Heyecanımızı kaybettik, hükümsüzdür

Zaman ilerledikçe elimizdeki İmkânlarımızın niteliği de gelişiyor. Ancak İmkânlarımızı hakkıyla kullanamamanın pek çok yoluyla meşgul edilebiliyoruz. Aynı coğrafyada bizden önce yaşayanların yüreklerinde kaynayan ateş, bizim yüreğimizi ne kadar nurlandırıyor ve bizleri ne yönde bir harekete geçiriyor. Bunun muhasebesini tutmaya çalışmalıyız. Yani  kaybolmuş heyecanı, yeniden bulmalı ve heyecanını kaybetmemiş ruhlara daha yüksek dozda heyecan aşısı enjekte etmeliyiz. Çünkü, ruhunu yitirmiş bedenlere, aşk ve azimlerini kaybetmişlere; cihad ruhlarını yitirmişlere ve ruhbanlaşmış kalplere; heyecan kazandıralım istiyoruz.
Aç bağrını bütün Mü'min kardeşlerine, onları kendin bil, kendini onlara ait bil. Yarını cehennem olanları düşün. Gününü heder edenleri düşün. Nefsini helak edenleri düşün. Çok ucuza kaybolanları düşün. Hatalara ses çıkar, yanlışları düzeltmeye koş. Şerre fren, hayra motor olmaya koş. Zalimin zulmüne dur demeye, hakkı tutup, kaldırmaya koş.
"Lailaheillellah" dedikten ve ona sadık kalmaya ahdettikten sonra sen, senin olamazsın artık. Ne elin, ne ayağın ne de beynin senin olamaz. Düşünürken, bakarken, hesap yaparken kendi ekseninde kalamazsın. Sen ve anne baban, sen ve eşin, kardeşin, sen ve akrabaların, hısımların; akan büyük bir dereden alınmış bir bardak su kadarsınız... Kendini derenin suyu gör ama dere kadar görme sakın. Emellerin ve amellerin senin ekseninde dönmesin. İki daire içinde duruyormuş gibi gör kendini. Birinci dairen ümmetindir. Ümmetin ile beraber düşün ve yaşa. İkinci dairen de insanlıktır. Her Mü'min kardeşin senin birinci dairende kalsın. Her insan da senin ikinci dairende olsun. Bakarken böyle bak, düşünürken böyle düşün. Yürürken attığın adım bu mesafeyi kuşatacak adım olsun. Avuçladığın zaman, mini avuçlarla avuçlama sakın. Sen senin değilsin ki dilediğin gibi yaşama hakkı senin olsun. Sen sadece kendin için değil; başkalarının dünya ve ahiret saadeti içinde yaşa ve bu ilkeyi ilelebet yaşat. Yaşat ki, insanlık kurtulsun. Yaşat ki "Yaşanabilir bir Türkiye, yeniden büyük Türkiye ve yeni bir dünya kurulsun.
Önümüzdeki yapacağımız hizmetleri konuşmak, en önemli görevimizdir. Onun içindir ki yanınızdaki çehrelere bir bakın istiyorum. Sebep ne biliyor musunuz? Bir şey istiyoruz. Heyecan, heyecan, heyecan!.. Neyin heyecanını istiyoruz, biliyor musunuz? Resimlerde, gazetelerde görüyoruz. Varoşlarda yaşayıp; şehirlerin kenarındaki çöplüklerden evine yiyecek toplayan çocukları kurtarmanın heyecanını istiyoruz. Filistin'de ve Suriye'de savunmasız yavruların üzerine sıkılan kurşundan, onları kurtarmanın heyecanını istiyoruz. Afrika'da en basit bir ilacı bulamadığı için ölen küçük yavrunun, kurtulması için, heyecan istiyoruz. Biz Elhamdulillah Müslümanız. Hayrı ikame etmek ve şerri ortadan kaldırmak inancımızın gereğidir. Bu yolda bütün gücümüzle çalışmak için zaten görevliyiz. Heyecanı niçin istiyoruz. Bu çalışmaları canla başla, noksansız yapalım diye.
Ey heyacanını yitirmiş meyyit adam! Davransana! Ellerde senin, başta senindir!..
Zafer inananlarındır ve zafer yakındır.
Vesselam.

 
heves, zaman, kaybetmek, hükümsüz, ömer gündüz

Bakmadan Geçme