması , ekonomik kaynakların gözden geçirilmesi ,destek alanları yaratılması , bu sürecin en az tahribat ile atlatılmasını sağlar .

Alzheimer hastalığından korunabilir miyiz?

 Bilimsel çalışmalar 40’lı ,50’li yaşlarda yaşam biçimimizde yapacağımız değişikliklerin ileri yaşta Alzheimera yakalanma riskimizi azaltacağını göstermektedir. Bunları kısaca sıralarsak ; Bilgiye Ulaş- Planlı Yaşa- Kitap Oku-Dengeli Beslen-Su iç-Hareketli Ol-Yürüyüş Yap-Müzik Dinle-Dans Et-Aile, akraba, komşu ilişkileri önemse-sosyal Ol-Yeni bir kişi tanı –Yeni bir iş öğren –Sakin Ol-Sade Yaşa-GÜLÜMSE

Stresin depresyonun tetikleyici faktör olduğunu söylediniz bu stresleri nasıl azaltabiliriz?

Ben diyorum ki çıtaları aşağı çekelim biraz, beklentilerimizi gözden geçirelim ve hayatın gerçeklerinin Ahmet’in, Ayşe’nin başına gelenlerin bizimde başımıza gelebileceğini önceden kabullenelim.

Yani şimdi bir yaşlanmayı kabullenmemek var, ekonomik kayıpları kabullenmemek var, niye başıma geldi niye ben bunu yaşıyorum sanki hani hiç sıkıntı yaşamamamız gerekiyor gibi beklenti içindeyiz. Birazcık bu konuda bilgeleşmeye ihtiyaç var. Yani biraz hayatı etrafımızı gözlemleyerek başkalarının başına gelenin bir gün bizim de başımıza gelebileceğini düşünmek ve hazırlıklı olmak lazım.

80-90 yaşında ölenler için depresyona giren eşler çocuklar var. Hayatın gerçekleri diye bir şey de var. Hep hasta olmayacağız, yaşlanmayacağız, kayıp vermeyeceğiz beklentileri içinde olmamak gerekir.

Üzerinde çalıştığınız Aktif Yaşa Alzheimer Olma Projesinden okurlarımıza biraz söz edebilir misiniz?

Bilim insanları Alzheimer hastalığında erken tanı ve tedavi imkanları üzerine çalışmaları sürdürürken biz gönüllü guruplar demans hastalarının hayatlarını kolaylaştırmak sosyalleşmelerini sağlamak ve hasta yakınlarının hayat kalitesini arttırmak için pek çok sosyal proje üretmekteyiz.

Örneğin Aktif Yaşa Alzheimer Olma Projesine uygun hazırlanmış , www.anilaryasam.com.tr kooperatifi , İzmir’de huzurevlerine ihtiyacı azaltıp son ana kadar evinde yaşama imkanı sunması ile yaşam biçimi olarak örnek olacaktır. T.Alzheimer Derneği İzmir Şubesi ve Güzelbahçe Kent Konseyi Aktif Yaşam Günleri projenin diğer örnekleridir.

Yaşanılan güzellikleri unutmamanız dileği ile…

Bakmadan Geçme