Uzmanından enfeksiyon uyarısı: 'İlaca rağmen 39 derece civarında ateşler görebiliyoruz'

Son dönemde artan üst solunum yolları enfeksiyonlarına ilişkin konuşan Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Seda Tural Önür, 'Viral enfeksiyonlar şu sıralar çok ciddi bir artışla hastalarımızın acile başvurmalarına neden oluyor. Hastalarımız nefes darlığı, öksürük ve dirençli bir ateş şeklinde karşımıza geliyor'' dedi.

Kış aylarının etkisiyle son haftalarda solunum yolu enfeksiyonlarında artış yaşandığı ifade ediliyor. Öksürük, ateş, boğaz ağrısı, halsizlik, baş ağrısı gibi şikayetlerle çok sayıda vatandaş hastanelerin poliklinik ve acil servislerine başvururken uzmanlar grip (influenza) başta olmak üzere RSV, Covid-19 gibi virüslerin benzer şikayetlere neden olduğunu belirtiyor. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Seda Tural Önür de üst solunum yolu enfeksiyonlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Önür, sıklıkla düşmeyen ateş şikayetiyle karşılaştıklarını ifade ederken gelişigüzel ilaç kullanılmaması gerektiğini belirtti.

“Viral enfeksiyonlar şu sıralar çok ciddi bir artışta”

Üst solunum yolu hastalıklarına yönelik değerlendirmelerde bulunan Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Seda Tural Önür, “Özellikle kış aylarında hava kirliliğinin de artmasıyla beraber bağışıklık etkileniyor ve solunum yoluyla bulaşan hastalıklar, kapalı ortama girmenin artmasıyla sık görülüyor. Viral enfeksiyonlar şu sıralar çok ciddi bir artışla hastalarımızın acile başvurmalarına neden oluyor. Bu hastalarımız nefes darlığı, öksürük ve dirençli bir ateş şeklinde karşımıza geliyor. Ateş düşürücü ilaca rağmen yüksek düzeylerde 39 derece civarında ateşler görebiliyoruz. Kapalı ortamlarda maskesiz dolaşımın artması, bir dönem tabi ki yoğun maske kullanımıyla beraber bağışıklık sistemimiz de zayıfladı. Buna bağlı olarak da enfeksiyonlara daha açık bir hale geldik. Her yıl virüsler bir değişime uğruyor bir önceki yıldan daha dirençli ve daha kuvvetli olanlar daha etkin bir patojen haline geliyor. Bunların bire bir tanımlaması bazen mümkün olmayabiliyor. RSV, sık gördüğümüz bir virüs türü, influenza türleri hala sık görülen türler olarak karşımıza çıkıyor. İlk başlangıçta hafiftir geçer diye kendilerine dikkat etmeme durumu söz konusu olabiliyor ama bunun üzerine bakteriyel enfeksiyonlarda sıklıkla eklenebiliyor. O yüzden hastalıkları ilk başladığı andan itibaren şikayetlerini yatıştıracak ilaçları alabilmeleri adına hekime başvurmalarını mutlaka öneririm" dedi.

"Kendi başınıza eczanelerden ilaç almayın"

Aşının önemine dikkat çeken ve gelişigüzel ilaç kullanılmaması konusunda uyaran Doç. Dr. Seda Tural Önür, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öncelikle viral enfeksiyonlarda biz mevcut olan şikayetlerin kontrol altına alınmasını hedef olarak alırız. Şikayetlerin başladığı 48 saat içerisinde anti viral dediğimiz ilaçlar eğer hekim tarafından reçetelenir ve uygun görülürse bu hastalarda kullanılabilir. Hastanın şikayetlerinde değişiklik olur, solunum yolları açısından balgam çıkarma ve balgamın renginde değişiklik olur, sarı, yeşil renkli balgam çıkarma gibi şikayetler de eklendiği zaman bu hastalarda bakteriyel enfeksiyonlar da eklenmiş olabileceği için antibiyotiklere gerek duyulabilir. Bir hekimin denetiminde bunların kullanılmasını öneririm. Kendi başlarına eczanelerden ilaç almalarını tavsiye etmem. 65 yaş üzeri ve kronik rahatsızlığı olan tüm kişilerde Dünya Sağlık Örgütü de her yıl grip aşısının yapılması ve grip sezonunda koruyucu önlemlerin alınması gerektiğini zaten bizlere bildiriyor. Halkımızda da kronik hastalıkları olanların çoğunda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından bu aşı hakkı mevcut, mutlaka dönem geldiğinde yaptırmaları lazım.

Doğal yollarla c vitamini takviyesi, mandalina, portakal, greyfurt gibi besinlerle bunların alımı, yapay vitaminlere yönelmektense doğal yöntemlerle c vitamininin alımının arttırılmasını öneririm. Eğer hastalarda altta başka bir solunumsal hastalık varsa su tüketimini yüksek tutabilirler. Bunlar balgamın atımını da kolaylaştırır. Yine balgam birikmeden balgamın çıkarılmasıyla ilgili bir takım solunum teknikleri var. Derin nefes alıp verilmesiyle beraber bu balgamın çıkarılmasını tetikleyecek birtakım hareketler yapılabilir. Mutlaka eğer mümkünse hava kirli bile olsa egzersizden kaçınılmaması lazım. Bu da bağışıklığı arttırıcı bir yöntemdir. Egzersiz yapıldığı zaman da bağışıklık artar. Şu anki durum pandemi öncesi zamana göre birebir aynı diyemeyiz hem nüfusun hem de yaşlanan nüfusun artışıyla beraber daha önceki yıllara göre şu anki enfeksiyon değerleri ve hastaneye başvurularda bir artış söz konusu”

 

Bakmadan Geçme