BİLGE

Faik Kumru yazdı...

Şu lanet dönemde, adam diye bildiğimiz veya öyle olmasını temenni ettiğimiz bazı şair ve yazar taifesi, seçim, parti vesaire üzerinden olmadık sözlerle bol keseden atıp tutuyor.

Politikanın kirli sularında kulaç atıyor, kanalizasyon kanalından sürünerek geçiyor lakin temiz olduğuna dair yemin ediyor.

Siyasi isimlerin önüne “sayın” kelimesi getirmek çoktandır moda. Bu iğreti kelimeyi bir türlü sevemedim. Değersiz birisine ne olur kıymet verin, lütfen değer katın gibi anlamsız bir sıfat. Aslında o kişi çok değersiz ama siz yine de “sayın” deyin, ona sayın demek isteniyor.

Gönülden dem vuran, adalet terazisini diline pelesenk eden, insandan başka bir şey demeyen ama her önüne geleni de yaftalamaktan içtinap etmeyen, çekinmeyen bir sürü densiz var.

Demek ki şiir dizmek ve yazı yazmak, adamı adam sınıfına sokmuyormuş.

Hâlâ bir düşman üretme çabaları var, tam gaz gidiyor.

Bayrak, din, iman, kitap hamaseti üzerinden kandırmaca devam ediyor, yazık.

“Vatan, Millet, Sakarya” edebiyatı üzerinden üçkağıt ise revaç.

Bu kutsal değerleri sadece siz mi önemsiyorsunuz?

Müslüman olan sadece siz misiniz?

Kur’an’a inanan sadece siz misiniz?

Hz. Peygamber sadece sizin mi peygamberiniz?

Bu ülkenin en temiz insanları siz misiniz?

Hırsızlığa diyecek tek bir lafınız yok mu acaba?

Tecavüz vakalarını görecek gözünüz yok mu, kör müsünüz?

"Bir kereden bir şey olmaz." diyen cenahta mı yer alıyorsunuz?

Hiç mi arsıza, namus yoksunlarına diyecek tek bir kelamınız yok?

Her şey politikanın yalan binasına mı sığınmak demek?

Vicdan aynanız pislik tutmuş ise, güzeli ve doğruyu elbette göremezsiniz.

Adaletin kürsüsü kayıp, yerini bilen var mı?

Ülke deli tekkesi, meczup çiftliği, ben dedim tımarhanesi, ilaç kalmadı bimarhanesi.

Akıl hapishanede tutuklu, ayağı prangalı.

Akıllı zincire bağlı, dili düğümlü.

Vicdan, dipsiz ve kör kuyulara atılmış.

Bataklığa ve batağa methiye diziliyor.

Çirkefe gül, namusa taş atılıyor ve şerefli insanlar recmediliyor.

Kara, kapkara, çirkin bir manzara.

Memnun olun efendiler, alkış tutun.

Sizlere, bütününüze bravo.

Peki bu misal insanlarda ne eksik?

En önemli bir sıfat; feraset.

Feraset; hadiseler olmadan çok evvel, olacak olaylar hakkında doğru ön görülerde bulunma, sezgileri açık olma hali.

İşte bütün bu özellikleri bağrında taşıyan kişiler; bilge insanlar.

Az da olsa bilge insanlar vardı bir zamanlar bu memlekette.

Nereye gittiler acaba, nerede oldukları hakkında bilgisi olan, yerini bilen var mı?

Bakmadan Geçme