• Haberler
  • Röportaj
  • Bir Şehir, Bir Dernek, Bir Sevda: Van Toplum Kültür ve Sanat Derneği

Bir Şehir, Bir Dernek, Bir Sevda: Van Toplum Kültür ve Sanat Derneği

VAN'IN SANATLA YÜKSELEN YOLCULUĞU

Dernek Koordinatörü, Koro Şefi Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Görevlisi İzzet Ceberut ile Röportaj

Röportaj: Ümran Öztürk

Bazı şehirlerin kalbi vardır; öyle derin, öyle gizemlidir ki, usulca atar ve en ince notasında, en nazlı ezgisinde duyulurlar. 

Van, işte böyle bir şehir… Bir yanı sonsuz mavilikle sarılmış, bir yanı tarihin kucağında çiçeklenmiş kadim topraklar...

 Bu topraklardan yükselen her türküde, her ezgide bir annenin sıcak ninnisi, bir ustanın sabırlı elleri, bir gencin büyülü düşleri saklıdır.

İşte tam böyle bir şehirde, kültürün ve sanatın ellerinden tutup büyüten, onun dokusunu özenle işleyen, şarkılarına, türkülerine yurt, sesine yoldaş olan bir dernek var: Van Toplum Kültür ve Sanat Derneği. Bu dernek, yalnızca müziğin notalarından değil, alın terinden, gönül vermekten ve büyük hayallerden kurulu bir öyküyü hayatla buluşturuyor.

Bir Şehir, Bir Dernek, Bir Sevda: Van Toplum Kültür ve Sanat Derneği

1996’da atılan küçük bir adım, zamanla yüzlerce gönülde büyüyen bir sevdaya dönüştü. Müziğin yalnızca bir zevk değil, bir yaşam biçimi, bir eğitim ve bir kültür olduğunu bilenlerin emekleriyle büyüdü bu dernek. Adı konmamış bir konservatuar gibi, her yaşa umut serpti, her sese hayat verdi.

Türk Sanat Müziği’nden Türk Halk Müziği’ne, tasavvuf ezgilerinden çocuk korolarına kadar uzanan rengârenk bir yolculukta, Van’ın türkülerini yıldızlar gibi gökyüzüne astı. Van’ın gecelerine, sabahlarına, sevdalarına şarkılar hediye etti.

Her ezgide Van'ın kokusu vardı, her ritimde Van'ın mavisi… Şimdi, geride kalan 29 yılın ardından, bu büyük sevda, daha kapsayıcı, daha kucaklayıcı bir adla, Van Toplum Kültür ve Sanat Derneği çatısı altında yoluna ışıkla, aşkla ve emekle devam ediyor.

Van’ın sesine ses katan, yüreğine saklı bir ezgi gibi düşen bu serüveni anlatmaya, gelin şimdi sözümüzü ustasına, Derneğin Koordinatörü aynı zamanda Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Görevlisi İzzet Ceberut’a bırakalım…

Bir Şehir, Bir Dernek, Bir Sevda: Van Toplum Kültür ve Sanat Derneği

Derneğin Kuruluşu, Misyonu ve Hikâyesi

Van Toplum Kültür ve Sanat Derneği’nin kuruluş sürecinden ve temel misyonundan söz eder misiniz?

1996 yılında M. Murat OTO başkanlığında Van Musiki Derneği adıyla kurulan derneğimiz 2012 yılına kadar aktif olarak çalışmalar yapmış, çeşitli nedenlerden ötürü 3 yıl ara verdikten sonra Van Toplum ve Sanat Derneği adıyla tekrar kaldığı yerden devam etmiştir.

Derneğimiz Van’ın kültürel ve sanatsal kimliğine katkılar sunup 7 den 70 e sanat tutkusu olan her nesilden bireylere müzik eğitimi veren ve sergilemelerine imkan sağlayan bir eğitim kurumu misyonu üstlenmiştir.

Derneğin yaklaşık 30 yıllık yolculuğunda geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Var olduğundan bu güne kadar heyecanını hiç kaybetmeden eğitmeye, üretmeye ve sergilemeye devam ederek yüzlerce bireye dokunmuş olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Tamamen kendi emeklerimizle geldiğimiz bu durumdan oldukça memnunuz.

Bir Şehir, Bir Dernek, Bir Sevda: Van Toplum Kültür ve Sanat Derneği

Sizin dernekle yollarınız nasıl kesişti? Bu süreçte ne gibi görev ve sorumluluklar üstlendiniz?

Ben henüz çocuk yaşta dernekle tanıştım. Ailemde de müzik tutkusu ve ilgisi her zaman var olmuştur. Yine aileden olan dayımın oğlu Doğuş Can Türközü, tabiri caizse beni ve abimi keşfedip derneğe götürdü ve Murat hocamızla tanıştıktan sonra hayatımız tamamen değişti. İlk yıl korist olarak görev aldım hemen sonrasında Murat Hocamızın dersleri ve destekleri sayesinde ney ve keman çalmayı öğrendim ve saz ekibindeki yerimi aldım. Daha sonra listeye ud, kabak kemane ve klasik kemençe de eklendi. Birçok halk müziği ve sanat müziği konserinde başsaz (maestro) görevi üstlendim. Devrin en ünlü sanatçı ve bestekarlarıyla sahne alma şansı buldum ve yürüttüğümüz tüm projelerde yer aldım. Yaklaşık 9 yıldır derneğimizin Türk Sanat Müziği korosunun şefliğini yürütmekteyim.

Bir Şehir, Bir Dernek, Bir Sevda: Van Toplum Kültür ve Sanat Derneği

Derneğinizin sadece bir sanat topluluğu değil, adeta adı konmamış bir konservatuar gibi çalıştığını görüyorum. Bu vizyonun bugüne yansımaları hakkında neler söylemek istersiniz?

Derneğimizde koro çalışmalarının yanı sıra çalgı, nazariyat, solfej vb birçok dersin eğitimi verilmeye devam etmektedir. Koro çalışmalarında dahi çalışma öncesi temel müzik eğitimi mutlaka verilir. Bu sayede derneğe yolu düşen herkesin bu eğitimlerden faydalandığını ve meslek olarak seçmese bile belirli bir düzeye kadar teorik ve pratik eğitimden geçtiğini gururla söyleyebiliriz. Tabii bu sürecin ürünü olarak yüzlerce öğrencimiz güzel sanatlar liseleri, konservatuvarlar, müzik öğretmenlikleri ve güzel sanatlar fakülteleri gibi kurumları kazanarak hayatlarına yön verdiler. Bu sonuç hem memleketimiz hem de derneğimiz için paha biçilmez düzeyde önemlidir. 

Dernek bünyesinde yetişip konservatuarlara veya güzel sanatlar liselerine yerleşen gençlerle ilgili bilgi verebilir misiniz?

Daha önce yeteneklerini keşfetmemiş veya edememiş öğrencilerimizin kariyer gelişimleri ve meslek edinmelerini sağlamak amacıyla yönlendirip sınavlara hazırladık. Uzun yıllar neredeyse yüzde yüz başarıyla öğrencilerimiz fakültelere ve güzel sanatlar liselerine yerleştiler. Eğitimi sırasında veya eğitimini tamamlayıp gelen öğrenciler yine aynı misyonla yenilerini yetiştirdiler. Bu döngü de bizim için çok kıymetlidir. Benim gibi dernekte yetişen birçok arkadaşım da belediye ve üniversite konservatuvarlarında öğretim görevlisi olarak çalışmaya devam etmektedir

Bir Şehir, Bir Dernek, Bir Sevda: Van Toplum Kültür ve Sanat Derneği

Müzik eğitimine ve kültürel faaliyetlere yönelik açtığınız özel kurslar ses ve saz dersleri, hakkında neler söylersiniz?

Hepsi alanında kendini kanıtlamış hocalarımızın rehberliğinde verilen derslerimiz, yaş sınırı olmaksızın hem öğrencileri kaliteli bir şekilde yetiştirmekte hem de bireylere sanat ahlakını aşılayıp hayatlarına dokunmaktadır. 

Van Türküleri ve Derleme Çalışmaları

Van Toplum Kültür ve Sanat Derneği’nin, Van türkülerinin derlenmesi ve yaşatılmasına yönelik çalışmalarından bahseder misiniz?

Van türkülerinin derlenmesi fikri 2 Nisan Van’ın düşman işgalinden kurtuluşu üzerine düzenlediğimiz konserlerden sonra ortaya çıktı. Sadece Van türkülerinin okunabileceği bir konserin hazırlığına girerek repertuvar araştırma çalışmalarına gidildi. Bu konudaki eksiklik ve ihtiyacın farkına fazlasıyla vardık

Van Türkülerinin şehrimizde müzik ortamlarında gündem olmasına büyük katkı sağlayan derneğimizin başkanı M. Murat OTO derneğimizin tüzel kişiliğinin ve üyelerin desteğini alarak 245 türküden oluşan “Van Türküleri-1” adlı eserini yayınladı. M. Murat Oto’nun bu eserinin devamı olan çalışmalarla Van türkü repertuvarı 400’ün üzerine çıktı.

Dernek Başkanınız Sayın Mehmet Murat OTO'nun hazırladığı 'Van Türküleri-1' kitabı büyük ilgi gördü. Bu çalışmanın devamı olan 'Van Türküleri-2'yi halkla ve müzikseverlerle ne zaman buluşturmayı planlıyorsunuz?

Van için çok büyük öneme sahip bu çalışmalar gün yüzüne çıkmayı bekliyor fakat hocamızın da takdir edeceği bir desteğe ihtiyacı var. Umarım bu kıymet çok geçmeden anlaşılır ve kültürümüze bu mirası bırakmak için tüm kamu kurum ve kuruluşları seferber olurlar.

Van’a özgü 400'ü aşkın türkünün repertuara kazandırılması sürecinde unutamadığınız bir anı var mı?

Benim özellikle hatırladığım bir anım yok fakat bu zenginlik karşısında şaşırmış ve yeni yüzlerce türkü öğenmiş oldum. Bu projeyle Van’ a ait olan ancak başka illere mal olmuş türküler de olduğunu öğrendik.

TSM Beste Yarışmaları

2012 yılında Van Valiliği ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen "Kent Konulu TSM Beste Yarışması" Türkiye'de bir ilk olarak kabul ediliyor. Bu yarışmanın hazırlık süreci ve Van’a katkıları hakkında bilgi verebilir misiniz?

2011 yılında yaşadığımız deprem felaketiyle ilimiz maalesef birçok alanda olduğu gibi sanatsal etkinliklerde de uzun süreli bir kapanma yaşadı. O dönemde planladığımız ve gerçekleştirdiğimiz başka projeler de oldu fakat beste yarışması Van adına çok özel bir kimlik kazandırdı.  Hatırı sayılır bestekarlar dahilinde ülke çapında bir katılımla, üzerine 234 şarkı bestelenmiş bir il olarak Van, bu anlamda ayrıcalıklı bir konuma taşındı.

“Van için bir şarkı bestele” sloganıyla 234 bestenin toplanması nasıl bir atmosfer ve heyecan oluşturdu? Size göre bu yarışmanın en büyük kazanımı neydi?

Öncelikle bestekarların yüceliği ve bestelerin niteliği karşısında hepimiz büyülendik. Murat hocamız eşi benzeri görülmemiş bir jüri kurdu. Alaeddin Yavaşça, Erol Sayan gibi duayenlerin yanında Murat hocamızın kendi bestesiyle birlikte 15 armağan eser de bu gecede repertuvarımıza eklenmiş oldu. İlimiz bu yarışma sayesinde İstanbul haricinde hiçbir ilin sahip olmadığı prestije sahip olmuş oldu.

Önümüzdeki dönemde yeni beste yarışmaları veya özgün müzik projeleri düzenlemeyi düşünüyor musunuz?

Bu projeler daha iyi anlaşılıp önemsendiğinde ve destek gösterildiğinde planlanması ve gerçekleştirilmesi de kolaylaşır. Kendi kısıtlı imkanlarımızla bu işlerin üstesinden gelmek günümüz koşullarında çok zorlaştı. Maddi manevi anlamda her mecradan destekler olursa kesinlikle düşünür ve gerçekleştiririz. 

Bir Şehir, Bir Dernek, Bir Sevda: Van Toplum Kültür ve Sanat Derneği

Derneğinizin Van’ın Müzik Kültürüne Katkıları

Van Oturma Geceleri geleneğinin canlandırılması için dernek olarak ne tür çalışmalar yürüttünüz? Bu kültürü genç kuşaklara nasıl aktarıyorsunuz?

Daha önce de değindiğim Van’ ın kurtuluş günü etkinlikleri bu kültürün de gitgide kaybolduğu gerçeğini gün yüzüne çıkardı. Özellikle mahalli sanatçılarımızın, aşık ve ozanlarımızın görmesi gerektiği değeri göremediklerini vurgulayarak Murat hocamız tarafından birtakım projeler sunuldu. Bizlerde dernek bünyesinde gençlerden oluşan bir ekip kurduk fakat maalesef devamlılığı olmadı. Ama bu gelenek hiç değilse tekrar canlandı ve birçok yerde farklı oluşumlar gerçekleşti. 

TRT ve diğer ulusal platformlarda Van türkülerinin tanıtımında derneğinizin nasıl bir rolü oldu?

TRT geçmişten beri referans olarak derneğimizi kullanmıştır. Van’ın müzik kültürü adına çekilen hemen hemen tüm belgesellerde bir fiil görev almamış olsak ta genel yönlendirmelerde bulunduk. 

Van'da Türk Sanat Müziği ve Türk Halk Müziği alanında gerçekleştirdiğiniz önemli projelerden bahseder misiniz?

Temel olarak derneğimizin en çok sergilediği etkinlik koro konserleri oldu. Zaman içinde solo konserler de verdik. Farklı olarak ilk önemli projemiz ünlü bestekar Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça hocayı hem söyleşi hem de konser şeklinde düzenlediğimiz etkinliğe çağırmaktı. Etkisi ve niteliği çok yüksek bir projeydi bu. Daha sonra Erol Sayan hocamızı da aynı şekilde ağırladık. 

Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu ile başlayan Erdal Erzincan la devam eden konser etkinlikleri yaptık. 2 Nisan Van balosu konseptini başlattık ve ünlü Van’ lı sanatçıları davet ettik. Bunlardan bazıları Melihat Gülses, Mehmet Özkaya, Samime Sanay Mehmet Aldaşoğlu vb. Bizim eller Van türküleri projesi de yine Van’ın tanıtımı adına çok önemsediğimiz projelerimizden biridir. Tabii ki saymayı unuttuğum nice proje ve etkinlikler olmuştur ama bunca yıl bu kadar çok etkinlik bizler için çok kıymetli tecrübelerdi.

Dernek olarak TSM ve THM' nin yanı sıra çok sesli müzik, tasavvuf müziği ve çocuk koroları gibi alanlara da yöneldiniz. Bu çeşitlilik dernek vizyonuna nasıl bir zenginlik kattı?

Müziği sadece bir veya birkaç türle kısıtlamak yanlış olduğu gibi anladığımız ve ilgilendiğimiz diğer türlere de dernekte yer verip güzel ürünler ortaya koyduk. Bunun elbette her anlamda faydasını gördük. Çok sesli koro çalışmaları sayesinde katılan herkes nota bilgisini çok daha fazla geliştirmiş oldular, farklı anahtarları tanıyıp armoninin zenginliğini keşfettiler ve ses karakterini öğrenip üzerine eklemeler yapmaya başladılar. Tasavvuf musikisinin yaşayan en önemli bestekarlarından Amir Ateş ile konser verme şansını bulduk. Ondan edindiğimiz bilgiler ve deneyimler çok kıymetliydi. Küçücük yaşta çocuk korolarımıza katılan nesil şimdilerde üniversite çağlarındalar ve müziği meslek edinmemiş olsalar da yüksek düzeyde müzik ilgisine ve iyi derecede müzik bilgisine sahipler. 

Özellikle son çocuk korosu çalışmalarınızdan ve genç yeteneklerle ilgili gözlemlerinizden söz eder misiniz?

Çocuk korolarının birçok açıdan önemli faydaları vardır hem bireysel gelişim hem de toplumsal kazanımlar açısından çok değerlidir. İyi yönetilen bir çocuk korosu, yalnızca müzik eğitimi değil, hayat becerileri kazandıran çok yönlü bir gelişim ortamıdır. Eğitimciler, aileler ve toplum için çocuk koroları bu yüzden önemli bir yatırımdır. Koromuza katılan tüm çocuklarda bu gelişimleri görmek mümkündür. Son konserimizden sonra öğrencilerimizden bazıları güzel sanatlar lisesi sınavlarını kazanarak akademik anlamda ilk adımlarını atmış oldular.

Bir Şehir, Bir Dernek, Bir Sevda: Van Toplum Kültür ve Sanat Derneği

İl İçi ve İl Dışı Etkinlikler 

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Türk Sanat Müziği Topluluğu’nun kuruluş süreci ve yurt içi/yurt dışı etkinlikleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Bu topluluk kurulduğunda ben henüz lise öğrencisiydim bu yüzden kuruluş sürecine pek hakim olduğum söylenemez. Üniversiteyi kazandıktan sonra ise topluluğun tüm etkinliklerinde görev aldım. Hem il ve ilçelerimizde hem de Türkiye’nin neredeyse her bölgesinde turneler düzenleyip konserler verdik.

Van’ın sanatsal yönünü ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtmak adına gerçekleştirdiğiniz iş birliklerinden ve projelerden söz eder misiniz?

Van konulu beste yarışması ve Van’ ın tanıtım klibi ulusal anlamda yaptığımız en çok ses getiren etkinlikler oldu. Bunların dışında daha önce de bahsini ettiğim belgesel ve sanat programlarında da dernek olarak Van’ ı çok kez tanıttık. Bu etkinliklerin birçoğu dijital platformlarda yayınlanmaktadır. 

Projeler

Van’da kültür ve sanatın geleceği için nasıl hayalleriniz ve projeleriniz var?

Kültür ve sanatın gelişimi için kentin tarihsel, kültürel ve coğrafi özelliklerine dayanan ve özellikle yerel halkı, gençleri aktif şekilde sürece dahil edebileceğimiz projeler üretmeliyiz. Kentin bu etkinlikleri sahneleyebileceği kültür merkezlerine ihtiyacı çok fazla. Bu eksiklik giderildiği takdirde faaliyet ve projeler de artacaktır. 

Gençlerin ve çocukların kültürel mirasa katılımını artırmak için yürüttüğünüz veya planladığınız çalışmalar nelerdir?

Şuan şahsım adına derneğimizde TSM korosu ve çalgı eğitimi dışında başka aktif bir projem yok ancak ilerleyen zamanlarda olmasını istediğim tasarı aşamasında projelerim var. Bunları hem canlı hem de digital ortamlara yönelik olarak düşüne bilirsiniz.

Van’ın Müziği Üzerine Özel Bir Soru

Sizce Van'ın sesi nasıl bir tınıya, nasıl bir ruha sahip?

Van’ın müzikal sesi, zengin tarihî ve kültürel dokusuyla iç içe geçmiş çok katmanlı, derin ve duygulu bir tınıya sahiptir. Bu sesi tanımlamak için hem müzikal hem de ruhsal/duygusal yönlerden yaklaşmak gerekir. Van’ın müziğinde göçü, yoksulluğu, acıyı, yalnızlığı duyabildiğimiz gibi neşeyi, heyecanı temizlik ve saflığı da duyabilmekteyiz. Her yönüyle Van sanatçıya sonsuz ilham verecek güzellikleri içinde barındıran eşsiz bir güzelliğe sahiptir. 

Bir Şehir, Bir Dernek, Bir Sevda: Van Toplum Kültür ve Sanat Derneği

Eğer Van’ı bir ezgiyle anlatacak olsanız, hangi tınılar, hangi renkler dökülürdü notalara? Sizce hangi makamın, hangi usulün içinde gizlidir Van'ın sesi?

Bu sorunun yanıtı çok zor.Demin de ifade ettiğim gibi bana her hali farklı bir duygu ifade ettiği için tek bir makam, tekbir usul veya renkle anlata bilmem mümkün değil.

Ve biz biliyoruz ki, bir şehri yaşatan, şehri ayakta tutan sadece binalar, sokaklar, meydanlar değildir; asıl ruhu, onun türkülerinde, nağmelerinde, yürekten kopup gelen seslerinde, nefesinde türküsünde, sevdasında gizlidir…

Van Toplum Kültür ve Sanat Derneği, bu şehrin kalbinde çalmaya devam eden bir sevda ezgisi gibi, geçmişten geleceğe, nice yıllar boyunca yankılanacaktır...

Sayın Ceberut'a bu güzel, içten ve dolu dolu söyleşi için yürekten teşekkür ediyorum.

Bakmadan Geçme