Gençlik Döneminde Kız, Erkek İlişkileri

İnsan, yaratılışı itibariyle iki farklı cinsten oluşmaktadır. Her iki cinsin de hayata dair umutları ve beklentileri vardır. Âdem babamız ve Havva annemizden bu yana bu süreç hep böyle akıp geldi.

Kızların ve erkeklerin cinsiyetlerine özgü; duyguları, düşünceleri fiziksel ve biyolojik özellikleri vardır. Ergenlik dönemiyle birlikte gençlerin karşı cinslerine duydukları ilgi ve merak artmaya başlar. Bu da gayet doğal ve anlaşılır bir durumdur.

Tabii gençlerin sadece ilgileri ve geçici ihtiyaçları bu alanla sınırlı kalmayıp ileride kendilerine zarar verebilecek ya da zaman kaybettirecek, ölçüsü kaçırılmış ve ilerisi hesap edilememiş düşünce, davranış ve alışkanlıklara da dönüşebiliyor.

Sürekli, eğlenceli ortam arayışları

Oyun bağımlılıkları

Takım fanatikliği

Moda ve marka tutkunluğu

Fit olacağım endişesi ve yol açtığı takıntılar

Sigara ve alkol kullanımı

Madde bağımlılıkları gibi geçici haz merkezli yaşam, gençlerin iradesini kontrol edemeyip savrulmalarına yol açabiliyor.

Genç kızlar ve erkekler arasında zaman zaman duygusal bağlar ortaya çıkabilir. Fakat uygun şartlar oluşmadan ve zamanından önce kontrolsüz bir biçimde sevdalanmak, âşık olmak gibi durumlar gençlerin enerjilerini ve zamanlarını erken tükettikleri, zayi ettikleri kayıp yıllara dönüşebilecek riskleri barındırmaktadır. Bu dönemde kendi potansiyellerini ortaya çıkaracak, bilgi ve becerilerini geliştirecek alanlara yönelmeleri elbette ki daha faydalı olacaktır.

Yaptığımız hatalardan dolayı pişman olduğumuz hatta gelecekte kayıp yıllar olarak değerlendirdiğimiz ve kafamızı iki elimizin arasına alıp kıvrandığımız bir ruh halini seçmemeliyiz. Bunun yerine attığı doğru adımlarla kafası dik, yüzünde tebessüm ve duruşunda kararlılık mesajlarını içeren bir genç edasıyla iradesini ilkeleri doğrultusunda hayata yansıtmış gençler olmak daha isabetli bir tercih olsa gerek.

Farz edin ki Van’dan İstanbul’a bir otobüs yolculuğu yapacağız ve bizi götürecek otobüs yılda bir kez İstanbul’a gidiyor. Bizler otobüse binmek için evimizden ayrılıyoruz ve yolda bir elma ağacına denk gelip meyvesinden yemek istiyoruz.  Ağaçtan elma koparıp yiyelim derken bir de bakıyoruz ki otobüsü kaçırmışız. Otobüs ise zamanında binen yolcularını almış, yola çıkmış. Bir meyveden yeme hevesimiz kısa vadede bir yıllık planımızı, uzun vadede ise on yıllarımızı alt üst etmiş olacaktır.

Evet gençler!  Kendi hikâyenizi yazarken dikkat edilmesi gereken bir nokta da yanlış arkadaşlıklar kurmamaktır. Vaat edilen içi boş özentilerin, hayali balonların ve en renkli yalanların peşinden gidilmemelidir. Cinsel devrim ya da cinsel özgürlük diyerek insanlığın fıtri ve olağan akışını bozacak söylemlere pabuç bırakılmamalıdır.

Tabi teknolojik aletleri es geçmemek gerekir. Bu tür araçlar, bizlerin zamanını çalmakla kalmayıp uygun olmayan içeriklerle de bizlerin ruh âleminde onarılmaz yaralar açabiliyor ve sağlıklı yürümeyen ilişkilere sürükleyebiliyor. Bu noktada iradenizi zayıflatacak araçlardan ve zaman dilimlerinden kaçınmakla beraber diğer taraftan zihninizi, duygularınızı, davranışlarınızı, yeteneklerinizi ve üretkenliklerinizi sporla ve sağlıkla yoğurarak kendinizi en iyi şekilde inşa etmenin heyecanını yaşayabilirsiniz.

Karşı cinsle olan ilişkilerde cinsiyet temelli değil şahsiyete dayalı bir iletişim biçimi geliştirilmelidir. Genç kızlar ve genç erkekler birbirlerine karşı ilişkilerinde iffeti, edebi ve nezaketi her daim korumalıdırlar. Genç kızlar ve genç erkekler iffet elbiselerini her daim giymelidirler.

Her insanın bir değer olduğu bilinciyle iletişimlerimizi sevgi, saygı, anlayış, edep sınırları ve toplumsal ölçüler içerisinde yürütmemiz gerekir. Gençlerin sosyal hayatın akışı içerisinde bir meseleyi kendi aralarında kişilik yapılarını ve ciddiyetlerini koruyarak konuşmaları gayet anlaşılır ve makul bir durumdur.

Elbette ki zamanı ve yeri geldiğinde gerekli koşulların oluştuğu durumlarda bir gencin eş arayışında olması, seçim yapması ve yuva kurması herkesin makul ve gerekli gördüğü bir süreçtir. Günümüzün yaşam şartlarını düşündüğümüzde bir gencin evlilik sürecini ciddi şekilde düşünebilmesi için bir iş sahibi olması önemli bir kriter haline gelmiştir. Olması gereken süreci zamanından önce ve yeterli şartların oluşmadığı dönemde zorlamak bir genç için kayıp yılları olabilecektir.

Rabbimiz hucurat suresi 13. ayetinde buyurduğu gibi:

“Ey insanlar! Sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir her şeyden haberdardır.”

Erken verilen kararlarla, bugünleri kaybetme riski taşımaktansa sabırla bekleyip yarınları kazanmak çok daha mantıklı olacaktır. Kalın sağlıcakla…

Bakmadan Geçme