Bitlis'in saklı cennetleri doğaseverleri bekliyor

Bitlis'in gizli kalmış doğa harikaları, şehir yaşamının stresinden uzaklaşmak isteyen doğaseverlere adeta bir sığınak sunuyor.

Yüksek dağları, berrak gölleri ve serin su kaynaklarıyla dikkat çeken Bitlis, alternatif bir doğa turizmi rotası olarak öne çıkıyor.

Bitlis'te yıllardır doğa gözlemi yapan Dr. Cihan Önen, ilin yalnızca tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda doğal zenginlikleriyle de dikkat çektiğini belirtti. Önen, "Nemrut Kalderası ve Süphan Dağı gibi volkanik dağlara ev sahipliği yapan Bitlis, dağlık yapısıyla öne çıkıyor. Van Gölü, Aygır Gölü ve Nazik Gölü gibi sulak alanlarıyla da oldukça zengin bir coğrafyaya sahip" dedi.

Bitlis'in su kaynaklarıyla da doğaseverlerin ilgisini çektiğini ifade eden Önen, "Uzun yıllardan beri doğa gözlemi yapıyorum ve gözlemlerimi kayıt altına alıyorum. Bitlis yüzlerce yıllık tarihinin yanında pek çok doğal güzelliğe sahiptir. Nemrut Kalderası ve Süphan Dağı gibi volkanik dağların yanı sıra Van Gölü, Aygır Gölü ve Nazik Gölü gibi büyük göller var. Bunun yanında dağlık bölge olması münasebeti ile pek çok akarsu ve şelaleye sahiptir. Bunlardan biri olan Gümüşkanat Şelalesi, Türkiye'nin en yüksek şelalelerinden biri. Duav Yaylası'ndaki şelaleler, Mutki Beyazsu ve Budaklı kaplıcaları da bu zenginliğin önemli parçaları. Bu alanlar, yılın her mevsiminde farklı bir güzelliğe bürünüyor. Temiz havası ve berrak sularıyla ziyaretçilerini cezbediyor" diye konuştu.

Dr. Önen, Bitlis'in henüz geniş kitleler tarafından keşfedilmemiş olsa da, sakinliği ve doğallığıyla doğa turizmi açısından büyük bir potansiyel taşıdığını vurguladı.

Doğal alanları ziyaret edenler, su sesi eşliğinde yürüyüş yaparak ve tırmanışlarla vakit geçirerek hem fiziksel hem de ruhsal olarak yenilendiklerini dile getiriyor.

Bakmadan Geçme