Geçmişten gelen hatalar

Son yılların en kötü milli takımını izliyoruz. Milli takım hepimizin
takımı başarılı olmasıda hepimizi mutlu eder, ama yanlış giden çok şeyler var.
Ben her zaman yerli Antrenörden yanayım görev yapan antrenörün ismi çokta önemli değil ama tecrübesi ve futbolcular üzerindeki ağırlığı çok önemlidir. Bundan önceki antrenörler başarılı olmadıkları halde ceplerini büyük paralarla doldurarak gittiler. Şuan Abdullah Avcı da başarılı değil, biz futbol severler olarak halen 2002 deki o muhteşem gururla yaşıyoruz. Seul deki dünya 3,ncü lüğümüz ve sonradan gelen Avrupa başarımız muhteşem bir başarıydı aradan yıllar geçti her geçen yıl milli takımımız ileri gideceğine geri gitmeye başladı. Burada izlenen yanlış politikaların çok büyük etkisi vardır. Futbolda başarıyı getiren en önemli unsur istikrardır. Her maça ayrı 11 le çıkarsanız başarılı olmanıza imkan yoktur. Başarlı olan ülke takımlarının futbolcularını kendi ülkemizin futbolcularından daha iyi tanıyoruz. Sokaktan geçen bir futbol severe A Milli Takımımızın ilk 11 ini sayın desek inanınki birçok futbolsever haklı olarak sayamaz. Ama aynı futbolsevere diğer bir çok ülkenin ilk 11 ini rahatlıkla sayacaktır. Buda bizdeki istikrarsızlığın en büyük kanıtıdır. Geçmişte en azından bu kadar büyük hatalar yapılmıyordu, o yıllarda başarılı olan bir takımın iskeletini milli takımda görebiliyorduk oyun tarzını da antrenörler buna göre kuruyorlardı. Geçmişte Trabzon, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş takımlar zaman zaman milli takımın iskeletini bu şekilde oluşturdular. Yani kolektif oyunu iyi bilen bir takımdan 4,5 oyuncu alırsınız üstüne eklersiniz, bu eklediklerinizde tamamen Türkiye de maç oynayan oyuncular olur. Ne kadar garip ve yanlış bir anlayıştır ki Yurt dışında top koşturan futbolcularımız şuan bütün şartlar zorlanarak milli takımı oluşturmak için zorlanıyor, onlarda bizim yurttaşlarımız ama oraya gurbetçi olarak gitmiş Türkçeyi unutmuş yanındaki takım arkadaşına Türkçe bir şey bile söyleyemiyor. Türkiye ye gelmemiş, hiçbir takımda oynamamış takım oyununu bilmiyor, sistemi bilmiyor. Fransa'dan geliyor, Almanya dan geliyor, İsviçre'den geliyor. Turist gibi bir gün önce kampa giriyor. İki gün sonra maça çıkıyor. Böyle bir mantık olmaz. Evet, onlar ay yıldızlı bayrağı tercih etmişler, bize gelmişler bize gelene teşekkür edelim ama biz başarlı olmak zorundayız. Deneme yanılmayla yola çıkacak halimiz yok. Hadi bir maç yanlış, iki maç yanlış, üç maç yanlış, milli takım maçlarını seyredemez olduk. Futbol federasyonunun gerekli tedbirleri alması lazım, 75 milyon insan bu üzüntüyü yaşamak zorunda değil. Takımımız şuan başarısız, başarılı olacağına dair bende hiçbir ümit yok . Ay yıldızlı formayı gören bir insanın ayağa fırlayıp Türkiye milli takımı geliyor deyip o heyecanı hissetmesi lazım.
vanhaber, van, haber, van haber

Bakmadan Geçme