İlhan: Coğrafya değil, verdiğiniz oy kaderinizdir

Gazetemizi ziyaret ederek açıklamalarda bulunan Şehir İttifakı Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Özay İlhan, 'Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarına seslenmek istiyorum. Afaki projelere gerek yok. İnsanı önceleyen bir proje uygulayalım. Hiç kimseyi aç ve açıkta bırakmayalım. Bu şehri yenileyelim, dönüştürelim. Emin olun bu şehir dünyanın sayılı turizm merkezlerinden biri olacağına benim inancım tamdır. Dünyanın en güzel şehirlerinden birinde yaşıyoruz fakat dünyanın en kötü yönetimiyle karşı karşıyayız. Gelin iyi bir yönetim için iyi bir anlayışla bu şehre sahip çıkalım. Ben tüm vicdanlı insanların oyuna talibim. Siz şunu net olarak bilin diyorum. Sandıklar vatandaşımızın önüne boş geliyor. Siz doğru tercihi yapansanız kaderiniz değişir. Coğrafya değil, verdiğiniz oy kaderinizdir' dedi. 

Saadet Partisi ve Gelecek Partisi Şehir İttifakı Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Özay İlhan gazetemizi ziyaret ederek imtiyaz sahibi Erdal Perihan ile yerel seçimlerle ilgili bilgi alışverişinde bulundu. 

Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarına çağrı yaparak Van’ı konuşmak istediğini söyleyen İlhan, “Van Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarına Vansesi aracılığıyla davette bulunmak istiyorum. İstedikleri ortamda gelin bu şehri birlikte konuşalım. Gelin bu halka derdimizi anlatalım. Biz belediye başkanı olmak için aday değiliz. Makam için aday değiliz. Bunu öncelikle söylemek istiyorum. Biz halkın içinde, halkla beraber bu şehri yönetmek için adayız” diye konuştu.

İlhan: Coğrafya değil, verdiğiniz oy kaderinizdir

“Üyelerimizin, gönüllülerimizin katkılarıyla seçim çalışması yapıyoruz”

Seçim çalışmalarına değinen İlhan, “Seçim çalışmalarımız milletimizin, göstermiş olduğu teveccühle, olumlu bakışıyla devam ediyor. Van’ın tüm ilçelerine ve mahallelerine ulaşmaya çalışıyoruz fakat hali hazırda ülkenin ve memleketin ekonomik sıkıntıları içinde olduğu bir dönemde seçime gidiyoruz. Şehrimizin geneline baktığımızda iktidarın imkanlarıyla, devletin, milletin parasıyla seçim çalışması yürütenlerin karşısında bizlerde kısıtlı sayılabilecek kendi öz imkanlarımızla seçim çalışmalarımızı yürütmeye çalışıyoruz. Geldiğimiz noktada büyük bir ekonomik bunalım, büyük bir yoksulluk, sıkıntı söz konusu, insanlar adeta yiyecek ekmeğe muhtaç edilmiş durumda. Özellikle son 4 yıldır ülkemiz büyük bir ekonomik buhranın içine girmiş durumda, bazı haneleri ziyaret ettiğimizde gün ekmeğine muhtaç olduklarını görüyoruz. Bir taraftan insanlar ekmeğe muhtaçken diğer taraftan şehrin dört bir yanından devletin, belediyelerin imkanlarıyla, vatandaşın paralarıyla, billboardları reklamlarıyla dolduranlar, onlarca araçla ses sistemi kurup seçim çalışması yürütenler var. Saadet Partisi olarak kendi imkanlarımızla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Üyelerimizin, gönüllülerimizin katkılarıyla seçim çalışması yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

“İktidara ciddi anlamda ders verilmesi gerekiyor”

Ülkemizde yaşanan sorunlardan dolayı seçmenlerin iktidara ders vermesi gerektiğini belirten İlhan, “İçinde bulunduğumuz ekonomik koşularda yapılan seçim çalışması inşallah milleti uyandırma açısından hayırlı bir iş olur. Çünkü mevcut iktidar bütün dengeleri bozmuş durumda, bundan 3-4 yıl önce 300 bin lira olan bir araç bugün 2 milyona dayandı. 700 bin lira olan bir daire 2 buçuk milyondan satılıyor. Bunun yanından ekonomik kriz evlenme hayali kuran gençleri de ciddi anlamda olumsuz etkiledi. Bugün bir genç evlenmeye kalksa altın, mobilya gibi tüm düğün masraflarına 1 buçuk milyon gidiyor. Bir taraftan baktığınızda emeklinin aylığı 10 bin lira, asgari ücret 17 bin liradır. Kent adeta yoksulluğun merkezi haline dönüşmüş, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yoksulluğu tescillenmiş bir kent, dünyanın neresine giderseniz gidin şöyle bir Erek Dağı, 1700 rakımlı Van Gölü gibi bu tarz imkanlara sahip olan bir şehir yok denecek kadar azdır. Böyle şehirlerde turizm çok canlıdır. En az bu tip şehirlere 3-5 milyon insanının akın akın gittiği, orada işsizlik probleminin olmadığı tam tersi oraya insanların çalışmaya geldiği bir şehir olması gerekirken bizim gençlerimiz inşaatlarda çalışmak için farklı illere veya yurt dışına gitmek zorunda kalıyor. Ne yazık ki iş kazaları sonrası şehre cenazeleri geliyor. Ekonomik sıkıntılar o kadar çok büyüdü ki Van’da bugün 4 kişi evleniyorsa 3 kişi boşanıyor. Boşanmaların yüzde 90’ından fazlası ekonomik sıkıntılardan dolayı oluyor. Malum enflasyon herşeyin dengesini bozar. Tüm sefaletle birlikte kötü alışkanlıkların, kötü huyların, kötü ne varsa temeli de atılmış olur. Bugün yaşanan ekonomik sıkıntılar yüzünden bir ülkede bir insan Allah korusun kötü bir iş yapıyorsa bunu ister faiz, ister kumar, ister fuhuş aklınıza ne geliyorsa aslında hepsinin temelinde ekonomik sıkıntılar vardır. İnsanları kötü yola iten bir sonuçtur. Yaşadığımız ortamın seçim ortamı olmadığı aşikar, bugün insanlar geçim derdindedir fakat siyaset mecburen bir seçime sürüklenmiştir. Bu iktidara ciddi anlamda ders verilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Vanlılara üçüncü bir seçenek sunduk”

Van’ın seçimlerde iki parti arasında sıkıştığını, Vanlılara üçüncü bir seçenek sunduklarını kaydeden İlhan, “Van son 8 yıldır belediyeciliğin yapılmadığı, belediyeciliğin tamamen kayyum sistemine evrildiği bir şehirdir. Bugün valinin sanki hiçbir işi yokmuş gibi alıp belediye başkan vekili yapıyorsun. Bugün bir kahvehanenin çaycısı, lokantanın garsonu eksik olsa o kahvehane, lokantada işler aksar çalışmaz. Bir bakkal dükkanı eğer gün boyu açık değilse çalışmaz. Bugün vali valilik mi yapacak? belediye başkanlığı mı yapacak? bu kadar kurumları değersizleştirmek, bunun yanında liyakatsizleştirmek, başıboş hale getirmek iktidarın özellikle bizim bölgemizde uyguladığı moda haline geldi. Biz kayyum sisteminden kurtulup belediyelerimizi meclis üyeleriyle birlikte, şehirdeki bütün STK’larla, meslek odalarıyla, vatandaşlarla bir araya gelip istişareyle yönetileceği bir anlayışı hakim kılmak için mücadele ediyoruz. Vatandaşlarımızın tamamı mevcut düzenden sıkılmış, iktidardan da sıkılmış, bölgedeki etnik anlamda siyaset güden partiden de sıkılmış fakat insanlarımız son noktada bir yere yöneliyor. Şikayetler aslında seçim gününe kadar devam ediyor. Seçim gününde kendisine yakın olduğu yere veya güçlü gördüğü yere oy veriyor. Şu an hali hazırda mevcut iki partinin de gücü ve tabanına baktığımız zaman aslında çok da büyük bir kitle değil. Şu anda seçmen izliyor, duruma bakıyor. Algılarla ülkemizde siyaset yürütülüyor. Ne yazık ki şehrimizin bir kötü yanı da öğrenilmiş bir çaresizlik, biz bu iki keskin kutuptan kurtulmadığımız sürece şehrimiz bu ikisinin arasında ezilip gidecek. Şehir İttifakı olarak üçüncü bir seçenek olmak için gayret sarf ediyoruz. Saadet Partisi bu memleketin asli unsurlarındandır. Van’da belediyeciliği gerçek anlamda ilk yapan siyasi partilerden biridir. İktidar döneminde de bu memlekete faydalı, hayırlı işler yapmıştır. Milletimizin önüne üçüncü bir seçenek sunduk. Mücadelemiz inşallah zafere ulaşacaktır. Vatandaşlarımız birilerine kızarak, birilerine karşı oy kullanmasın. Vatandaşlarımız elini vicdanına bırakarak, oy kullansın. Vicdanının sesini dinlesin. Bu şehiri kamil manada, ahlaki anlamda doğru anlamda yönetecek, şehrin derdiyle dertlenecek, sıkıntılarını kendi sıkıntısı bilecek, herkesin ulaşacağı ve herkese ulaşan bir anlayışı desteklemelerini istiyoruz. Bu seçenek de emin olun Saadet Partisi’dir” dedi. 

İlhan: Coğrafya değil, verdiğiniz oy kaderinizdir

“Van her alanda geri bırakıldı”

Van’da tarım, hayvancılık başta olmak üzere her anlamda geri bırakıldığını belirten İlhan, “Bu şehrin potansiyeli çok fazla, bu şehri ekonomik, sosyal olarak yeniden ayağa kaldırılması birkaç dokunuşla olacaktır. Bunları da biz çok rahatlıkla yapabiliriz. İnsanlar bizlere işsizlikten bahsediyorlar. Şehri geliştirirsek, şehri açarsak, yeni alanlar, yeni imar alanları, doğru düzgün bir imar planı yaparsak mutlaka şehirde istihdam artacaktır. Biz aslında şehrin tam göbeğinde sefalet yaşıyoruz ama varoşta yoksulluğu arıyoruz. Şehrin insanlarına dokunursak, onlarında problemlerini çözebiliriz. Bugün Van’da 320 bin kişinin sosyal yardım aldığı ifade ediliyor. Ne yazık ki insanları yoksullaştırıp bunun karşılığında 3-5 kuruş para verip, koli verip kendilerine bağlayan, biat ettiren bir anlayış söz konusudur. Biz yoksulluğa tümden karşıyız. Evet bütün sosyal yardımları yapacağız ve bunu çok ciddi olarak yapacağız fakat bunun yanında da hiçbir insanın sosyal yardım almadığı bir ortamı sağlamak için çalışacağız. Belediyeler yerel anlamda ciddi işler yapabilecek güçtedir. Bu sadece merkezi hükümetten beklenecek şeyler değil. Bu şehre doğru düzgün bir imar planı yapılsa, yeni yollar, yeni şehirler kurulsa Van her anlamda kalkınmaya başlar. Van Gölü dünyadaki eşi benzeri olmayan, dünyanın en büyük sodalı gölüdür. Bunu doğru şekilde lansmanını, tanıtımını yapabilirsek emin olun burası bir turizm cenneti haline dönüşebilir. Tarım ve hayvancılıkta Van son 40 yıldır her geçen gün geriye gitmektedir. 1990’lı yıllarda 6 milyon olan küçükbaş hayvan sayımız bugün 2 buçuk milyon civarına düşmüştür. Büyükbaş hayvan Van’da 200 bin civarındadır. Burada da gerilemiş durumdayız. Çünkü yanlış politikalar yüzünden köylerimiz boşalmış, bugün insanlarımız köyden kente geliyor. Bu şehirden de daha büyük şehirlere göç ediyor. Van 4 yıldır intihar ediyor. Baktığımızda doğum oranında dördüncü şehir olmasına rağmen, çevre illerden, ilçelerden göç almasına rağmen Van 4 yıldır eriyor. Bu erime aslında insanların bu şehre dair umutlarının yıkılmasıdır. Burada nitelikli nüfus ciddi manada göç ediyor. Gelen ham bir nüfus da şehrin demografik yapısını bozuyor. Bir dengesiz köy desek köy değil, şehir desek şehir değil, ne olduğu belli olmayan bir yapıyla karşı karşıyayız. Şehirleşmenin de kültüründen uzaklaşmışız. Bizim Van’ı topyekün elden geçirmemiz lazım. Van’ın sorunları çok büyük sorunlar değil. Çözülemeyecek sorunlar değil. Biz bu sorunların tamamına vakıfız, tamamını biliyoruz. Allah’ın izniyle tamamına da çözüm üreteceğiz. Van’ın 13 ilçesini köy, köy, bütün yaylalarını, mezralarını, sokaklarını, her noktasını bilen biri olarak söylüyorum. Van Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarına Vansesi aracılığıyla davette bulunmak istiyorum. İstedikleri ortamda gelin bu şehri birlikte konuşalım. Gelin bu halka derdimizi anlatalım. Biz belediye başkanı olmak için aday değiliz. Makam için aday değiliz. Bunu öncelikle söylemek istiyorum. Biz halkın içinde, halkla beraber bu şehri yönetmek için adayız. Biz belediye başkanı olduğumuzda herkes diyecek ki ben belediye başkanı oldum. Koruma ordularıyla değil, lüks makam araçlarıyla değil, kapalı kapılar ardından değil, biz halkın içinde olan bir belediye başkanı olacağız. Yoksa halka tepeden bakan bir anlayış zaten 20 yıldır bize hakim, arabaların, motorlarının 3 bin 500, 4 bin olduğu, etraflarında koruma ordusu olan bizim kayyumlarımız, belediye başkanlarımız var. Siz kimden çekiniyorsunuz? Bunu bir türlü çözemedim. Tehditse, ölüm korkusuysa vallahi Allah yazmadıysa hiç kimsenin burnu kanamaz. O yüzden biz gayet rahatız, her meseleye de vakıfız. Bizim en büyük projemiz hiç kimseyi açta, açıkta bırakmayacak ve hiç kimsenin de bu şehre dair umudunu yıkmayacağı bir anlayışla hareket edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Vanlılar doğru tercih yaparsa kaderi değişir”

Vanlıların doğru tercih yapması gerektiğini belirten İlhan, “Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarına seslenmek istiyorum. Afaki projelere gerek yok. İnsanı önceleyen bir proje uygulayalım. Hiç kimseyi aç ve açıkta bırakmayalım. Bu şehri yenileyelim, dönüştürelim. Emin olun bu şehir dünyanın sayılı turizm merkezlerinden biri olacağına benim inancım tamdır. Dünyanın en güzel şehirlerinden birinde yaşıyoruz fakat dünyanın en kötü yönetimiyle karşı karşıyayız. Gelin iyi bir yönetim için iyi bir anlayışla bu şehre sahip çıkalım. Ben tüm vicdanlı insanların oyuna talibim. Siz şunu net olarak bilin diyorum. Sandıklar vatandaşımızın önüne boş geliyor. Siz doğru tercihi yapansanız kaderiniz değişir. Coğrafya değil, verdiğiniz oy kaderinizdir” diye konuştu.

Gazetemiz imtiyaz sahibi Erdal Perihan, Şehir İttifakı Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Özay İlhan’a nazik ziyaretinden dolayı teşekkür etti. 

Bakmadan Geçme