Birzamanlar maziye bak


Sene 1969... Babamın evde rahatsız olduğunu öğreniyorum.   Eve geldiğimde kravatlı, takım elbiseli,  gözlüklü,    kısa boylu,  elinde bir çantası olan, daha sonraki yaşamımda beni  etkileyecek olan  Dr.  İzzettin Mungan beyle   tanışıyorum.  Babam muayene etmek için eve  davet  edilmiş. İzzettin bey apandisit ameliyatı olan babamın pansumanını yaptı,   tansiyonunu, nabzını ateşini ölçtü sonra iğne yapmak amacıyla prevaz enjeksiyon ( eski cam + demir enjektör)  kutusunu anneme verdi.  Annem onu aldı gazocağının üzerinde kaynattı sonra Dr. bey iğneyi enjektöre çekti, enjektörün havasını çıkardı.   Ben olanları detaylarıyla, merakla film gibi pür dikkatle izliyorum.   Bir anda Dr. beyle göz göze geldik ve bana " Dr. Olacaksın, çok dikkatlisin "  diyerek beni önemsedi,  sonra iğnesini yaptı. Pamuğu bir güzel okşayarak sonra bana,   "sen nerde okuyorsun,   kaçıncı sınıftasın,  üniversite sınavını kazanacakmışsın ve ne olmak istiyorsun?  Benim gibi olman için muhakkak çok çalışman gerekir! "  şeklinde çok güzel şeyler söyledi. Kendisinden,  duruşundan,  mesleğini icra edişinden çok etkilenmiştim.
İlk kez tanıştığım Dr. beyin emekli dahiliye uzmanı, Van askeri hastanesinden emekli başhekim olduğunu öğrendim. Neyse daha sonra babam ameliyat olduğu dönemi başarıyla atlattı ve iyileşti. Zaman zaman babamın dükkanına giderken babam bana " unutma Dr. İzzettin bey sende Dr. olacaksın dedi, sende artık bizi utandırma"  diyerek beni motive ediyordu. 
Kader, nasip bu ya…
Ve yıl 1970 …. Üniversite imtihanları,  sonrası İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp'a giriş.  Geçen koca 6 sene…   Ve daha  sonraları hekimlik yaşamımda esin kaynağım, Dr İzzetin beyin başhekimliğini yürüttüğü Van Asker Hastanesi baştabipliği görevini üstlenmem ve ardından emeklilik.
Her staj ve tatillerde Dr. İzzettin Mungan beyi ve o günlerde Van'ın ünlü çocuk doktoru Daim Dirican beyi ziyaret. Her gelişimde onların yanına gider, onları merakla, ilgiyle, heyecanla gözler ve tıbbi bilgilerimi onlarda pekiştirirdim.                                                                                                      
6 yıl içinde memleketim Van'a her geldiğimde ağabeyim olmalarına karşın,  Dr. Daim Dirican ve Dr. İzzettin Mungan ile dostluğum, meslektaşlığım anlam kazanarak pekişti.  Tansiyon ölçmek,   belden  su  almak,   boğaza   sonta  takmak  idrarda   sonta  takmak   kulaktan  yabancı  cisim   çıkarmak   özelikle  hocamın   muayenehanesinde  ( boncuk    ölü  karınca   sinek   değişik  otlar )   bir  çok   pratiği   Cerrahpaşa'dan  sonra   Dr.  Daim beyin   muayenehanesi  ile  pekiştirdim. Bu tatlı ilişkiler, davranışlar aylarca devam etti.   Ardından Dr. İzzet beyin iki oğlu;  Tamer ve Uğurla tanıştık. Onlarda zaman içinde başarıyla mesleklerinin zirvesine Profesör olarak ulaştılar. 
İzzettin abimizi anarken, anlatmak istediğim aslında şu;  Dr. İzzettin bey çalışma hayatında disiplini,  bilgi birikimi ve deneyimiyle sadece hekimlik yapmamış,  hekim olmamızda oğullarını, beni  belki de nicelerini  motive  etmiştir.  Ancak,  unutulmamalıdır ki,  biz doktorlar mesleğimizin doğası gereği hastalarımızla ilgilendiğimiz kadar maalesef kendi ailemize,  çocuklarımıza ilgilenmeye pek zaman  ayıramayız. Bu görevi, tüm yavruların başarısında büyük emeği olan anneler yüklenir. İşte merhum Dr. İzzettin beyin eşi Gönül Mungan ablamızda bu başarılı annelerden biridir.   Bu konuda Gönül ablamızı taktirle,  saygıyla anıyorum.  Özellikle çocuklarının tahsilinde motivasyonun en büyük  payının kendisine ait  olduğuna inanıyorum.
Sevgili İzzettin abi,    Van'da yılarca çalışmış,   Van'ın en sevilen, güvenilen,   insan ilişkileri yoğun,  dostlukları güçlü, iz bırakan hekimi olmuştur.   Biz de genç doktor olarak o dönemler onun her davranışını,  giyimini,   güzelliğini kendimize hep örnek alırdık. O bizim esin kaynağımızdı.  Hiç unutmam ilk bindiğim Mercedes araba da İzzettin abinin Van'da  parmakla   gösterilen  yeşil Mercedes'iydi. 
Aradan yılar geçti.  Ben kıta hekimliğimi Kıbrıs ve Adapazarı'nda tamamladım. Sonra Gülhane Askeri Hastanesinde ihtisasımı yaptım. Bu 10 yıl içinde her tatilde Van'a gittiğimde Dr.  İzzettin  Mungan, Dr.  Daim  Dirican,   Dr.  Halis  Aksoy, Dr. Talat  Yüzbaşıoğlu  İle sık sık  mesleki  konularda  görüşerek  onların şahsında  mesleğimi  daha  yakından tanıdım, daha  çok sevdim.    Bu 4 hekim abimiz dürüst,  bilinçli, bilgili ve alçak gönüllülük içinde Van'da halkımıza yılarca çok başarılı hizmet  verdi. Aramızdan ayrılan abilerimize Allah'tan rahmet,  hayatta bulunan ağabeylerim Dr. Halis Aksoy,  Daim Dirican'a sağlıklı uzun ömürler diliyor ve hepsini saygıyla anıyorum.  
Van halkı adına,  hayatımıza hayat katan Dr. İzzettin abiye Allahtan rahmet diliyorum. Gönül ablaya, oğulları Dr. Tamer ve Uğur'a ve kardeşi Dr. Selahattin abiye baş sağlığı diliyorum.   Hepimizin üzerinde hakları olan bu güzel insanlar Van'dan selam olsun…

Bakmadan Geçme