Eksik hizmet ayıplı hizmettir

Hak aramak, derdinizi anlatmak için öncelikle haklı olmanız, sorunuza sahip çıkmanız gerekiyor.  Buna önce kendiniz inanacaksınız. Sonuca ulaşmak için de yasalar çerçevesinde sabırla, inatla, ısrarla mücadele şarttır. Derdinizi başkasına havale etme tembelliğine düşmeyeceksiniz. 
Ülkemizde,  hele ki Van gibi Anadolu kentlerinde hak aramak,  sorununuzu, derdinizi anlatmak öyle kolay iş değil. Yorulur, bıkarsınız. Ananızdan doğduğunuza,  şikâyetçi olduğunuza bin pişman olursunuz. Hatta hak ararken suçlu durumuna düşebilirsiniz. Ama geri adım atmadığınızda, kararlı olduğunuzda sonuca kesin ulaşırsınız. 
Bizden söylemesi.
Van 'da emekli Doktor Süheyla Dabbağoğlu, Ankara'da Mehmet Kayhan'da öyle yapmış.
Van Belediye Başkanlarından merhum Tayyar Dabbağoğlu'nun emekli doktor eşi Süheyla Dabbağoğlu 8 Mayıs 2013 tarihinde arızalı olan sabit telefon hattında meydana gelen arızanın giderilmesi için önce Türk Telekom'un çağrı hattını defalarca aramış. Sonuç çıkmayınca Türk Telekom Genel Müdürlüğü'ne yazılı müracaatlarda bulunmuş.  Sorun yine çözülmeyince 04 Haziran 2013 tarihinde gazetemize yarım sayfa  " Yetkili Arıyorum"   başlığı ile ilan vererek sorunun çözülmesini istedi. Dabbağoğlu bundan da sonuç alamayınca bu kez Ulaştırma Bakanlığı'na müracaat etti.
Arıza giderilememiş, sorun yine çözülmemiş.  
Derdini sosyal paylaşım sitelerinde paylaşarak çare aramaya çalışan Süheyla Hanım, mücadelesinde yılgınlığa düşmeden, vatandaşlık bilinci ve sorumluluğu ile "Demokrasilerde çareler tükenmez"   düşüncesiyle Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER)  Alo 150 şikayet hattını arayarak sorununu bir kez de buraya aktarmış.
Hakkını ara, derdini anlat demek kolay.  Konuyu yazarken bile insan yoruluyor. 
Derken önceki gün Süheyla Hanım'ın sabit telefonun arızası 70 gün sonra giderilmiş. Doktor Hanım şimdi bu güzel gelişmeyi dostlarına müjdeliyor. Ama mücadelesi devam ediyor.  Çünkü hizmet alamadığı telefonuna gelen faturalar ile ADSL faturalarının Türk Telekom'dan tahsili için Tüketici Sorunları Hakem Heyetine gidecek.  Sabır eşiği geçildi. Hak arama yoluna devam. 
Helal olsun. Başka ne denilebilir ki.
Ankaralı Mehmet Kayhan'da benzer mücadele sergileyerek Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan hakkını geri almış.
Basına yansıyan kutsal topraklarda meydana gelen kusurlu hizmetin öyküsü ilginç. 
 Mehmet Kayhan, 2012 hac döneminde, Suudi Arabistan Krallığı Ankara Büyükelçiliği kontenjanından, Suudi Arabistan Havayolları ile bu ülkeye gider. Türk hacı adaylarının zorunlu olarak aldığı "beşli form" için Diyanet'e 365 dolar öder. Kendisine her bir kupon karşılığı ulaşım hizmeti, mihmandarlık, Arafat'ta çadır hizmeti, kutsal yerlerin gezdirilmesi gibi hizmetler verileceği Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından taahhüt edilir. Ancak Diyanet kafileleri ile gitmediği gerekçesi ile Arafat'ta çadır, mihmandarlık ve kutsal yerlerin gezdirilmesi gibi hizmetlerden Kayhan yararlanamaz. Hac farizası sırasında talep etmesine rağmen hiçbir hizmetten yararlanamayan Kayhan, hac boyunca, yalnızca Cidde havaalanından Mekke'ye ve Mekke'den Medine'ye gidiş için servis hizmeti kullanır.
Kayhan, Türkiye'ye döndüğünde, kendisine taahhüt edilen hizmetin verilmediği gerekçesi ile Diyanet'ten parasının iadesini ister. Diyanet ise "5'li formların asılları eksiksiz olarak kuruma iletilirse, gerekli iade yapılacaktır" diye bir cevap verir. Kayhan, ödediği 365 doların 114 dolarının Suudi Arabistan'a girişte ödendiğini ve geri alınamadığını öğrenir. Ulaşım servis hizmetleri için de formdaki 2 kuponu kullanan Kayhan, "Elinde sadece 3 kuponun kaldığı" gerekçesiyle Diyanet tarafından talebi ret edilince, yaşadığı Etimesgut'taki Kaymakamlık Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne başvurur.
Diyanet İşleri  de bunu yaparsa!
Mehmet Kayhan için hak arama mücadelesi sonuç verir.
Tüketici Hakem Heyeti,  Mehmet Kayhan'ın şikayetini incelemesi sonucunda  "Eksik hizmet ayıplı hizmettir" diyerek  "Diyanet ayıplı hizmet sunmuştur" kararı verir. 114 dolarlık giriş ücreti ve 2 kuponluk ulaşım hizmetini 365 dolardan düşen Heyet, Kayhan'a 150 doların iade edilmesini kararlaştırır.
Bu karar ilk olmasının yanında her yıl umreye ve hacca giden on binlerce vatandaş için de emsal olacak. Çünkü Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan her kutsal toprak yolcusu bu beşli formları alıyor. Türkiye'ye döndüğünde eğer bu hizmetlerin tamamını alamamış ve formların (kuponların) bir kısmı elinde kalmışsa kalan kuponların parasını "Eksik hizmet" gerekçesi ile geri alabilecek.
Sorun 150 doları geri almak değil…
Bunun adı , " Eksik hizmet ayıplı hizmettir " 
Sizde eksik, kusurlu hizmet vererek- alarak ayıp etmeyin.

Bakmadan Geçme