Bazen insanın gözleri bir noktaya takılır ve kalır. Çocukluğum da buna gözün yol çekmesi denirdi. Yani ya biri gelecek, ya da yola gidecektim. Kimi ise 'hayırdır burada değilsin, neredesin? Kimi bekliyorsun? Kimi düşünüyorsun?' Gibi terimler çoğalır durur…
Sahi gözler neden dalar?
Birine olan hasret mi?
Geçmişe olan özlem mi?
Peki beklemeye değer mi?
Aslın da bu zamanda kimsenin, kimseyi gözü çekmiyor.
Her gün bir kötü haberle güne başlıyoruz. Ayakta kalan kahramanlar, yıkılmamak için çaba gösteriyor. Zengini hali perişan, iflas edeni gördükçe korkudan yemeden içmeden kesildi.
Yaşı ilerleyenlerin sağında, solunda çınarlar devriliyor. Duayenler unutuldu.
Kanser, şeker, kalp, stres, bunalım, organlar iflasta…
Göz yol çekiyorsa, dalıp gidiyorsa uzaklara, bir beklediği yoksa ve iç dünyasında duygularla, sıkıntılarla, kederlerle, hüzünlerle boğuşuyorsa…
Bir bardak çayda, bir dal sigarada, bir kadeh içkide? gözyaşı olup dudaklardan dökülebiliyorsa…
Daldığı gözlerde beklediğini, sevdiğini, özlediğini görebiliyorsa…
Hele yaşamın ömür denen sürecinin yarısını da çoktan geçmişse…
Etrafından, yalakalar, riyakarlar, umursamazlıklar, yanlışlıklar, üç kuruşluk çıkarlar ve onursuzluklar varsa….
Ve hiçbir şey istediği gibi olmuyorsa…
Dünyada savaş, cinayet, taciz, gasp, hırsızlık, suç oranları artıyorsa…
Ve gözler dalıp dalıp gidiyorsa…
Hayattan zevk almak yerine,hayat seni yoruyorsa, zaman geçmek bilmiyorsa…
Ve gözler dalıp dalıp gidiyorsa…
O yüzden gözlerim yolda kalmasın…
Gözlerim hiç dalmasın. Ne zaman dalsa aklıma hep olumsuz düşünceler gelir.
Bu nedenle Siz düşünün, siz yazın ve siz söyleyin.
Ve gözler dalıp dalıp gidiyorsa… Aklınızdan neler geçiyor?
Sevgiyle ve gözleriniz açık ilerleyin….