MÜFTÜ KESKİN'DEN VATANDAŞLARA ÇAĞRI: EVDE KALMAK DİNİ GÖREVDİR

Bütün uyarılara rağmen dışarıya çıkmakta ısrar eden Vanlılara çağrıda bulunan Müftü Keskin, 'Kişisel temizliğe, sosyal mesafeye, temasa dikkat edilmesi ve maske takılması gerektiğini sürekli ifade ediyoruz. İnsanlarımız bu zor süreçte hayatta kalmak için evlerinde kalsınlar. Devletimizin emir ve talimatlarına uyarak kendimiz ve sevdiklerimiz için evde kalmamız gerekiyor. Virüs bulaştırmak kul hakkıdır. Dinimizde zarar görmekte yok zarar vermekte yoktur. Hem hastalık kapmayacaksın hem de başkasına bulaştırmayacaksın. Bunları yapmak dini bir görevdir' diye konuştu.

Burhan Ergin

 

Koronavirüs salgını bilançosu gün geçtikçe daha da ağırlaşırken, vatandaşların evde kal çağrılarına uymaları, virüsün bir başkasına bulaştırılmaması, yardımlaşma ve dayanışma, Ramazan ayında oruç tutulup tutulmayacağı, fitre ve zekat konularıyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Van İl Müftüsü Ömer Keskin çeşitli uyarılarda bulundu.

 "Hem hastalık kapmayacaksın hem de başkasına bulaştırmayacaksın"

Vanlılara evde kalmaları konusunda çağrıda bulunan Keskin, "Çarşıda pazarda yoğun insan görüyoruz, bu çok yanlıştır. Biz her gün ikindi ezanından önce vatandaşlarımıza çağrı yaparak evde kalmaları gerektiğini söylüyoruz. Biz sokağa çıkmamayı, sosyal mesafenin korunmasını, temasta bulunulmamasını, temizliğe dikkat edilmesini belirtiyoruz. İnsanlarımızın maske takmaları gerektiğini sürekli ifade ediyoruz. Virüs bulaştırmak kul hakkıdır. İnsanlarımız bu zor süreçte hayatta kalmak için evlerinde kalsınlar. Devletimizin emir ve talimatlarına uyarak kendimiz ve sevdiklerimiz için evde kalmamız gerekiyor. Dinimizde zarar görmekte yok zarar vermekte yoktur. Hem hastalık kapmayacaksın hem de başkasına bulaştırmayacaksın. Bunları yapmak dini bir görevdir. Bir insanın ölümüne sebep olmak tüm insanlığı öldürmektir, bir insanı kurtarmak bütün insanlığı kurtarmaktır. Bu anlamda herkesin üzerine düşeni yapması lazım. Evde kalıp kurallara uymamız gerekiyor. Bir yerde bir salgın varsa, oradakiler dışarı çıkmasın, dışarıdakilerde oraya girmesin. Bu peygamberimizin emridir. Bu emre bütün Müslümanların uyması gerekir" şeklinde konuştu.

"Şuan daha çok paylaşmamız lazım"

Bu yıl en düşük fitre fiyatının 27 lira olduğunu belirten Keskin, Fitreler mal sahibi zengin olanların yapması gereken bir şeydir. Bu dönemde insanlarımızın elinde imkanı yoksa mal sahibi değilse zaten dinen düşmez. Zenginse de konu komşu akrabalarıyla paylaşabilir. Din insanların mevcut haline bakıyor.  Borcunu, sermayesini düştükten sonra elinde 80 gram altın ve üzeri mal varlığı olanı dinimiz zengin kabul ediyor ve fitre vereceksiniz diyor. İnsanların evinde para, döviz ve altın varsa (20-25 bin lira) fitre vermek kardeşiyle, yakınlarıyla, muhtaç olanlarla paylaşmak zorundadır. Yoksa zaten fitre düşmüyor. İş yerlerinin kapandığı,  kardeşlerimizin işsiz kaldığı zor günlerden geçiyoruz şimdi daha çok paylaşmamız lazım. Salgın yalnızca Van'ı ülkemizi İslam âlemini ilgilendiren bir durum değil tüm dünyayı etkileyen bir durum.  Bu dönemde yardımlaşma dayanışmaya daha çok ihtiyaç var. Bu yıl fitre en düşük 27 liradır" diye konuştu.

"Sağlıklı insanların da evinde oruç tutmalarında hiçbir sakınca yok"

Oruç konusunda Diyanet İşleri Başkanlığının yaklaşan Ramazan ayıyla ilgili geniş kapsamlı bir açıklama yapacağını söyleyen Keskin, "Sağlığı yerinde olan insana oruç bir şey yapmaz. Ben dün, bugün ve yarın oruç tutacağım. Tansiyon, şeker, kalp gibi kronik hastalığı olan ve orucun farz olduğuna inan Müslüman bir doktorun oruç tutmasını yasakladığı vatandaşlar elbette oruç tutmayabilir. Sağlıklı insanların da evinde oruç tutmalarında hiçbir sakınca yok. Din hastalara oruç tut veya tutma gibi fetvayı inanmış doktorlara veriyor. Doktor hastasına oruç tut veya tutma diyecek. Din o fetvayı benden alıp işin ehline veriyor. Diyanet İşleri Başkanlığımız bu konuyla ilgili geniş kapsamlı bir açıklama yapacaktır. Doktorlarımızın sağlık açısından söyledikleri önemlidir" ifadelerini kullandı.

"Böyle zamanlarda zekâtla yetinmek doğru olmaz"

Zekatın Ramazan ayı ile alakası olmadığına dikkat çeken Müftü Keskin, "Ramazan ayında yapılan amellere Cenabı Hak daha fazla karışlık mükafat verdiği için güzel günlerde ve insanların daha fazla muhtaç olduğu günlerde zekat dağıtılmasına itina gösterilmiştir. Yoksa zekat Ramazan ayında verilir diye bir şey yok.  Siz 2019 yılının Mart ayında 80 gram altın üzeri mala sahip olduysanız üzerinden geçen bir sene sonraki Mart ayında bu malınızın 40'da birini zekât olarak vermek üzerinize farz olur. Ama böyle zamanlarda zekâtla yetinmek doğru olmaz. Daha çok kardeşimize yardımcı olmamız belki imkânlarımız ölçüsünde bölüşmemiz lazım. Zor zamanlarda 40'da bir ile yetinmemek daha çok vermemiz lazım. Komşumuz açsa ben nasıl tok yatacağım, ben nasıl Müslüman olacağım. İnsanların işini gücünü kaybettiği sıkıntıda olduğu böyle zamanlarda daha çok paylaşmak lazım" dedi.

"Salgın sürdüğü sürece Ramazan'da da teravih namazları kılınmayacak"

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, katıldığı bir TV programında "Ramazan'da camiler açık olacak mı?" sorusuna cevap verdi. Erbaş, "Cemaatle namaza ara verdik. Bu salgın sürdüğü sürece Ramazan'da da teravih namazları kılınmayacak" dedi.

Erbaş, şu ifadeleri kullandı; "Şimdi burada önemli olan cemaatle namazın kılınmamasıdır. Biz 15 gün önce camilerimizi cemaatle namaza kapattı. Ferdi olarak gündüz camiler ziyaret edilebilir. Ancak cemaatle namaz söz konusu değil. Koronavirüs salgını sürdüğü sürece Ramazan'da da teravih namazları kılınmayacak. Teravih namazı evde kılınacak"

Evlerin mescit haline getirilmesi gerektiğini vurgulayan Erbaş, "Çocuğumuzla teravih namazı kılabiliriz. Namazlarımızı kılabiliriz. Fertlerde karantina yoksa 2-3 kişi cemaatte yapabiliriz" dedi.

Bakmadan Geçme