Bu dağınıklık, özensizlik nereye kadar?

Bir garip şehre döndü burası. Anlatılması, anlaşılması zor süreçten geçiyor bu şehir.Sapla saman birbirine karıştı.
İşi kollamak, işleri denetlemek yerine "benim adam"  denilerek iş başına getirilen işi bilmezler kollanıyor. Toplum menfaatleri kişilerin çıkarına feda ediliyor.  Biz yerine ben denildiği için de işlerimizde, hevesimizde yarım kalıyor.
Yollar asfaltlanıyor.  Çökmeler başlıyor ilk günden.   Atık su tahliye kapakları ya 10-15 santim çukurda bırakılıyor veya 15-10 santim yüksekte kalıyor. Hesap kitap, plan, denetim özen yok.   Ben yaptım oldu. Yarım yamalak.
Yol çizgileri çiziliyor. Çizgilerin çoğunluğu eğri büğrü halde. Es kaza sürücünün biri çizgilere uyarak trafikte aracıyla yol almaya kalksa kesin kaza yapar. Güya trafiğe yön veriliyor. Biçimsiz,  anlamsız,  özensiz.
Yol ortalarına refüj yapılıyor. Yılan gibi kıvrım kıvrım, çirkin, biçimsiz, orantısız.  Yola da insana da yakışmayan, can sıkan görünümde.  Denetleyenin umurunda değil. Adamın bilgisi yok ki doğru denetlesin.  Yaptık oldu.
İpek yolundan, Erciş yolundan Van'a giriyorsunuz yol kenarları,  yol ortalarında çiçeklendirme, yeşillendirme nedense yok.   Ama ihale yapılmış. Dikilen çiçekler varsa onlarda öyle sıradanki saç diktiren kel kafasına benziyor. Özensiz,  düzensiz. Göstermelik.
Cadde, sokak, yol aydınlatması yapılıyor. Lambaların yarısı yanıyor yarsı yanmıyor. Neden yanmıyor? Sorumluluğu üzerine alan yok. Karanlıktan aydınlığa çıkmamız için çaba gösteren yok.  Yarım ışık yeter. Aydınlanma tehlikelidir çünkü.
Cami yapılıyor ama anlamsız yükseklikte.  Etrafında bahçe dinlenme alanı, şadırvan düşünen yok. Çirkin zevksiz beton yığını mabet.  Cemaatin cami basmaklarını çıkması için sporcu olması lazım. Toprakkale' de bulunan 52 merdivenden daha dik daha yorucu.  Bilmiyorsan yapma, ya da bilene sor. Hayra hile katma.
Koca binalar yapılıyor. Çuval dolusu yasa dışılık meydana geliyor. Yol, kaldırım, komşu işgali.  Kaçak katlar, çirkin zevksiz görüntüler.   Allahın yetkili, sorumlu bir kulu ses çıkarmıyor. Yanlışa engel olmuyor.  Sonradan birileri kaldırılan kaldırım için " teşekkür"  ediyor birilerine. Siz kendi görevinizi yaptığınıza inanıyorsanız bizde size inanıyoruz.
Su Sporları Festivali yapılıyor. İnsanlar Van'ı ciddiye alarak İstanbul, Sakarya gibi uzak illerden kalkıp yüzme yarışı için Van'a geliyorlar. Geldiklerine bin pişman oluyorlar. Festivali izleyenler saatlerce ayakta bekliyorlar. Karmaşa, kargaşa. Açıklama, bilgilendirme yok.  Savunma, azarlama var. Neden neyi bekliyoruz sorusunun cevabını veren de yok.  Festival kapsamında Akdamar Adası ve kıyı arasında yapılan yüzme yarışlarını düzenleyen mantık genç yaşlı herkesi aynı kategoriye tabi tutuyor. Ne oluyor? İstanbul'dan yüzme yarışına katılmak üzere heyecanla Van'a gelen 70 yaşında ki iddialı yüzücü tabi ki dereceye giremiyor.  Bunlar bir yana, katılımcılara usulen, nezaketen " Katılım Belgesi"  yazılı bir kağıt parçası verilemiyor.  İnsanlar incinmiş, üzülmüş, kırılmış kimin umurundaki.  Geçiştir gitsin. Yaptık oldu.
2012'de Türkiye'de eşi benzeri olmayan bir yarışma Van'da düzenleniyor. "Van İçin Şarkı Bestele"  Van konulu şarkı yarışması. Türkiye'de her ilin türküsü var ama her ilin şarkısı yok. Yarışmaya 243 Van temalı eser katılıyor. Derecelendirmeyi Türkiye'nin en ünlü, alanında duayen olan jürisi Van'da gerçekleştiriyor. Yarışma değerlendirilmesi TRT'de canlı yayınlanırken salonda bulunan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım bir anda yerinden kalkarak salonu terk ediyor. Birkaç dakika sabretmiyor.   Bu durum çeşitli tepkilere neden oluyor.  Yetmiyor.  Harika bir organizasyonun sonunda dereceye giren sanatçılara bir plaket, katılım belgesi ise verilmiyor. Yarışmanın birincisi olan sanatçı diyor ki" Ben dereceye girdiğimin kanıtı olan bir onurluk,  belge istiyorum. Para ödülü benim için çok önemli değil."  Mantık olmaz vermem diyor.  Güzel organizasyona yakışmayan bir son nokta koyuluyor. Ben yaptım oldu.
Deprem sonrası 15 bin konut rekor sürede yapılıyor. Ama konutlarda sular akmıyor.  Dikilen ağaçlar kuruyor. Yol aydınlatmaları yanmıyor.  Yollarda logar kapakları açıkta bırakılıyor. Bu ihmal nedeniyle genç bir can gidiyor.  Binlerce insanın yaşayacağı alan da abartılarak, israf derecesinde çok sayıda cami yapılırken tek bir sağlık ocağı, market,  spor alanına yani insana değere öncelik verilmiyor. Deniz geçiliyor, küçük sularda boğuluyor. Her şey yarım yamalı ve eksik.
İlimizde planlamadan, denetimden,  sorumsuzluktan,   özensizlikten kaynaklanan ciddi bir eksiklik var. Bu eksiklik ve kusurlar, ihmaller sonucu insanlar canından oluyor,  üzülüyor, keyifleri kaçıyor. Onca çaba, kaynak emek harcadığınız işler yarım yapılarak gerçek amacına ulaşmıyor,  insanları mutlu huzurlu etmiyor. Neye yarıyor?
Kusurları, ihmalleri, özensizliği her yerde görmek, yaşamak mümkün. Bunları tek tek anlatmaya sayfalar yetmez. Birileri de bu gerçekleri dile getirdiğimiz için bize gönül koyuyor.  Kusurlar, ihmaller, özensizlik düzelsin, varsın gönül koysunlar.

Bakmadan Geçme