Cumhurbaşkanı Erdoğan 2023 manifestosunu ilan etti!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 7. Olağan Büyük Kongresinde konuştu. Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen kongrede Erdoğan, AK Parti hükümetleri döneminde yapılan icraatları aktardı.

Erdoğan, Türkiye'nin ne zaman demokrasi ve kalkınma hamlesine girişse, karşısına içeriden ve dışarıdan nice engeller çıkartıldığına dikkat çekerek, “Rahmetli Menderes'in ve rahmetli Özal'ın çabalarıyla, rahmetli Erbakan ve rahmetli Türkeş'in dirayetli duruşlarıyla elde edilen kazanımlar, bizi ancak 2000'lerin başına kadar getirmeye yetebildi. AK Parti, milletimizin tarih ve medeniyet iddiasının temsilcisi olarak iktidara geldiğinde, karşımızda her şeyiyle tel tel dökülen bir ülke vardı. Demokrasimiz yaralıydı, kalkınmamız eksikti, huzurumuz kaçıktı, ama hamdolsun inancımız ve umudumuz dipdiriydi. AK Parti, milli iradenin üstünlüğünü tam manasıyla tesis ederek Türkiye'de demokrasiyi güçlendirdi. AK Parti, 81 vilayetimizin tamamını, eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden spora her alanda yaptığı yatırımlarla kalkındırdı. AK Parti, polemik ve kavga siyasetinin yerine eser ve hizmet siyasetini getirerek, asırlık kayıplarımızın sebebi olan zihniyeti değiştirdi. AK Parti, kesintisiz reformlarıyla ülkemizin muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma mücadelesini adım adım ileriye taşıdı” ifadelerini kullandı.

Eğitim

Erdoğan, iktidara geldiklerinde Türkiye'ye eğitim, sağlık, güvenlik ve adalet, emniyet, ulaşım üzerinde kalkındıracaklarının sözünü verdiklerini hatırlatarak, eğitim alanında yapılan icraatları sıraladı.
Erdoğan, bütçede önceliği her zaman eğitim alanına verdiklerini belirterek, “Milli eğitim bütçesini 2002'de 7,5 milyar lira seviyesinden aldık, 2021 yılı itibariyle 147 milyar liraya çıkardık. Nereden nereye. Yükseköğrenim bütçemizi ilave ettiğimizde bu rakam 212 milyar liraya ulaşıyor. Resmi-özel dahil tüm okullarımızın sayını 50 bin 877'den 87 bin 678'e, derslik sayımızı 343 binden 600 bine yükselttik. Yıllarca vatandaşımızın üzerinde yük olan okul kitaplarını, her seviyede ücretsiz olarak çocuklarımızın sıralarının üzerine koyuyoruz. Ücret yok. Bugüne kadar toplam 693 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Eğitimi 4+4+4 şeklinde kademelendirerek, zorunlu eğitimi 12 yıla yükselttik. Üniversite sayımızı 76'dan 207'ye, üniversite öğrencisi sayımızı 1,5 milyondan 8 milyonun üzerine çıkardık. Üniversiteye girişteki okul katkı puanlarını, katsayı farklılıklarını, üniversite harçlarını biz kaldırdık biz. Bay Kemal siz kaldırmadınız biz biz. Maarif Vakfımız ile 43 farklı ülkede dostlarımıza eğitim desteği veriyoruz. Yükseköğrenim yurtlarının hem kalitesini yükselttik, hem de yatak kapasitesini 282 binden 700 bin sınırına getirdik. Lisans öğrencilerine verilen kredi veya burs rakamlarını, biz geldiğimizde burs olarak öğrencilerimiz aylık 45 lira alıyordu. Bu yıl itibariyle aylık lisansta 650 liraya, yüksek lisansta bin 300 liraya, doktorada bin 950 liraya yükselttik. Gençlik merkezi sayımızı 9'dan 364'e çıkartarak, ülkemizin her köşesine yaygınlaştırdık” dedi.

Spor

Sporda yapılan icraatları da aktaran Erdoğan, “Atletizm pisti sayımızı 12'den 56'ya, yarı-tam olimpik yüzme havuzu sayımızı 46'dan 278'e, toplam tesis sayımızı ise bin 575'den 3 bin 907'ye çıkardık. Ülke genelinde 32 stadyumun yapımını tamamladık, 10 tanesinin inşası, 4 tanesinin de proje ve ihale çalışmaları sürüyor” ifadelerini kullandı.

Sağlık

Sağlık alanında yapılan yatırımları aktaran Erdoğan, şunları söyledi:
“Sağlık alanında, hastanelerdeki yatak sayımızı 164 binden 253 binin üzerine, nitelikli yatak sayımızı 19 binden 162 bine çıkardık Bay Kemal. Bunlardan haberin var mı? 378 binden devraldığımız sağlık çalışanı sayımızı, bugün 1 milyon 177 bine ulaştırdık. Hekim sayımız, 2002'deki 92 bin seviyesinden, bugün 174 bini geçti. Sağlıktaki kalitenin önemli göstergelerinden olan ambulans başına düşen nüfus sayımızı 107 binlerden 14 binlere indirdik. İlkini 2017 yılında Yozgat'ta açtığımız şehir hastanelerimizin sayısını 17'ye, toplam yatak kapasitesini de 22 bin 600'e yükselttik. Halen 9 şehir hastanemizin inşası, 3'ünün ihale süreci, 3'ünün de proje çalışmaları devam ediyor. Bunlar da tamamlandığında, toplamda 43 bin 158 yatak kapasiteli 32 şehir hastanesini ülkemize kazandırmış olacağız.”

Sosyal hizmetler

Sosyal hizmetlerde ise son 18 yılda ihtiyaç sahibi vatandaşlara toplamda 411 milyar lirayı aşan tutarda yardım yaptıklarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, engelli aylığını, 2002 yılındaki ortalama 24 lira seviyesinden 2021 Ocak itibariyle ortalama 914 liraya çıkardıklarını ifade etti.
Erdoğan, 2002 yılında kamudaki engelli istihdamının 5 bin 777 olduğunu, bugün ise 58 binin üzerinde olduğunu kaydetti. 2002 yılında 24 lira olan yaşlılık maaşını 2021 Ocak ayı itibariyle 763 liraya yükselttiklerini söyleyen Erdoğan, net asgari ücretin ise bu yılbaşı itibariyle 2 bin 825 lira olarak uygulandığını ifade etti.

Adalet

AK Parti hükümetleri döneminde adalet alanında yapılan icraatları paylaşan Erdoğan, adaletin en çok hassasiyet gösterdikleri alanlardan biri olduğunu söyledi.
Hâkim, savcı ve diğer personel sayısını yüzde 176 oranında artırarak, yargının insan kaynağı kapasitesini güçlendirdiklerini vurgulayan Erdoğan, “İktidara geldiğimizde 9 bin 349 olan hâkim-savcı sayısı, FETÖ'cü hainlerin yol açtığı tahribata rağmen, bugün 21 bin 651'e ulaştı. İstinaf uygulamasını başlatarak 15 bölge adliye mahkemesi ve 8 bölge idare mahkemesini devreye almak suretiyle temyizdeki yığılmaların önüne geçtik. Yargının, hukuku daha etkin ve sade şekilde işletebilmesi amacıyla temel kanunların pek çoğunu baştan sona yeniledik. Merdiven altı adalet dağıtımı vardı ya bir zamanlar artık bunlar yok. Şimdi bütün güzel imkanlar ile yargıcımız, savcımız bu çalışmalarını yürütecekler. Bu yıl Yargıtay adli yılını yeni binasında açmış olacak. İnşa ettiğimiz 274 adalet hizmet binasıyla, hem yargı mensuplarımıza, hem de vatandaşlarımıza en iyi fiziki şartları sağlamanın gayreti içinde olduk. Adalet arayışının insanlığın bitmeyecek yolculuğu olduğu anlayışıyla, reform gündemimizden hiç ayrılmadık. Son olarak da, geçtiğimiz haftalarda İnsan Hakları Eylem Planımızı milletimizin takdirine sunduk. Ayrıca, milletimizi yeni ve sivil Anayasa ile buluşturmak için çalışmaya başladık” dedi.

Güvenlik

Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenliğin, önceliklerinin daima en başında geldiğini belirterek, “Askerlerimiz sınırlarımızda, emniyet teşkilatımız şehirlerimizde, jandarmamız kırsalda, sahil güvenliğimiz kıyılarımızda, istihbaratımız her yerde, milletimizin huzuru için gece gündüz görev yapıyor. PKK başta olmak üzere tüm terör örgütlerini hezimete uğratarak, ülkemiz sınırları içinde eylem yapamaz hale getirdik. Milletimizin doğrudan günlük hayatına dokunan hizmetler veren mahalli idarelerimizi, mevzuatından kaynaklarına kadar her alanda güçlendirdik. Muhtarlarımızın vatandaşlarımıza daha etkin hizmet verebilmelerini sağlayacak mekanizmaları kurarken, muhtarlarımızın özlük haklarında çok iyileştirmeyi biz yaptık. Ama Bay Kemal ne diyor: ‘Onlara şimdi biz birer özel kalem atayacağız.' Gayet anlamlı bir şey, hayırlı olsun. Eğer gelirsen bu atamaları da yaparsın” açıklamasında bulundu.

Ulaştırma

Ulaştırmada alanındaki atılımları da aktaran Erdoğan, “Geçtiğimiz 19 yılda toplam 932 milyar lira tutarında yatırım yaparak, ülkemizin altyapısını baştan sona yeniledik, geliştirdik. Karayollarında, 6 bin 101 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafemizi 28 bin 200 kilometreye, bin 710 kilometreden devraldığımız otoyol uzunluğumuzu 3 bin 523 kilometreye yükselttik. Karayolu tünel sayımızı 83'den 438 adete, karayolu tünel uzunluğumuzu 50 kilometreden 595 kilometreye, köprü ve viyadük uzunluğumuzu 311 kilometreden 701 kilometreye çıkardık. Osman Gazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Nissibi Köprüsü, Avrasya Tüneli, Marmaray, Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli, Erkenek, Cankurtaran, Sabuncubeli, Ovit Tünelleri gurur abidesi projelerimiz olarak gönlümüze yerleşmiştir. İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu, Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu, Ankara-Niğde Otoyolunu bu dönemde ağımıza kattık. Çanakkale 1915 Köprüsünün de içinde yer aldığı Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu ile Ankara-İzmir Otoyolunun inşası sürüyor” dedi.

Demiryollarında, toplam bin 213 kilometre uzunluğunda hızlı tren ağı inşa ettiklerini söyleyen Erdoğan, “Ülkemizin 11 bin 590 kilometre uzunluğundaki mevcut demiryolu ağını, adeta sıfırdan inşa etmişçesine baştan sona yeniledik. İzmir'e İzban'ı, Ankara'ya Başkentray'ı, İstanbul'a Gebze-Halkalı Banliyösünü ve çeşitli şehirlerimizde pek çok metro hatlarını ülkemize kazandırdık” diye konuştu.

Havayollarında önemli adımlar attıklarını kaydeden Erdoğan, “26'dan devraldığımız havalimanı sayımızı 30 ilaveyle 56'ya çıkardık. İstanbul Havalimanının yıllık 90 milyon yolcu kapasiteli ilk etabını hizmete sunduk. Yurt dışı uçuş noktamızı 60'dan 329'a, uçulan ülke sayısını 50'den 126'ya yükselttik. Salgın sebebiyle durgunluğa girmiş olsa da, Türkiye geleceğin en büyük hava yolu ulaşım altyapısına sahip ülkesi olarak dünyada ilk sıralarda yer alacaktır” dedi.

Denizcilikte, tersane sayısının 37'den 83'e, yat bağlama kapasitesinin 8 bin 500'den 18 bin 545'e çıktığı bilgisini paylaşan Erdoğan, “Filyos limanının, Rize İyidere Limanının, Haliç, Tekirdağ, Datça Yat Limanlarının yapımları sürüyor” ifadelerini kullandı.

İletişimde, 2002 yılında 3 bin olan geniş bant abone sayısının 85 milyona ve 23 milyon civarında olan mobil telefon abone sayısının 84 milyona yükseldiğini vurgulayan Erdoğan, “Bugün 54 milyona yaklaşan e-devlet kullanıcı sayısıyla, bu alanda dünyanın önde gelen ülkeleri arasına girdik” açıklamasını yaptı.

Çevre ve şehircilik

Çevre ve şehircilik alanında ki icraatları paylaşan Erdoğan, 18 yıl önce 145 olan atıksu arıtma tesisi sayısının bin 170'i, yüzde 35 olan atıksu arıtma hizmeti verilen belediye nüfusu oranının da yüzde 89'u bulduğunu kaydetti.

TOKİ kanalıyla üretilen konut sayısının 1 milyon adete ulaştığına dikkat çeken Erdoğan, “Toplam 35 millet bahçesini hizmete aldık, 22 millet bahçemizi açılışa hazır hale getirdik. Halen 9 millet bahçesi bitme aşamasındayken, 48 millet bahçesinin yapımı ve 33'ünün ihalesi sürüyor” bilgilerini paylaştı.

Tarım

Erdoğan, hükümetleri döneminde tarım alanında yapılan icraatlara ilişkin ise şunları söyledi:
“2002 yılında 37 milyar lirayı bulmayan Tarımsal Gayri Safi Yurtiçi Hasılamız, geçtiğimiz yıl 333 milyar lirayı geride bıraktı. Tarım ve gıda ürünleri ihracatımız 20 milyar lirayı geçti. Çiftçilerimize bugüne kadar ödediğimiz tarımsal desteklerin toplamı 160 milyar liraya yaklaştı. Sadece bu yıl yapacağımız tarımsal destekleme ödemeleri tutarı 24 milyar liradır. Türkiye'nin, iklim şartları sebebiyle üretimi sınırlı olan birkaç ürün dışında, tarımda dışa bağımlılığı kesinlikle söz konusu değildir. Geçtiğimiz 19 yılda tarla ve sebze üretimimiz yüzde 20, meyve üretimimiz yüzde 67, süt ve et üretimimiz iki katına yakın artış göstermiştir. Orman varlığımızı 20,8 milyon hektardan 23 milyon hektara, 175 olan korunan alan sayımızı 616'ya, 16 olan tabiat parkı sayımızı 250'ye çıkardık. Barajlarımızın sayısını 276'dan 600 ilaveyle 876'ya, içme suyu tesislerimizin sayısını 84'ten 262 ilaveyle 346'ya, sulama tesislerimizin sayısını bin 764'ten bin 457 ilaveyle 3 bin 221'e ulaştırdık.”

Makroekonimi

Makroekonomide, satın alma gücü paritesine göre milli gelirde Türkiye'yi dünyada 17'nci sıradan 13'üncü sıraya yükselttiklerini söyleyen Erdoğan, “Dünyayı kasıp kavuran salgına rağmen geçtiğimiz yıl yüzde 1,8 büyümeyle, G-20 ülkeleri arasında ikinci sırada yer aldık. Göreve geldiğimizde vergi gelirlerinin yüzde 86'sını bulan faiz ödemelerini, geçtiğimiz yıl yüzde 16'ya gerilettik. Avrupa ülkelerinde yüzde 97'ler, gelişmiş ülkelerde yüzde 130'lar civarında olan borç stokunun milli gelire oranını yüzde 42,6 seviyesinde tutmayı başardık. İhracatımızı 36 milyar dolardan aldık 170 milyar dolar bandına kadar çıkardık. Her ay yeni ihracat rekorları kırarak, bu yolda yürümeyi sürdürüyoruz. Son bir kaç gündür piyasalarda yaşanan dalgalanmalar, Türkiye ekonomisinin temellerini, gerçek dinamiklerini, taşıdığı potansiyeli ve yarınını kesinlikle yansıtmıyor. Türk sanayisi, salgın dönemindeki performansıyla direncini ve gücünü bir kez daha ortaya koymuştur. Kamu maliyesi ve finans sektöründeki göstergeler, gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülkeye göre daha sağlam bir yapıya sahip olduğumuza işaret ediyor. Bir süre önce açıkladığımız ekonomideki reform programımızın politikalarını ve takvimini dün akşam itibarıyla ilan ettik. Şimdi artık vakit, daha çok çalışma, üretme, gaza basma, hedeflerimize yürüme vaktidir. İktisadi temeli olmayan hareketlere karşı ülkesinin yanında yer alarak, güven ve istikrar mesajımıza sahip çıktıkları için milletimizin tüm fertlerine ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.

Ankara Spor Salonu'nda yapılan AK Parti 7. Olağan Büyük Kongresi'ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce salon dışında konuştu, ardından da partililerin yoğun ilgisi ve sevgisi altında eşi Emine Erdoğan ile birlikte salona girdi. Türkiye'nin 81 ilini sayarak partilileri selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması sık sık partililerin sloganları ile kesildi.

Dış politika

Dış politikada, Türkiye'nin elindeki araçların hem güçlendirdiğini hem de çeşitlendirildiğini vurgulayan Erdoğan, “Daha evvel sınırlı varlığımızın olduğu Afrika, Asya ve Latin Amerika gibi bölgelere yönelik açılım politikaları uyguladık. Böylece 2002 yılında 163 olan dış temsilcilik sayımızı 251'e yükselttik. Dünyanın en yaygın dış misyon ağına sahip 5 ülkesi arasında yer alıyoruz. Bayrağımızın dalgalanmadığı hiçbir yer bırakmamak hedefiyle dünyanın dört bir köşesinde mevcudiyetimizi artırmaya devam ediyoruz. Ülkemizin milli menfaatlerine saygı gösteren hiçbir ülkeyle çözülemeyecek sorunumuz olmadığına inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde dostlarımızın sayısını artırıp husumetleri gidererek bölgemizi bir huzur adasına çevirmekte kararlıyız. Esasen, bugüne kadar attığımız tüm adımlar da aynı amaca matuftur. Suriye'de, tüm dünya mazlumlara sırtını dönerken, biz sınırlarımızı ve kalbimizi açtık. Rejimin zulmü yanında, DEAŞ'tan PKK-YPG'ye kadar pek çok terör örgütünün acıya ve kana buladığı bu kadim topraklara barışı ve istikrarı getirmek için tüm imkanlarımızı kullandık” dedi.

Sınırötesi harekatlarla milyonlarca masumun rejim veya terör örgütleri tarafından katledilmesinin önüne geçtiklerini vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ülkenin siyasi birliğinin ve toprak bütünlüğünün sağlanması konusunda yürütülen çabalara samimi ve yapıcı destek verdik. Suriye gerçek anlamda Suriyelerin yönettiği bir yer haline gelene kadar da bu gayretlerimizi sürdürecek, Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Bir başka önemli dış politika açılımımız, Libya'daki meşru hükümetle yaptığımız deniz yetki alanlarına ilişkin anlaşmadır. Bu anlaşmayla, hem Türkiye'nin, hem de Libya halkının Akdeniz'deki doğal kaynaklar üzerinde var olan haklarını garanti altına aldık. Ülkemizi ve Libya'yı Akdeniz'de dışlamak için kurulan tezgahları birer birer bozduk. Libya'nın meşru hükümetine verdiğimiz destekle, bu ülkeyle ilgili emelleri olan kötü niyetli çevrelerin heveslerini de kursaklarında bıraktık. Türkiye'nin sağladığı destek sayesinde bugün Libya yeniden geleceğine umutla bakabiliyor, demokratik süreçleri yürütebiliyor. Önümüzdeki dönemde de Libyalı kardeşlerimizin yanında yer almayı sürdüreceğiz. Yaklaşık 30 yıl önce, Dağlık Karabağ'ın ve Azerbaycan topraklarının beşte birinin işgaliyle yaşanan katliamlar, Azerbaycanlı kardeşlerimizle birlikte bizim de yüreğimizi dağlamıştı. Minsk üçlüsü adı altında bu krizi çözmeyi üstlenenler, 30 yıl boyunca meseleyi daha da karmaşık hale getirmekten başka hiçbir şey yapmadılar. Azerbaycanlı kardeşlerimiz bu süreçte hep, krizin diyalog ve anlaşma yoluyla çözümü yönünde çaba harcadılar. Buna rağmen Ermenistan tarafı saldırılarına ara ara devam etmiş, diyalog kanallarını tıkayan taraf olmuştur. Geçtiğimiz yılın son aylarında Ermenistan ordusu yeniden saldırıya geçince, Türkiye olarak tüm imkanlarımızla Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanında yer aldık. Türkiye'nin desteği ve Azerbaycan ordusunun kahramanlığı sayesinde verilen destansı bir mücadeleyle, hamd olsun bu kirli işgal sona erdi. Türkiye-Azerbaycan kardeşliğini daha da güçlendiren bu sürecin, varılan anlaşmaya uygun şekilde neticelenmesi için takipte kalacağız. Amerika Birleşik Devletleri'nden Rusya'ya, Avrupa Birliği'nden Arap coğrafyasına kadar tüm ülkelerle ilişkilerimizi, Türkiye'nin menfaatleri ve milletimizin beklentileri doğrultusunda şekillendirmeyi sürdüreceğiz. Afrika, Asya ve Avrupa'nın kalbinde yer alan bir ülke olarak, bizim ne doğuya, ne de batıya sırtımızı dönme lüksümüz yoktur. Birbiriyle rekabet, hatta gerilim halinde olan ülkelerle aynı anda dengeli, tutarlı ve uzun vadeli iş birlikleri geliştirmenin kolay olmadığını elbette biliyoruz. Ancak Türkiye, hem coğrafi konumu, hem ekonomik çıkarları, hem de kuşatıcı dış politika vizyonuyla, bunu başaracak güce ve dirayete sahiptir.”

Sanayi ve teknoloji

Sanayi ve teknoloji alanında ki icraatları paylaşan Erdoğan, “2002 yılında ülkemizde 192 Organize Sanayi Bölgesi varken, biz bunu 133 ilaveyle 325'e yükselttik. Ayrıca, 22 Endüstri Bölgesi, 79 Teknopark, bin 242 Ar-Ge Merkezi, 364 Tasarım Merkezi kurduk. Türkiye Uzay Ajansını faaliyete geçirmek ve Milli Uzay Programımızı kamuoyuyla paylaşmak suretiyle, bu alanda da iddiamızı ortaya koyduk. Yerli otomobilimizin fabrikasının inşası sürüyor, inşallah 2022'nin sonunda milletimizin hizmetine sunulacak” diye konuştu.

Savunma sanayi

Savunma sanayinde, 2002 yılında sadece 62 savunma projesinin yürütüldüğünü, bugün bu sayının 750'yi geçtiğinin altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:

“Savunma sanayi projelerimizin bütçesi de, 5,5 milyar dolardan, ihale sürecindekilerle birlikte 75 milyar dolarlık bir hacme ulaştı. Aynı şekilde savunma ve havacılık ihracatımız da 248 milyon dolardan 3 milyar doların üzerine çıktı.”

Enerji

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, enerjide ise toplam kurulu gücü 31 bin 846 megavattan 96 bin 271 megavata yükselttiklerini, TANAP ve TürkAkım gibi Türkiye'yi bölgesel enerji merkezi haline getirecek projeleri tamamladıklarını kaydetti.

Karadeniz'deki Sakarya Havzasında Tuna-1 kuyusunda 205 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfettiklerini hatırlatan Erdoğan, “Bu rezervi milletimizin hizmetine sunmak için çalışmalarımız sürüyor. Türkiye'yi nükleer güçle elektrik üreten sayılı ülkelerden biri yapacak Akkuyu Nükleer Santralimizin inşası Rusya ile birlikte devam ediyor, inşallah ilk reaktörde 2023'te üretim başlıyor” açıklamasını yaptı.

Kültür

Erdoğan, kültürde dünya mirası listesinde olan varlık ve alanların sayısını 9'dan 18'e, kültür merkezlerinin sayısını 42'den 118'e, yurt dışından getirilen eser sayısını 2 bin 525'den 4 bin 854 çıkardıklarına dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Dizi ve filmlerimiz, dünyadaki en önemli kültür elçilerimiz haline geldi. Bugün 152 farklı ülkede 600 milyon kişi Türk dizilerini ve filmlerini izliyor. Vakıflar Genel Müdürlüğümüz kanalıyla restore ettiğimiz ecdat yadigârı eserlerin toplamı 5 bin 450'yi ulaştı. TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Yurt dışı Türkler ve Akraba Toplulukları gibi kurumlarımız vasıtasıyla tüm dünyaya açıldık. Ülkemize gelen turist sayısı 2002 yılında 13 milyon iken bu rakamı 52 milyona, turizm gelirimizi de 35 milyar dolara kadar çıkardık. Salgın sebebiyle geçtiğimiz yılı 16 milyon turist ve 12,4 milyar dolar turizm geliriyle kapatmış olsak da, inşallah önümüzdeki dönemde 75 milyon turist hedefimize doğru ilerlemeyi sürdüreceğiz.”

“Türkiye'yi önce 2023 hedeflerine, ardından da 2053 vizyonuna inşallah bu ittifakla kavuşturacağız”

Kongreye katılan illerden gelen partilileri selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Hamd, âlemlerin Rabbi, Rahman, Rahim, hesap ve ceza gününün maliki Allah'a mahsustur. Yalnız sana ibadet eder, yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların ve sapmışların yoluna değil. Duamızı kabul buyur, elimizi boş çevirme Allah'ım” şeklinde dua ederek konuşmasına başladı.

“Biz, bugüne kadar hangi mücadeleyi yürütmüşsek, hangi başarıları kazanmışsak, hepsini de işte bu iman, işte bu inanç, işte bu azim sayesinde gerçekleştirdik. Bundan sonra da aynı hissiyatla, Sırat-ı Müstakim üzere yürümeye, ter dökmeye, gerektiğinde canımızı ortaya koymaya devam edeceğiz. Eksikten ve yanlıştan münezzeh olan sadece Rabbimizdir” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:

“Biz fanilerin elbette hatası ve eksiği olmuştur, olacaktır. Önemli olan istikameti doğru, kalbi ferah, yüreği sağlam, azmi güçlü tutmaktır. Gerisi Allah'ın yazgısı ve milletimizin takdiridir. İşte bu anlayışla, ‘niyet hayr, akıbet hayr' diyerek, sizlerle birlikte bir kez daha yaptıklarımızın ve yapacaklarımızın muhasebesini milletimize arz etmek istiyoruz.”

Milliyetçi Hareket Partisine ve Genel Başkan Devlet Bahçeli'ye, Cumhur İttifakı çatısı altında, büyük ve güçlü Türkiye yolunda kendileriyle birlikte yürüdükleri için şükranlarını ileten Erdoğan, “Milletimizin 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurduğu Cumhur İttifakını, Milliyetçi Hareket Partisi ile birlikte seçimlerde ve Meclis'te devam ettirerek, mücadelemizin saflarını tahkim ettik ve genişlettik. Hangi partiden olursa olsun, Cumhur İttifakına destek olan her bir kardeşime ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Türkiye'yi önce 2023 hedeflerine, ardından da 2053 vizyonuna inşallah Cumhur İttifakı ile kavuşturacağız” diye konuştu.

“Yine aynı oyunun peşindeler”

AK Parti Büyük Kongrelerinin, kadroları yeniledikleri, bugüne kadar gerçekleştirilen hizmetlerin muhasebesinin yapıldığı, vizyonun güncellendiği demokrasi şölenleri olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, her büyük kongrede vizyonlarını daha ileriye taşıdıklarını, hedeflerini daha büyüttüklerini, eser ve hizmet siyasetini daha güçlendirdiklerinin altını çizdi. Erdoğan, “Biz; siyasetin, sadece geçmişle değil, aynı zamanda bugünle, güncelle de sınırlı kalmaması; yarını, geleceği, umudu kucaklaması gerektiğine inanan bir mefkûreye sahibiz. Yarın diye ifade ettiğimiz büyük ufuk, bizim maziden atiye kurulan köprü dediğimiz, geçmişi ve bugünü de içeren kuşatıcılığa sahiptir.

Bunun için bizim inancımızda umutsuzluk, yani yarından ümidini kesmek, küfre eşdeğer görülmüştür. Geçmişimizi hakkıyla bilmeden, bugünün hakkını vermeden, geleceği inşa edemeyiz. Türkiye'nin bugün bulunduğu yer, şanlı tarihinin şerefli mirasıyla, geleceği için belirlediği hedefleri arasındaki ince çizginin tam ortasıdır. Geleceğe ilişkin tasavvurlarımızı anlatırken, söze daima geçmişten başlamamızın sebebi de işte budur. Büyük rüyalar görmek, bu rüyaların ardından gitmek bize medeniyetimizin emridir. Siyasetin en başta gelen vazifesinin de, milletle birlikte bu rüyaları görmek, umutları canlı tutmak, hedefler koymak suretiyle inşa ve ihya faaliyetinde bulunmak olduğuna inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Türk milletinin, yaşadığı onca badireye rağmen hep ayakta kalmayı ve yeniden şahlanışa geçmeyi başardığını kaydeden Erdoğan, “Asırlarca 3 kıta, 7 iklimi idare etmiş devletini, 7 düvelin leş kargaları gibi başına üşüşmesiyle kaybeden milletimizin, İstiklal Marşımızda ruh ve vücut bulan zaferinin hikmetini arayanlar, önce buraya bakmalıdır.

Tek parti faşizminden darbe ve vesayet cenderesine, bunların yol açtığı siyasi, sosyal, ekonomik krizlerden, bölgesel ve küresel tehditlere kadar nice zorlu mücadeleyi, yine aynı anlayışla yürüttük. Geçtiğimiz 19 yılda, Türkiye'yi demokraside ve kalkınmada dünyanın en ileri ülkeleri seviyesine getirmek için attığımız her adımda, gücümüzü ve cesaretimizi, milletimizin binlerce yıllık bu birikiminden aldık. Bugün, insanlığın yakın tarihin en önemli sağlık kriziyle boğuştuğu, küresel siyasi ve ekonomik sistemin köklerinden sarsıldığı, yeni arayışların filiz vermeye başladığı bir dönemden geçiyoruz.

Ülkemizi ve milletimizi, sürekli kendi iç sıkıntılarıyla meşgul ederek, son iki asırdır bu tür köklü değişimlerin dışında tutanlar, yine aynı oyunun peşindeler. Ama bu defa başaramayacaklar. Çünkü bu defa farklı bir Türkiye var. Bu defa, sadece elindekilere sahip çıkmakla yetinmeyen, yeni küresel siyasi ve ekonomik düzende hak ettiği yeri alma kararlığını 2023 hedefleriyle, 2053 vizyonuyla, 2071 idealiyle gösteren bir Türkiye var. Bu defa, üzerinde asırlardır sahnelenen senaryoları yırtıp atan, bilhassa da son 8 yıldır önüne kurulan tuzakları birer birer yıkıp geçen, hedeflerinden asla kopmayan bir Türkiye var” açıklamasında bulunarak tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet vurgusu yaptı.

“İnsanlığı küresel yönetim anlayışıyla buluşturacak medeniyet nöbetini devralmaya hazırlanıyoruz”

Ellerinden gelse, yağmurlu havada Türkiye'ye bir bardak su vermeyecek olanların her gün Türkiye'nin karşısına yeni dayatmalarla çıkmalarının, kendilerini yollarından döndüremediğini ve döndüremeyeceğini ifade eden Erdoğan, “Türkiye'yi, kendi halkı ve Yunus'un ‘Bir ben vardır bende, benden içeru' deyişinde olduğu gibi temsil ettiği tüm değerler adına, yeni küresel siyasi ve ekonomik düzenin asli unsurlarından biri yapmakta kararlıyız.

İnsanlığı; hakkın, hakkaniyetin, adaletin, merhametin, sevginin, huzurun teminatı olacak bir küresel yönetim anlayışıyla buluşturacak medeniyet nöbetini devralmaya hazırlanıyoruz. ‘İman varsa imkân vardır' inancıyla, 21'inci yüzyılın kapılarını, hem milletimiz, hem tüm insanlık için açmak için yola çıkıyoruz. Uzunca bir süredir takip ettiğimiz rotamızın adı olan 2023 hedeflerimizi yeni bir başlangıç haline dönüştürerek, 21'inci yüzyılı ve ötesini kuşatacak büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ediyoruz.

Dünyanın, karmaşık bir endişe bataklığında çırpındığı şu dönemde, biz insanlık için sayısız imkânlar bahşeden bir hafıza denizinde yol alıyoruz. İnsanlığın ihtiyacı olduğu tüm fikirlerin ve değerlerin, bizim hafıza hazinemizde var olduğuna inanıyoruz. Teknolojinin insansız bir dünyaya doğru evrilmeye çalışıldığı tarihi yol ayrımında, biz insanın fıtri güzellikleri üzerinden yeni bir dünya düzeni kurulmasına öncülük etmenin sorumluluğuna talibiz. İnşallah bunu başaracağız” dedi.

DEVLET BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR

İşte bu anlayışla, “niyet hayr, akıbet hayr” diyerek, sizlerle birlikte bir kez daha yaptıklarımızın ve yapacaklarımızın muhasebesini milletimize arz etmek istiyoruz. Bu vesileyle, Milliyetçi Hareket Partisine ve Genel Başkan Sayın Devlet Bahçeli'ye, Cumhur İttifakı çatısı altında, büyük ve güçlü Türkiye yolunda bizimle birlikte yürüdükleri için şükranlarımı sunuyorum. Milletimizin 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurduğu Cumhur İttifakını, Milliyetçi Hareket Partisi ile birlikte seçimlerde ve Meclis'te devam ettirerek, mücadelemizin saflarını tahkim ettik ve genişlettik. Hangi partiden olursa olsun, Cumhur İttifakına destek olan her bir kardeşime ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Türkiye'yi önce 2023 hedeflerine, ardından da 2053 vizyonuna inşallah bu ittifakla kavuşturacağız.

Bakmadan Geçme